Sudan: Devamlı silah akışı çatışmalarda sivillerin ızdırabını artırıyor
- Çin, Rusya, Sırbistan, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen menşeli silahlar tespit edildi.
- Darfur’a uygulanan silah ambargosu tamamen etkisiz.
- Deprose Muchena: “Bu, göz ardı edilemeyecek bir insani krizdir.”
Uluslararası Af Örgütü bugün yayımladığı yeni brifingde, Sudan’a devamlı silah akışının ülkedeki çatışmaları körüklediğini belirtti.
Sudan Çatışmalarını Körükleyen Yeni Silahlar
RAPORU OKUSudan Çatışmalarını Körükleyen Yeni Silahlar başlıklı brifing, yakın zamanda üretilen yabancı silahların genellikle Darfur’a uygulanan silah ambargosunu açıkça ihlal ederek nasıl Sudan ve çevresine gönderildiğini belgeliyor.
Uluslararası Af Örgütü, Çin, Rusya, Sırbistan, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Yemen gibi ülkelerde son zamanlarda üretilen veya bu ülkelerden transfer edilen silah ve mühimmatın büyük miktarlarda Sudan’a ihraç edildiğini ve ardından bazı durumlarda Darfur’a taşındığını tespit etti.
Bugüne kadar, Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmaların yoğunlaştığı Nisan 2023’ten bu yana en az 16.650 kişi öldürüldü. Uluslararası Af Örgütü sivillere yönelik gelişigüzel ve doğrudan saldırılarda sivil kayıpların meydana geldiğini belgeledi. Çatışmanın taraflarının işlediği uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin bir kısmı savaş suçu kapsamına girmektedir. 11 milyondan fazla insanın ülke içinde yerinden edildiği tahmin ediliyor, milyonlarcası ise yakın bir açlık riski altında.
Sudan’a devamlı silah akışı akıl almaz boyutlarda sivil ölümlerine ve ızdırabına neden olmaya devam ediyor”
Deprose MuchenaUluslararası Af Örgütü Bölgesel İnsan Hakları Etkileri Kıdemli Direktörü
Uluslararası Af Örgütü Bölgesel İnsan Hakları Etkileri Kıdemli Direktörü Deprose Muchena konu hakkındaki açıklamasında, “Sudan’a devamlı silah akışı akıl almaz boyutlarda sivil ölümlerine ve ızdırabına neden olmaya devam ediyor” dedi. Muchena sözlerini şöyle sürdürdü:
“Araştırmamız, ülkeye giren silahların, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku ihlalleriyle suçlanan savaşçıların eline geçtiğini gösteriyor. Sudan’da el tabancaları, yivsiz ve yivli tüfekler dahil çok çeşitli silahların savaşan taraflarca kullanıldığını metodik olarak gözlemledik.”
“Mevcut durumda sadece Darfur’a uygulanan silah ambargosunun tamamen yetersiz kaldığı ve Sudan’ın tamamını kapsayacak şekilde güncellenmesi ve genişletilmesi gerektiği açıktır. Bu, göz ardı edilemeyecek bir insani krizdir. Açlık tehdidi gitgide yaklaşırken dünya Sudan’daki sivilleri yüz üstü bırakmaya devam edemez.”
Uluslararası Af Örgütü, iki ayrı ticari veri sağlayıcısından alınan 1.900’den fazla sevkiyat kaydını analiz etti ve yakın zamanda üretilen veya Sudan’a ihraç edilen silahları gösteren 2.000 civarında fotoğraf ve videonun da aralarında bulunduğu açık kaynaklı ve dijital kanıtları inceledi. Uluslararası Af Örgütü ayrıca veri analizini doğrulamak ve çeşitli grupların kullandığı silah tedarik hatlarını araştırmak için Şubat-Mart 2024 tarihleri arasında 17 bölgesel silah ve Sudan uzmanıyla görüşmeler gerçekleştirdi.
Raporun İngilizce Tam Metni
New Weapons Fuelling the Sudan ConflictKüresel ölüm ticareti
Uluslararası Af Örgütü, yakın zamanda bir dizi ülkede üretilen veya bu ülkelerden gönderilen hafif silah ve mühimmatın çatışmanın çeşitli taraflarınca savaş alanında kullanıldığını belirledi. Çin’de üretilen gelişmiş dron sinyal kesiciler, havan topları ve anti-materyal tüfekler çatışmanın her iki tarafınca da kullanılıyor. Yakın zamanda BAE’de üretilen çeşitli zırhlı personel araçları Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından kullanılıyor.
Sevkiyat düzeyindeki ticari veriler, son yıllarda Türkiye şirketlerinin Sudan’a yüz binlerce kurusıkı tabanca ve milyonlarca kurusıkı fişek ihraç ettiğini gösteriyor. Uluslararası Af Örgütü, bu mühimmatın Sudan’da geniş çapta öldürücü silahlara dönüştürüldüğü kanaatindedir ve bu da büyük ölçüde denetimsiz kalan bu ticaretin daha yakından incelenmesi gerektiğine işaret etmektedir.
©Private / Amnesty International.
Sudan'ın güneybatısındaki Nyala'da ithal AK model tüfeklerin bir kombinasyonunu taşıyan bir RSF birimi.
Uluslararası Af Örgütü aynı zamanda normalde sivil pazara satılan hafif silahların hükümet güçlerine ve silahlı muhalif gruplara yönlendirilmesi şeklinde bir eğilimin ortaya çıktığını da saptadı. Türkiye ve Rusya’daki şirketler, çatışmanın her iki tarafınca da kullanılan hafif silahların sivil varyantlarını ihraç ediyor.
Rusya merkezli Kalashnikov Concern şirketi tarafından üretilen Tigr keskin nişancı tüfekleri veya Saiga-MK tüfekleri normalde sivil kullanıcılara pazarlanırken Sudan Silahlı Kuvvetleri ile güçlü bağları olan silah tüccarlarına satıldı.
©Private / Amnesty International.
Müttefik milislerden oluşan bir SAF birimi, kuzey Sudan'ın Şendi kentinde saldırı tüfekleri ve makineli tüfeklerle fotoğraflanıyor.
Türkiye’nin başlıca hafif silah üreticisi olan Sarsılmaz, Sudan Silahlı Kuvvetleri’ne tedarik sağlıyor. Ticari veri incelemesi aynı zamanda Derya Arms, BRG Defence ve Dağlıoğlu Silah gibi Türkiye merkezli daha küçük şirketlerin de son yıllarda Sudan’a av silahları ve tüfekleri ihraç ettiğini ortaya koydu. Örneğin Hızlı Destek Kuvvetleri’nin resmi X hesabından paylaştığı ve 15 Şubat 2024’te Sudan’ın güneyindeki Nyala şehrinde kaydedildiği bildirilen bir video, Burgu Metal üretimi bir BRG 55 tüfeği taşıyan bir RSF askerini gösteriyor. Uluslararası Af Örgütü ayrıca, yakın bir zamanda üretilen Çin menşeli havan toplarının Darfur’un doğusundaki El Daein şehrinde kullanıldığını ve yine yakın zamanda Çin’de üretilen hafif silahların Sudan’ın diğer bölgelerinde de yaygın olarak bulunduğunu gösteren kanıtları ortaya çıkardı.
BM Güvenlik Konseyi acilen silah ambargosunu Sudan’ın geri kalan kısmını da kapsayacak şekilde genişletmeli ve gözlem ve doğrulama mekanizmalarını güçlendirmelidir.
Deprose MuchenaUluslararası Af Örgütü Bölgesel İnsan Hakları Etkileri Kıdemli Direktörü
Deprose Muchena, “BM Güvenlik Konseyi acilen silah ambargosunu Sudan’ın geri kalan kısmını da kapsayacak şekilde genişletmeli ve gözlem ve doğrulama mekanizmalarını güçlendirmelidir. Genişletme, Sudan’a silah transferini ve yasadışı silah girişini etkili bir biçimde izlemeli ve önlemeli, ayrıca yivsiz tüfekler, av tüfekleri, kurusıkı tabancalar ve bağlı mühimmatın ülke içinde yaygın bir biçimde taşınmasıyla mücadele etmek üzere mümkün olan en geniş çapta silahı kapsamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
“Çin ve Sırbistan gibi Silah Ticareti Anlaşması’nda taraf olan ülkeler Sudan’a silah tedarik ederek, Anlaşmanın 6. ve 7. Maddeleri kapsamındaki yasal yükümlülüklerini ihlal etmekte ve dolayısıyla küresel silah ticaretini düzenleyen yasal açıdan bağlayıcı çerçeveyi zayıflatmaktadır” diyen Muchena sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Ciddi ve süregelen insan hakları riskleri göz önüne alındığında, tüm devletler ve şirketler acilen Sudan’a bağlı teknolojiler, parça ve bileşenler, teknik destek, eğitim, mali veya diğer türde destek dahil, doğrudan veya dolaylı silah ve askeri malzeme tedariği, satışı veya transferini içeren her türde silah ve mühimmat tedariğine son vermelidir. Devletler aynı zamanda sivillere pazarlanan ancak Uluslararası Af Örgütü’nün çatışmanın taraflarının eline geçtiğini defalarca belgelediği ateşli silahların Sudan’a transferini de açıkça yasaklamalıdır.”
©Private / Amnesty International.
Sudan'ın güneydoğusundaki Sennar Eyaletinde Sırp yapımı Zastava M05E1 tüfeklerini taşıyan bir RSF birimi.
Metodoloji
Uluslararası Af Örgütü, iki veri sağlayıcıdan toplanan ve sırasıyla 2013-2023 yılları ile 2020-2023 yıllarını kapsayan sevkiyat düzeyindeki ticari verileri inceleyerek, çeşitli ülkelerden Sudan’a yapılan 1.900’den fazla sevkiyat hakkında ayrıntılı bilgilere ulaştı.
Uluslararası Af Örgütü ve kurumun Dijital Doğrulama Birimi daha sonra sosyal medya platformlarından toplanan çok sayıda video ve görüntüyü derleyip analiz ederek, ticari verilerde saptanan silah sistemlerinin varlığını teyit etti. Fotoğraf ve videolar arasında, RSF veya SAF tarafından paylaşılan görüntülerin yanı sıra SAF veya RSF’ye bağlı olduğu bilinen grupların paylaştığı içerikler de yer alıyordu. Mümkün olduğu durumlarda, dijital kanıtlar, Uluslararası Af Örgütü’nün Kanıt İnceleme Laboratuvarı tarafından da incelendi ve doğrulandı.
Devam eden çatışmalar nedeniyle, Uluslararası Af Örgütü araştırmacıları Sudan’da araştırma yapamadı. Anılan tüm şirketlere ve aktörlere brifing yayımlanmadan önce bulgular iletildi ve yanıt verme ve ek bilgi sağlama fırsatı tanındı. Yanıt verildiği durumda, bu yanıtların belirli kısımları brifinge dahil edildi.
Arka Plan
Sudan’da, Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) olarak bilinen paramiliter gruplar arasında çatışmalar Nisan 2023’te başladı. O tarihten bu yana diğer silahlı gruplar ve aktörler de SAF veya RSF saflarında çatışmalara katıldı. Çatışmalar, iki grup arasında, diğer konuların yanı sıra yeni geçiş hükümeti için yürütülen müzakerelerin bir parçası olarak teklif edilen güvenlik gücü reformları konusunda aylarca süren gerilimin ardından patlak verdi.
Çatışmalar, milyonlarca sivilin yerinden edilmesine yol açtı. BM tahminlerine göre, Nisan 2013’ten bugüne 7,3 milyondan fazla kişi ülke içinde yerinden edildi. Ayrıca, 2,1 milyon kişinin de Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Mısır, Etiyopya ve Güney Sudan’a kaçtığı ve bu ülkelerde son derece olumsuz koşullarda yaşadığı tahmin ediliyor.
Sudan’daki çatışmaların birinci yıldönümü olan 15 Nisan 2024’te, Uluslararası Af Örgütü küresel bir imza kampanyası başlatarak, BM Güvenlik Konseyi’ni mevcut silah ambargosunu Darfur’un ötesinde tüm Sudan’ı kapsayacak şekilde genişletmeye çağırdı. İmza kampanyası, Uluslararası Af Örgütü’nün Sudan’daki sivillerin korunmasını talep eden ve sivillere yönelik katliam suçları işleyenlerden hesap sorulması çağrısında bulunan daha geniş kapsamlı kampanyasının bir parçasıdır.
Sudan Çatışmalarını Körükleyen Yeni Silahlar
RAPORU OKURaporun İngilizce Tam Metni
New Weapons Fuelling the Sudan ConflictBasın Açıklamaları
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir
- Türkiye: Osman Kavala haksız tutukluluğunun yedinci yıldönümünde, “gerçekten özgürlüğü teneffüs edebileceğime inanıyorum” diyor