Yunanistan: COVID-19 krizi, kemer sıkma tedbirleriyle mahvedilen sağlık sistemini güçlendirme ihtiyacını ortaya koyuyor

Uluslararası Af Örgütü bugün yayımladığı yeni raporda, Yunanistan’ı etkileyen COVID-19 pandemisinin, yıllardır süregelen ekonomik gerileme ve kemer sıkma tedbirlerinin ülkenin sağlık sistemini güçsüz bıraktığını ortaya koyduğunu ifade etti.

“Canlandırma şart: On yıllık kemer sıkma tedbirlerinin ardından Yunanistan’ın sağlık sistemi” başlıklı rapor, 2010’dan bu yana sağlık sisteminde yapılan şiddetli kesintiler nedeniyle birçok kişinin sağlık hizmeti alabilmek için ücret ödeyemediğini ve sağlık hizmetlerine erişemediğini belgeliyor. Sağlık çalışanları Uluslararası Af Örgütü’ne az sayıda personelle faaliyetlerini sürdürdüklerini, COVID-19 salgınının başlaması ile bu durumun daha da ağırlaşan bir kriz haline geldiğini söyledi.

Uluslararası Af Örgütü Yunanistan Araştırmacısı Kondylia Gogou konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “AB kuruluşları, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Euro kullanan ülkelerdeki hükümetlerin kredi şartları gereğince on yıldır uygulanan kemer sıkma tedbirleri, Yunanistan’ın genel sağlık sistemini çok büyük ölçüde zayıflattı” dedi. Gogou, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Personel ve ekipman azlığı bugünlerde manşetlere çıkıyor, ama aslında Yunanistan’ın sağlık sistemi yıllardır darmadağın. Yunanistan hükümetinin bu krizi bir uyarı işareti olarak görmesi ve sağlık hizmetleri ile sosyal hizmetlere yatırım yapmaya başlaması hayati önem taşıyor.”

Yunanistan hükümeti, 2008’de başlayan küresel ekonomik krizle mücadele kapsamında 2010’da kemer sıkma tedbirleri uygulamaya başladı. Kamu harcamalarında tüm sektörlerde yüzde 32 oranında kesinti yapıldı ve bu kapsamda 2009 ile 2017 yılları arasında genel sağlık harcamaları yaklaşık yüzde 43 azaltıldı. Yapısal reformlar, sağlık hizmetleri maliyetlerinin büyük bir kısmını hastalara yükledi. Ayrıca, üç mali destek programı, Yunanistan’a kredi veren kuruluşların, kemer sıkma tedbirlerini teşvik eden veya etkileyen şartlılık ilkelerini programa almasıyla sonuçlandı ve bu durum sağlık sistemini tamamen güçsüzleştirdi. 

Kemer sıkma tedbirleri sağlık çalışanlarını ve hastaları sert bir biçimde etkiledi. Uluslararası Af Örgütü, genel sağlık sisteminde tedavi görmek isteyen 75 kişiyle ve 55 sağlık çalışanıyla görüşmeler gerçekleştirdi. Bu kişilerin yaklaşık yüzde 90’ı Uluslararası Af Örgütü’ne tedavi görmek için uzun süre beklemek zorunda kaldığını söyledi, birçoğu ise sağlık hizmetlerine erişimde yüksek maliyetler nedeniyle çeşitli zorluklarla karşılaştığını ifade etti.

Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü bir erkek, durumu “Bugünlerde paran yoksa sağlık hizmeti alamazsın” şeklinde tarif etti. Bir diğeri ise “Acil bir durum değilse, acı içinde beklemekten başka seçeneğin yok” diye konuştu.

2019’da Uluslararası Af Örgütü’nün kendisiyle görüşme gerçekleştirilen bir erkek şunları aktarmıştı: 

“Bu krizin bedelini dar gelirli gruplar ve işçiler ödedi. Vergileriyle, sosyal yardımlarda yapılan kesintilerle ve sağlıklarıyla ödediler.” 

Yunanistan’da ilk COVID-19 vakası Şubat 2020’de bildirildi. Nisan ayı başında bir sağlık çalışanı Uluslararası Af Örgütü’ne, “Ekonomik kriz sürecinde sağlık sektöründe kesintiler yapıldı ve bu nedenle birçok hastane gerekli personel sayısının yarısı kadar personelle hizmet vermek zorunda kaldı. [Bizim hastanemizde] gerekli personel sayısının yarısı kadar personelle hizmet veriyoruz, [COVID-19] vakaların artması halinde ise hizmet verebilmemiz imkansız olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Sağlık sisteminin zayıflığının farkında olan hükümet, COVID-19 salgınıyla mücadele etmek için hastalığın yayılmasını önlemeye yönelik bir dizi tedbir aldı. Bu tedbirler kapsamında hızla çıkarılan sokağa çıkma yasağı, enfeksiyon ve ölüm oranlarının en aza indirilmesine katkıda bulundu. Hükümet ayrıca vatandaşlara belirli miktarda ekonomik destek sağladı ve sağlık sistemine fazladan 200 milyon Euro aktardı.

Sağlık çalışanlarının kemer sıkma döneminde karşılaştığı zorlukların birçoğu salgın sırasında daha da ağırlaştı. Bu durum sağlık çalışanlarının sağlığı, güvenliği ve çalışma koşullarıyla ilgili ciddi kaygılar yarattı.

Sağlık çalışanları Uluslararası Af Örgütü’ne personel sayısının azlığı, yeterli miktarda kişisel koruyucu ekipman olmaması ve havalandırma cihazları ve yoğun bakım üniteleri de dahil olmak üzere yeterli miktarda tıbbi ekipman olmaması nedeniyle zorlandıklarını söyledi.

Ekonomik kriz ve kemer sıkma tedbirleri salgın öncesinde de belirli grupları özellikle ve kıyas yapılamayacak kadar yüksek şekilde etkilemişti, ancak COVID-19’un yayılması bu etkileri daha şiddetli hale getirdi.

“On yıldır yetersiz yatırım yapılan genel sağlık hizmetleri, süregelen pandemiye karşı kahramanca mücadele etti” diyen Kondylia Gogou, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Pandemi sonrası dönemde küresel ölçekte ekonomik gerileme bekleniyor. Bu durumdan çıkarılması gereken önemli dersler var. Yunanistan’ın son on yılda edindiği acı verici deneyim Yunanistan’da ve diğer ülkelerde tekrarlanmamalı, kemer sıkma tedbirleri gibi zararlı bir stratejiye geri dönülmemelidir.”