Yunanistan, adada mahsur kalan 50 mülteciyi kurtarmalı


İMZACI OLUN

Yunanistan Yurttaş Koruma Bakanlığı

Sayın Bakan,

Size, 14 Temmuz 2022’den beri Evros (Meriç) Nehri’ne bağlı adalardan birinde, tehlike arz eden feci koşullarda mahsur kalan 50 mültecinin güvenliği ve esenliğinden ciddi kaygı duyduğumu ifade etmek üzere yazıyorum. Grup, Kürt asıllı 13 kişi dahil 47 Suriye vatandaşı ile üç Filistinliden oluşuyor. Aralarında 12 çocuk, üç hamile kadın ve 70 yaşında diyabet hastası bir kadın var.

Mülteciler, kendilerini temsil eden Yunanistan Konseyi ve İnsanHakları360 adlı iki insan hakları örgütüne yiyeceklerinin, güvenli içme sularının ve gece sıcak tutacak malzemelerinin olmadığını ve tıbbi yardıma erişemediklerini söyledi. Hamile kadınlardan ikisi, gebeliğin ileri aşamalarında. Son günlerde, çaresizce aç ve susuz olduklarını, iki çocuğun hastalandığını ve diyabet hastası kadının acilen tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunu bildirdiler.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 22 Temmuz 2022’de, Yunanistan yetkililerinden, mülteci grubu Yunanistan’da tutmaya devam etmelerini ve onlara “ikinci bir bildirime kadar ihtiyaç duyulan gıda, su ve yeterli tıbbi bakımı” sağlamalarını talep eden geçici tedbirler yayımladı. Ancak mülteciler hâlâ kurtarılmadı.

Yukarıda verilen bilgiler doğrultusunda, sizi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin geçici tedbirlerine acilen uymaya ve ülkenin, Mahkeme İç Tüzüğü’ndeki Madde 39 uyarınca sahip olduğu yükümlülükleri yerine getirmeye çağırıyoruz. Sizi, 50 mültecinin kurtarılmasını, mültecilere destek ve tıbbi yardım ulaştırılmasını ve Yunanistan’daki sığınma prosedürlerine erişimlerinin ve geri göndermeye karşı korunmalarının sağlanmasını güvence altına almaya çağırıyoruz. Mültecilerin yaşam, fiziksel bütünlük ve sağlık hakkı korunmalıdır.

Saygılarımla,


Yunanistan, AİHM'in tedbir kararına uyarak aralarında hamile kadın ve çocukların da olduğu 50 kişilik mülteci grubuna yardım sağlamalıdır.

Yunanistan’a sığınan ve aralarında 12 çocuk, üç hamile kadın ve 70 yaşında diyabet hastası bir kadının da bulunduğu 50 kişi 14 Temmuz’dan beri Meriç’e bağlı adalardan birinde, tehlike arz eden feci koşullarda mahsur durumda. Suriyeli ve Filistinli mültecilerden oluşan grubun yiyeceği ve güvenli içme suyu yok. İki çocuğun hasta olduğu ve diyabet hastası kadının acilen tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğu bildirildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin geçen hafta yayımladığı geçici tedbirlere rağmen grup hâlâ kurtarılmadı. İmzacı olarak, Yunanistan yetkililerine acilen bu kişileri kurtarma ve onlara destek, sağlık hizmeti, Yunanistan’daki sığınma prosedürlerine erişim ve geri göndermeye karşı koruma sağlaması çağrısında bulunun!

Ek Bilgi

50 mülteciyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde temsil eden Yunanistan Mülteciler Konseyi ve İnsanHakları360 örgütlerinden alınan bilgilere göre, Orestiada Emniyet Müdürlüğü onlara grubu takip edemeyeceklerini bildirdi. Uluslararası Af Örgütü’ne, grubun koordinatlarının yetkililere bildirildiği ifade edildi.

Mahsur kalan kişiler aynı zamanda, iki örgüte, dün Arapça konuşan kişilerin yanlarına geldiğini, onları tehdit ettiğini ve Türkiye’ye geri dönmelerini söylediğini iletti. Ayrıca, son günlerde, 70 yaşındaki diyabet hastası kadının acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunu, çocuklardan birinin ateşinin olduğunu ve zaman zaman burnunun kanadığını, diğer bir çocuğun ise sıcaktan ve açlıktan bayıldığını bildirdiler.

Mevcut durumda, Yunanistan sınırlarında şiddetli geri itmelere hâlâ yaygın olarak başvuruluyor ve bu uygulamalar cezasız bırakılıyor. Geri itilen mültecilere destek olmaya çalışan yardım örgütleri ise suçlu sayılmaya devam ediyor. Uluslararası Af Örgütü Haziran 2021’de, geri itilen 16 kişinin tanıklıkları aracılığıyla, 2020’de mülteci ve sığınmacıların toplu halde Türkiye’ye geri itildiği 21 olayı raporladı. Geri itmelerin kolluk güçlerine mensup olduğu görülen ve sivil veya armasız kıyafetler giyen kişiler tarafından gerçekleştirildiği belgelendi. Bu olayların yaklaşık bin kişiyi etkilediği tahmin ediliyor. Geri itilenlerin çoğu keyfi olarak gözaltına alındı ve bazı durumlarda işkence kapsamına giren kötü muameleye maruz bırakıldı. Görüşülen kişilerin hiçbirine, sığınma başvurusunda bulunma veya geri gönderilmeye itiraz etme imkanı tanınmamıştı. Diğer muteber aktörlerin kanıtlarıyla tutarlı olan araştırma, geri itmelerin, Yunanistan’ın fiili sınır yönetim politikası olduğunu gösterdi.