Yeni rapor: Twitter çevrimiçi ortamda kadınları korumak konusunda hâlâ yetersiz
Uluslararası Af Örgütü’nün yeni incelemesine göre, Twitter, kadınları ve non-binary (cinsiyet kimliğini ikili cinsiyet rejiminin sunduğu kadın ve erkek kategorilerinde tanımlamayan) kullanıcıları çevrimiçi şiddet ve istismara karşı korumak için hâlâ yeterince adım atmıyor.
Twitter Karnesi, sosyal medya şirketinin platformunda, kadınlara ve non-binary kişilere karşı istismarı önlemesi için sunulan bir dizi tavsiyeyi ne ölçüde uyguladığını değerlendiriyor.
Uluslararası Af Örgütü'nün hazırladığı 2020 Karnesindeki tavsiyeler sonucunda kaydedilen bazı memnuniyet verici gelişmelere rağmen Twitter'ın kadınlara ve/veya ötekileştirilmiş gruplara yönelik çevrimiçi istismarla mücadele konusunda çok daha fazlasını yapması gerekiyor. Şirket, içerik denetleme ve itiraz süreciyle ilgili şeffaflığı iyileştirmedeki sınırlı gelişmesine ek olarak, rapordaki 10 tavsiyeden yalnızca birini tam anlamıyla uyguladı.
Af Örgütü ABD Şubesi Teknoloji ve İnsan Hakları Direktörü Michael Kleinman konuya ilişkin açıklamasında, “Platformun geliştirilmesi için tekrar tekrar çağrı yapmamıza rağmen, Twitter, çevrimiçi istismar konusunda artan risk altındaki kullanıcıları korumak için verdiği sözleri yerine getirmekte hâlâ yetersiz” dedi.
“‘Sınırlar olmadan herkese yaratma ve fikirlerini anlık paylaşma imkanı sağlamak’ gibi bir misyonu olan şirketin platformunda kadınların ve/veya ötekileştirilmiş grupların orantısız biçimde çevrimiçi güvenliklerine karşı tehditlerle karşılaştığı gün gibi ortadadır.”
Michael KleinmanOranlar farklı olsa da çevrimiçi istismar yaygın
Uluslararası Af Örgütü’nün yaptırdığı bir ankete göre, platformda daha aktif olan kadınlar daha az aktif olanlara kıyasla daha sık çevrimiçi istismara maruz kaldıklarını bildirdi. Platformu günde bir kereden fazla kullanan kadınların yüzde 40'ı istismara uğradığını bildirirken, platformu haftada bir kereden daha az kullanan kadınlarda bu oran yüzde 13.
Uluslararası Af Örgütü ayrıca, istismarı bildirmemeyi seçen kadınlara, bu seçimlerinin nedenine dair bir soru da yöneltti. Özellikle, platformu haftada birkaç kez kullanan ve istismarı bildirmeyen kadınların yüzde 100'ü soruya, “bu çabaya değmez” yanıtını verdi.
Twitter belli ölçüde gelişme kaydetti ancak bu yeterli değil. Destek Merkezi ve Şeffaflık Raporları aracılığıyla kullanıcılara sundukları bilgileri artıran şirket, kamuoyunda farkındalığı artırmaya yönelik yeni kampanyalar da başlatarak, nefret içeren davranış politikalarının kapsamını genişletti ve raporlama mekanizmaları ile gizlilik ve güvenlik özelliklerini iyileştirdi. Bu adımlar önemli olsa da sorun devam ediyor.
Twitter bu rapora cevaben, Uluslararası Af Örgütü ile şu açıklamayı paylaştı:
"Kullanıcılarımızın karşılaştığı temel sorunları çözmeye yardımcı olacak ürün çözümlerini kamuoyuna açık bir şekilde denemek ve kendi deneyimlerini belirlemelerini sağlayacak denetimlerle, onları güçlendirmek konusunda kararlıyız. Bu değişikliklerin birçoğu karne raporunuzda doğrudan yer almasa da bu iyileştirmelerin nihai olarak en savunmasız topluluklarımızın ifade özgürlüklerini korkusuzca kullanmalarını sağlayacağına inanıyoruz; bu hedef, Uluslararası Af Örgütü ile paylaştığımız bir hedeftir.”
Af Örgütü ise bir şirket olarak Twitter’ın insan hakları suistimallerine sebep olmaktan veya bunlara katkıda bulunmaktan kaçınmak konusunda kurumsal sorumluluğu ve ahlaki yükümlülüğünü hatırlattı, “Kullanıcılar üzerinde yaratılan herhangi bir somut etki karşısında etkin çözüm sağlamak buna dahildir” açıklamasında bulundu.
“Bir kez daha Twitter’ın, platformun kadınlarda ve/veya ötekileştirilmiş gruplarda yol açtığı somut zararlara ve etkilere karşı etkin çözüm sağlamakta yetersiz kaldığını gördük” diyen Kleinman sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Covid-19 pandemisi sırasında dünyamız dijital alanlara gitgide daha fazla bağlı hale geldiğinden, Twitter’ın içinde bulunduğumuz dönemde kimlikleri her ne olursa olsun tüm kullanıcıların online deneyimlerini iyileştirmesi kritik önemdedir.”
Metodoloji
Twitter Karnesi, Uluslararası Af Örgütü'nün 2018 yılından bu yana Twitter'a sunduğu tüm tavsiyeleri içeriyor ve şirket, karnede yer alan 10 temel tavsiyeye göre değerlendiriliyor. Bu 10 tavsiye, dört başlık altında toplanmaktadır: Şeffaflık, Raporlama Mekanizmaları, Kötüye Kullanım Raporu İnceleme Süreci ve Gizlilik ve Güvenlik Özellikleri. Rapor, her birinin Twitter'da kadınların ve non-binary kişilerin deneyimleri üzerinde sahip olabileceği olumlu etki nedeniyle bu dört kategoriye odaklanıyor.
Her bir tavsiye, bir ila dört ayrı alt göstergeden oluşuyor. Uluslararası Af Örgütü Twitter'ın her bir alt göstergede ilerleme kaydedip kaydetmediğini belirleyerek, her göstergeyi “Uygulanmadı, Devam Etmekte veya Uygulandı” şeklinde puanlıyor.
Kamuoyunda farkındalık yaratmaya yönelik süregelen kampanyalar kapsamında, Uluslararası Af Örgütü, bu kampanyaların gündeme getirilen tüm sorunları ele alıp almadığını ve kampanyada kullanılan ilgili materyallerin İngilizce dışındaki dillerde mevcut olup olmadığını incelemiştir.
Uluslararası Af Örgütü, Twitter Karnesini paylaşmadan önce, tavsiyelerin uygulanmasındaki ilerleme hakkında bir güncelleme istemek için Twitter'a yazmıştır ve şirketin yanıtı rapora yansıtılmıştır.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’