Howard Eissenstat

Uluslararası Af Örgütü bugün Kore’nin Türkiye’ye biber gazı sevkiyatının durdurulması için bir twitter kampanyası başlattı. Kampanya, bu ay içinde yeni nakillerin olacağına ilişkin bilginin öğrenilmesiyle beraber yeniden gündeme girdi.

Uluslararası Af Örgütü, Güney Koreli yetkililere, satış işlemlerini askıya almaları için acil bir itirazda bulundu.

Türkiye’de kolluk kuvvetleri, tüm uyarılara rağmen, biber gazı kapsüllerini rutin bir şekilde ve illegal olarak kullanmaya devam ediyor. Bu, kimi zaman, Berkin Elvan’ın durumunda hayati olduğu gibi, ciddi yaralanmalara da yol açıyor. 2013 yılındaki Gezi Parkı Eylemleri'nde, yüzlerce, belki binlerce kişi bu şekilde yaralandı. Af Örgütü, oldukça bilinen Gezi raporunda bu duruma şu şekilde yer vermişti:

Kolluk kuvvetleri biber gazı kapsüllerini birden fazla defa, yatay şekilde protestocuların üzerine bir silah gibi doğrultmuştur. Protestolar sırasında önemli oranda kişi, biber gazı kapsülünün isabet etmesinden, ve pek çoğu da yakın mesafeden ateş edilmesinden dolayı yaralanmıştır. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın Uluslararası Af Örgütü’ne verdiği raporda, vakfa tedavi amacıyla başvuranların yaralanmalarının %60’ının biber gazı kapsülü yaralanmalarına bağlı olduğu belirtilmiştir.

Bütün bunlar, biber gazı kullanımına bağlı ihlallerin tümü de değil.

Uluslarası Af Örgütü, biber gazının barışçıl göstericilere doğru defalarca kez, açıkça uygunsuz bir şekilde ve insan hakları ihlaline yol açacak şekilde barışçıl göstericilere yöneltildiğine şahit olmuştur. Aynı zamanda, yaygın raporlar ve fotoğraflar ile video delilleri de biber gazının, polisten kaçan protestoculara, veya rastgele potansiyel protestoculara, kenarda duranlara, kapalı alanlarda bulunanlara ve hatta yaralanan protestocuların tedavi edildiği konutlara ve işyerlerine gelecek şekilde bile kullanıldığına işaret etmektedir.

2014 yılının Aralık ayında, olası biber gazı alımının tam olarak karşılığının ne olduğunu bir blog yazımda anlatmaya çalışmıştım:

Rakamlara geri dönelim. Bir tarihçi olarak, büyük rakamları algılayabilmenin güçlüğünün farkındayım ve öğrencilerimin istatistikleri anlayabilmeleri adına sayılarla oynamaya alışkınım. Şimdi, Türkiye’nin alımının büyüklüğünü anlayabilmek için kendime yardım etmek istedim. 1.9 milyon biber gazı kapsülü ve bombası ne kadar fazladır?

Başlangıç düzeyindekiler için, bu sayı, Türkiye’nin 2013 yılında sipariş ettiği miktarın tam olarak 10 katıdır. Af Örgütü’ne göre, yıllık alım, normal şartlar altında 150,000 kapsül civarında iken, bu sayı Gezi’den sonra önemli bir miktarda artış gösterdi.

Bu aynı zamanda, Türkiye’nin Gezi protestolarının ilk 20 gününde kullanmış olduğu biber gazının yaklaşık 15 katına denk geliyor. (Türkiyeli yetkililere göre bu sayı 130,000 kapsül idi.) Başka yoldan düşünmek gerekirse, (dilerseniz kontrol edebilirsiniz, neticede ben bir tarihçiyim.), 1.9 milyon biber gazı kapsülü ve bombası, Türkiye’nin Gezi parkı protestolarında kullandığı kadar aşırı ölçüde bir miktarı 292 gün, yani yaklaşık 10 ay boyunca sürdürmesine yetecektir.

Akla hayale sığmıyor.

Af Örgütü, Türkiye’den yeni siparişin hazır olduğunu düşünüyor ve üyelerini bu transferin gerçekleşmesini engellemeye davet ediyor.

Bir önceki kampanyada, Af Örgütü Türkiye Şubesi, Kore’den gelecek siparişleri engelleyebilmek için yaklaşık 53.000 imza toplamıştı. Şimdi, bu çağrısını direkt olarak Ankara’da bulunan Kore Büyükelçiliği’ne ve Kore’nin DAPA (Savunma Alım ve Program Yönetimi) birimine yönlendiriyor.

DAPA’ya endişelerinizi belirten bir fax gönderin 82 2 773 75 87

Ankara’da bulunan Kore Büyükelçiliği’ne bir mektup veya fax gönderin.

Aşağıdaki tweetlerden birini göndererek Af Örgütü’nün twitter kampanyasına katılın:

- Stop tear gas transfers to Turkey now! @dapapr

- Do not fuel the repression of peaceful protests in Turkey, stop transfers now! @dapapr

- We are concerned about the planned shipment of riot control equipment to Turkey where abusive force is used against protestors @dapapr