Uluslararası Af Örgütü güncellenen kürtaj politikasını yayımladı

Uluslararası Af Örgütü, değişen insan hakları hukuku ve standartlarına uygun şekilde güncellediği kürtaj politikasını yayımladı. Uluslararası Af Örgütü’nden yapılan açıklamada, güvenli kürtaja erişimin, adil ve eşit bir toplumun vazgeçilmez unsuru ve tüm insan haklarından faydalanabilmenin önemli bir şartı olduğu belirtildi. Kürtaj politikası, Uluslararası Af Örgütü’ne, kürtajla ilgili daha güçlü kampanya ve savunuculuk faaliyetleri yürütme ve cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarını savunan yerel hareketlere daha güçlü destek verme imkanı sunuyor.

Güncellenen politika, insan hakları, otonomi ve insan onuruna saygılı bir biçimde sağlanan kürtaj hizmetini, gebe olan herkesin hakkı olarak kabul ediyor. Uluslararası Af Örgütü ayrıca kürtajın tüm dünyada suç olmaktan çıkarılmasının yanı sıra, güvenli kürtaja ve ilgili bakım ve bilgilere erişimin sağlanması çağrısında bulunuyor.

‘Her yıl güvenli olmayan kürtajlar sonucunda 47 bin kadın ölüyor’

Uluslararası Af Örgütü Araştırma ve Savunuculuk Kıdemli Direktörü Rajat Khosla konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Her yıl güvenli olmayan kürtajlar sonucunda 47 bin civarında kadın ölüyor. Bu küresel trajedi, kürtajın her koşulda suç olmaktan çıkarıldığı ve herkes için erişilebilir ve ücreti ödenebilir bir hizmet haline getirildiği güne kadar son bulmayacak. Kürtaj, diğer tüm sağlık hizmetleri gibi değerlendirilmeli; kürtaj olmak isteyen herkese şefkatli, insanlık onuruna yakışır ve insan haklarına saygılı bir muamele gösterilmelidir” dedi.

"Her yıl güvenli olmayan kürtajlar sonucunda 47 bin civarında kadın ölüyor. Bu küresel trajedi, kürtajın her koşulda suç olmaktan çıkarıldığı ve herkes için erişilebilir ve ücreti ödenebilir bir hizmet haline getirildiği güne kadar son bulmayacak. Kürtaj, diğer tüm sağlık hizmetleri gibi değerlendirilmeli; kürtaj olmak isteyen herkese şefkatli, insanlık onuruna yakışır ve insan haklarına saygılı bir muamele gösterilmelidir”

Rajat Khosla
UAÖ Araştırma ve Savunuculuk Kıdemli Direktörü


Khosla, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Güncellenen politikamız insan hakları uzmanları, tıbbi bakım sağlayanlar ve Uluslararası Af Örgütü hareketi ile fikir alışverişi yapılarak hazırlandı. Sınırlandırıcı yasalar nedeniyle hayatları darmadağın edilen kadınlara ve kız çocuklara yönelik araştırmalarımız ve onlarla yaptığımız çalışmalar bu politikanın temelini oluşturuyor. Hükümetlere kişilerin üreme kararlarına saygı gösterilmesi için çağrıda bulunmayı ve kürtaj olmak isteyen herkesin ayrımcılık, baskı veya yaftalamaya maruz kalmadan güvenli kürtaja erişebilmesi için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.” 

Son 10 yıldaki dönüşüm yeni belgeyi gerekli kıldı

Kürtajla ilgili uluslararası hukuki normlar ve standartlar son 10 yılda büyük değişikliklerden geçti. Uluslararası Af Örgütü, kürtajın suç haline getirilmesinden kaynaklanan tüm insan hakları ihlallerine karşı çıkmak, güvenli kürtajın önündeki tüm engellerin kaldırılmasını savunmak ve üreme kararları, toplumsal cinsiyet ve ekonomi temelli adaleti geliştirmeye daha elverişli bir konumda durabilmek için kürtajla ilgili yaklaşımını bu değişikliklere uygun bir şekilde güncelledi.

Uluslararası Af Örgütü’nün güncellenen politikası;

  • Gebe olan herkesin kürtaj hakkı olduğunu kabul eder.
  • Tüm dünyada güvenli kürtaja erişimin mümkün olduğu kadar erken ve gerektiği kadar geç evrelerde sağlanmasının yanı sıra, kürtaj sonrası bakım ve kürtaj konusunda kanıt temelli bilimsel bilgilerin kürtaj olan ve olacak kişilere sağlanması çağrısında bulunur.
  • Gebelik ve kürtajla ilgili kararların, tüm insan haklarını doğrudan etkilediğini kabul eder.
  • Kürtajın ceza kanunları ile cezalandırıcı nitelikteki diğer tüm yasa ve politikalardan çıkarılması; kadınların, kız çocukların, gebe kişilerin, tıbbi bakım sunanların ve ilgili diğer kişilerin kürtaj hizmetleri aldıkları, sağladıkları veya bu hizmetlere destek oldukları için cezalandırılmasına son verilmesi çağrısında bulunur.
  • Belirli koşullarda kürtaja erişimi sınırlandıran yasalarda ve politikalarda değişiklik yapılması için çağrıda bulunur.
  • Uluslararası hukukun gerektirdiği gibi, insan hakları güvencelerinin doğumla beraber başladığını doğrular.
  • Devletlere, gebe kadınları üreme yaşamlarıyla ilgili özgür kararlar alabilmeleri konusunda güçlendiren politikalar geliştirerek, ekonomik ve sosyal hakların gereğini yerine getirme çağrısı yapar. Sağlık hizmetlerine, sosyal güvenliğe ve yeterli yaşam standardına sahip olabilmek için gerekli araçlara erişimin sağlanması da buna dahildir.

“Kürtaj, yalnızca kendi içinde bir sorun değildir. İnsanların kendi bedenleri hakkında karar alma hakkının engellenmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve ekonomik eşitsizliği kalıcılaştırırken, yaftalama ve ayrımcılığı da yerleşik hale getirir”

Rajat Khosla
Araştırma ve Savunuculuk Kıdemli Direktörü Rajat

“Kürtaj, yalnızca kendi içinde bir sorun değildir. İnsanların kendi bedenleri hakkında karar alma hakkının engellenmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve ekonomik eşitsizliği kalıcılaştırırken, yaftalama ve ayrımcılığı da yerleşik hale getirir” diyen Rajat Khosla, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kürtajın son derece karmaşık bir konu olduğunu kabul ediyoruz; ancak cezalandırıcı yaklaşımlar insanların gebeliklerine son verme kararlarını şekillendiren sosyal, ekonomik ve kişisel meseleleri göz önünde bulundurmuyor. Kürtajın her koşulda suç olmaktan çıkarılması, insan haklarını korumak ve güvenli olmayan kürtajlar nedeniyle daha fazla insanın ölmesini ve yaralanmasını engellemek için şart.”