#HaklarİçinYaz 2018 - Uluslararası Af Örgütü, dünyanın en kapsamlı insan hakları kampanyasını başlatıyor
Haklar İçin Yaz isimli küresel kampanyasını başlatan Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), dünyanın dört bir yanındaki kadın insan hakları savunucularının daha önce benzeri görülmemiş ölçüde taciz, korkutma ve şiddetle karşı karşıya kaldığını söyledi. Haklar İçin Yaz kampanyası, insan hakları çalışmaları nedeniyle tacize uğrayan, cezaevine konulan, işkence gören, hatta öldürülen cesur kadınlara dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Cinsiyetleri veya diğer niteliklerinin yanı sıra insan hakları çalışmaları nedeniyle de hedef alınan kadınlar, çok çeşitli ayrımcılık türleriyle karşı karşıya kalıyor. Buna rağmen sessiz kalmayı reddeden kadın hak savunucuları, 2018’de insan hakları için verilen mücadelede en ön sırada yer aldı. UAÖ Genel Sekreteri Kumi Naidoo kampanyaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Kadınlar dünyanın her yerinde direnişe öncülük ediyor. İktidara meydan okuyan, doğrular adına sesini yükselten ve değişimin sorumluluğunu üstlenen kadınların rolünü onurlandırmak istiyoruz” dedi.
“Kadınlar, müthiş zorlukları aşmak zorunda kalmalarına rağmen kendi topluluklarının önderleri haline geldiler” diyen Naidoo, sözlerini şöyle sürdürdü:
“UAÖ’nün küresel mektup yazma kampanyası olan Haklar İçin Yaz bu yıl, kötü yasalara, yozlaşmış uygulamalara, polis şiddetine ve daha fazlasına meydan okuyan kadınlara dikkat çekiyor. Aşırılığa doğru hızla ilerleyen dünyada bu kadınlar, ihtiyacımız olan önderlerdir. Siz de onlara katılarak terazide eşitlik, özgürlük ve adaletin ağırlığını artırabilirsiniz.”
Haklar İçin Yaz 2018 kampanyası çerçevesinde UAÖ destekçileri, Brezilya, Mısır, Hindistan, İran, Kenya, Kırgızistan, Fas, Güney Afrika, Ukrayna ve Venezuelalı kadın hak savunucularıyla dayanışma içinde olacak. Türkiye ofisi de kampanya kapsamında Mısırlı kadın hakları savunucusu Amal Fathy, ölüm cezasıyla mücadele eden İranlı Atena Daemi, Kenya'da zorla tahliye riski altında bulunan ve toprak hakkını savunan Sengwer yerli halkı ile Ukraynalı LGBTİ+ hakları savunucusu Vitalina Koval'a destek olacak.
“İnsan haklarını savundukları için tehlikelerle ve zorluklarla karşı karşıya kalan bu kadınlara ve ailelerine tüm bu zorlukların üstesinden gelmeleri için destek olmak istiyoruz. Her kadının sesini yükseltebildiği, korku duymadan adaletsizliğe karşı durabildiği ve kimliği nedeniyle hedef alınmadığı bir dünya kurmak istiyoruz” değerlendirmesinde bulunan Kumi Naidoo, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bir arada durarak adalet talep etmenin ve desteğimizi göstermenin zamanı geldi. Değişimi birlikte mümkün kılabiliriz.”
Her yıl, dünyanın dört bir yanından destekçiler, insan hakları saldırı altında olan kişilere milyonlarca mektup yazıyor. UAÖ destekçileri dayanışma mesajları göndermenin yanı sıra yetkililere de mektuplar yazarak kadın insan hakları savunucularının korunması için çağrı yapabilir. Uluslararası Af Örgütü’nün Haklar İçin Yaz kampanyası ilk kez 16 yıl önce yapıldı. O zamandan beri dünyanın dört bir yanından milyonlarca aktivist harekete geçti. Bu eylemler her yıl somut değişimler yaratıyor. Haksız yere cezaevine konan insanlar serbest bırakılıyor, işkenceciler adalet önüne çıkarılıyor ve cezaevindeki insanlar daha insani muamele görüyor.
Bir mektup, insanlara en umutsuz zamanlarında umut verebilir. Geçen yıl, Jamaika’da yaşayan Shackelia Jackson’a yazılan mesajlar çok büyük bir fark yarattı. Shackelia, polis tarafından sebepsiz yere öldürülen erkek kardeşi Nakiea için adalet talep etmeyi sürdürüyor. Yaşadığı trajedi nedeniyle Shackelia, Jamaika’da polisin gerçekleştirdiği hukuka aykırı öldürmelere karşı verilen mücadelenin önderi haline geldi. “Birine bir mektup yazmak çok küçük ve basit bir iyilik olarak görülebilir, ancak etkisi çok büyük olabiliyor” diyen Shackelia, şunları söyledi:
“Mektuplar bana yaptığım çalışmaların önemli olduğunu hatırlatırken, aileme ve topluluğuma da yalnız olmadığımızı gösterdi. Adalet için verdiğimiz kişisel mücadeleyi küresel bir mücadeleye dönüştürdüler. Bu kadar yüksek sayıda mektup almamız, hükümetimize, dünyanın dört bir yanındaki insanların onları izlediğini ve adaletin sağlanmasını beklediğini gösterecek.”
UAÖ, herkese, dünyanın her yerinde haklarını talep eden insanlara, gruplara ve topluluklara desteğini gösterme çağrısı yapıyor. Bu yıl, UAÖ destekçilerinin dayanışma içinde olacağı kişiler arasında şu isimler var:
Marielle Franco, Brezilya
Marielle Franco, Rio de Janeiro’nun daha adil bir kent olması için korkusuzca mücadele etti. Siyahiler, LGBTİ+’lar ve gençler adına sesini yükselten Marielle, polisin hukuka aykırı öldürmelerine itiraz etti. Ancak Marielle daha sonra susturuldu, arabasının içinde vurularak öldürüldü. 2017’de en az 70 insan hakları savunucusunun öldürüldüğü Brezilya’da bu cinayet bir istisna değil.
Amal Fathy, Mısır
Amal, internette paylaştığı bir videoda uğradığı cinsel saldırıyı anlattı ve kadın haklarını ihmal ettikleri için Mısır yetkililerini eleştirdi. “Yanlış haberler yaymak” suçlamasıyla iki yıl hapis cezasına mahkum edilen Amal, başka suçlamalarla da karşı karşıya.
Pavitri Manjhi, Hindistan
Pavitri, kurulacak iki elektrik santraline yer açılması için topraklarını satmaya zorlanan Adivasi yerli topluluğuna mensup. Köyün önderi olarak insanların ilgili şirketlere karşı 100 civarında şikayet dilekçesi sunmasına yardım etti. Şimdiyse onu bu şikayetleri geri çekmeye zorlamak isteyen yerel güçlerin tehditlerine maruz kalıyor.
Sengwer yerli halkı, Kenya
Kenya’daki Sengwer topluluğunun Embobut Ormanı ile yüz yıllardır süregelen derin bağları var. Ancak arı ve sığır yetiştiren bu yerli topluluk, Kenya hükümeti tarafından zorla yerinden ediliyor. Ormancılar, topluluğun evlerini yaktı ve binlerce kişiyi atalarından kalan topraklardan ayrılmaya zorladı, fakat Sengwer topluluğu direnmeye kararlı.
Atena Daemi, İran
Atena, İran’da ölüm cezasına son verildiği günlerin hayalini kuruyordu. Facebook, Twitter ve Instagram’da gönderiler paylaştı, broşürler dağıttı ve barışçıl protestolara katıldı. Bu faaliyetler ise Atena’nın yedi yıl hapis cezasına mahkum edilmesi için “kanıt” olarak kullanıldı. Duruşması yalnızca 15 dakika süren Atena, parmaklıklar ardında şiddete ve alçaltıcı muameleye maruz kaldı.
Gülizar Düşenova, Kırgızistan
Gülizar 2002’de geçirdiği bir otomobil kazasından sonra bacaklarındaki hareket kabiliyetini yitirdi. Daha sonra, engelli insanların insanlık onuruna yakışır bir biçimde yaşayabilmesi ve özgürce hareket edebilmesini mümkün kılmayı hayatının amacı olarak benimsedi. Ancak Gülizar, kadınların sesini çıkarmaması beklenen ve engelli insanları “sakat” olarak gören bir toplumda her gün ayrımcılığa uğruyor.
Nawal Benaissa, Fas
Nawal, yaşadığı bölgedeki insanların durumunu iyileştirmek mücadele ediyor. Bu bölgede yaşayan birçok kişi kendisini hükümet tarafından unutulmuş hissediyor. Nawal, sosyal adalet ve daha iyi sağlık hizmetleri talep eden barışçıl protestolara katıldı ve sosyal medyada kampanyalar yürüttü. Ancak Fas yetkilileri tarafından tacize uğrayan Nawal, “suç işlemeye teşvik” suçlamasıyla 10 ay hapis cezasına mahkum edildi, cezası ertelendi.
Nonhle Mbuthuma, Güney Afrika
Nonhle, mensup olduğu topluluğunun atalarından kalan topraklarda titanyum çıkarmak isteyen bir maden şirketine karşı verdiği mücadeleye öncülük ediyor. Bu nedenle tacize uğrayan ve tehdit edilen Nonhle, kendisine yönelik bir cinayet girişiminden de hayatta kaldı. Birileri onu susturmak istiyor, mücadelesinden vazgeçmeyen Nonhle şöyle söylüyor: “Toprağımı alırsanız, kimliğimi almış olursunuz.”
Vitalina Koval, Ukrayna
Vitalina, yaşadığı şehir olan Ujgorod’daki LGBTİ+ topluluğuna destek olmak için yılmadan mücadele ediyor. Ancak Vitalina, 2018 Uluslararası Kadınlar Günü’nde barışçıl bir protesto düzenledikten sonra şiddetli bir saldırıya uğradı. Bu saldırı, Ukrayna’da insan hakları karşıtı gruplar tarafından giderek yaygınlaşan saldırıların bir parçasıydı. Vitalina ve diğer insan hakları savunucuları korkuya teslim olmayacak, biz de onlarla dayanışma içinde olalım.
Geraldine Chacón, Venezuela
Geraldine hayatı boyunca diğer insanları savunmak istedi. Bu nedenle yaşadığı şehirdeki gençlerin, hakları adına mücadele etmeleri için güçlendirilmelerine destek oluyor. Fakat yalnızca ülkesini daha iyi bir yer haline getirmeye çalıştığı için yetkililer tarafından takip ediliyor. Yetkililer, Geraldine’i sadece insan haklarını savunduğu için dört ay cezaevinde tuttu ve yurtdışına çıkmasını yasakladı. Davası halen kapatılmadığı için Geraldine önceden uyarıda bulunulmaksızın her an tekrar gözaltına alınabilir.
Haklar İçin Yaz hakkında:
Uluslararası Af Örgütü her yıl Haklar İçin Yaz kampanyasını yürütüyor. Bu kampanya, dünyanın her yerinden destekçileri, yalnızca adaletsizliğe karşı durma cesaretini gösterdiği için hakları ihlal edilen insanlara dayanışma mesajları yazmaya teşvik ediyor. Ayrıca destekçilere, dikkat çekilen cesur kişiler yararına yetkililere mektup yazma çağrısı da yapılıyor. Konu hakkında daha fazla bilgi almak veya mektup yazmak için https://www.haklaricinyaz.org.tr/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir