Tutuklu Boğaziçi Üniversitesi protestocularını serbest bırakın!


İMZACI OLUN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Şaban Yılmaz ve Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Sayın İsmail Uçar

Sayın Yılmaz ve Sayın Uçar,

Size, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olan iki barışçıl protestocu hakkında verilen tutuklama ve 14 kişi hakkındaki ev hapsi kararları hakkında yazıyorum. Bahsedilen iki öğrenci, Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde düzenlenen bir sergide gösterilen sanat eserleri nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla 30 Ocak 2021’de tutuklandı. Bu iki kişi 17 Mart'ta görülen duruşmada serbest bırakıldı ancak öğrencilerin karşı karşıya kaldığı yargılama süreci devam ediyor. 

Çoğunluğu öğrenci olan yedi kişi ise, 5 ila 8 Şubat tarihleri arasında, İstanbul Anadolu Adliyesi çeşitli sulh ceza hakimliklerince, Kadıköy’de Boğaziçi Üniversitesi’ne destek amacıyla düzenlenen barışçıl protestolara katıldıkları gerekçesiyle tutuklandı. Ayrıca, 13 kişi için ev hapsi kararı verildi. 22 Mart'ta üç kişinin serbest bırakılması ve iki kişi hakkındaki ev hapsi kararının kaldırılmasının ardından mevcut durumda hala 5 kişinin tutukluluk hali ve 11 kişi hakkındaki ev hapsi kararı devam ediyor. 

Yukarıda bahsedilen protestocuların özgürlüklerinden yoksun bırakılmasıyla sonuçlanan kararlar, Prof. Melih Bulu’nun 1 Ocak 2021’de Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından büyük ölçüde barışçıl olan protestolara katılmaları gerekçe gösterilerek alındı. İçişleri Bakanı’na göre, protestoların başladığı 4 Ocak tarihinden bu yana Türkiye genelinde 800’den fazla protestocu barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğü haklarını kullandıkları için gözaltına alındı. Yüzlerce kişi adli kontrole tabi tutuldu. Kolluk görevlileri, protestoculara yönelik gereksiz ve aşırı güç kullandı. Ayrıca, iddialara göre gözaltına alınanların bazıları kötü muameleye maruz kaldı.

Uluslararası Af Örgütü, adil olmayan tutuklama ve ev hapsi kararlarının, Boğaziçi Üniversitesi protestocularının ifade özgürlüğü ve barışçıl protesto haklarının ihlali olduğu görüşündedir.

Tüm bunlar ışığında sizlere, barışçıl bir şekilde ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını kullanan protestocular hakkındaki tüm cezai soruşturmaların düşürülmesi; yalnızca barışçıl şekilde insan haklarını kullandıkları için tutuklu yargılama ya da ev hapsiyle özgürlüklerinden yoksun bırakılanların derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını talep etmenizi; hukuka aykırı güç kullanımı ve kötü muamele iddiaları hakkında hızlı, kapsamlı, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma başlatılmasını ve sorumluluğu tespit edilen kişilerin adalet önüne çıkarılarak adil biçimde yargılanmasını sağlamanız çağrısında bulunuyorum.

Saygılarımla,


1 Ocak 2021’de Prof. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atanmasının protesto edildiği barışçıl gösterilere katıldıkları gerekçesiyle çoğunluğu üniversite öğrencisi 9 kişi tutuklandı ve 27 kişi hakkında da ev hapsi kararı verildi. Tutuklu bulunan kişilerden 5'i daha sonra serbest bırakıldı ve iki kişi hakkındaki ev hapsi kararı kaldırıldı ancak yargı süreci hala devam ediyor.

Ev hapsinde tutulanlar da dahil olmak üzere, yalnızca barışçıl toplanma hakkını kullandıkları için özgürlüklerinden yoksun bırakılan kişiler derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır.  

Acil eylemimizi imzala, çağrımıza katıl!

Ek Bilgi

AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen Prof. Melih Bulu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanması, öğrenci ve akademisyenler tarafından üniversite ve çevresinde geniş kapsamlı protestolarla karşılandı. Ülkede en az 38 ilde gerçekleşen protestolar, polisin barışçıl gösterileri dağıtmak ve protestocuları gözaltına almak için aşırı güç kullanımına sahne oldu.  21 Şubat’ta İçişleri Bakanı, 806 kişinin gözaltına alındığını, -ikisi 5 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan- 11 kişinin tutuklandığını ve 27 kişinin ev hapsinde tutulduğunu açıkladı. Yüzlerce kişi, seyahat yasağı ve sıklıkla karakola giderek imza vermek dahil olmak üzere adli kontrol tedbirleri kapsamına alındı.

1 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ kulübünün, ‘aday kulüp’ statüsünün Rektör Melih Bulu tarafından kaldırıldığına dair kararı sosyal medyada paylaştı. LGBTİ + kulübü ile ilgili olduğu iddia edilen iki ceza soruşturmasının başlatılmasına dayandırılan karar, yıllardır faaliyet gösteren kulübün kapatılmasına yol açtı. Ceza soruşturmalarından biri, LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün dahil olmadığı bir sanat sergisinde sergilenen bir eser nedeniyle "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” ile suçlanan iki öğrenci hakkındaydı. Söz konusu eser Şahmeran figürünü, dört köşesinde LGBTİ+ bayraklarıyla birlikte kutsal kabul edilen Kâbe önünde tasvir ediyordu.

“Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yürütülen diğer ceza soruşturması, polis tarafından LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün odasında kulübü temsilen kimsenin bulunmadığı bir ortamda yapılan aramada bulunduğu iddia edilen bir kitaba dayanıyordu.

İçişleri Bakanı da dahil olmak üzere birçok üst düzey yetkili, sanat eserini hedef alan çok sayıdaki sosyal medya paylaşımı bağlamında LGBTİ+ öğrenciler hakkında homofobik yorumlarda bulundu. İçişleri Bakanı’nın LGBTİ+ kişileri ‘sapkın’ olarak nitelediği tweetleri, Twitter tarafından platformun kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle iki kez kısıtlandı.  

Yukarıda bahsedilen kampüsteki sanat sergisi ile ilgili olarak, yedi öğrencinin Türk Ceza Kanunu Madde 216/1 gereğince “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu ile yargılandığı iddianame 26 Şubat’ta kabul edildi. Konu ile ilgili olarak 17 Mart'ta görülen duruşmada, 30 Ocak'ta tutuklanan iki öğrencinin serbest bırakılmasına karar verildi. 22 Mart'ta da üç kişi hakkındaki tutukluluk ve iki kişi hakkındaki ev hapsi kararı kaldırıldı. Böylede protestolar ile ilgili olarak tutuklu bulunan kişi sayısı 4'e düştü. 

Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve kendi iç hukuku uyarınca, ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakkı keyfi şekilde engellenemez ve insanlar yalnızca bu haklarını kullandıkları için tutuklanamaz.