Türkiye’deki “Terörle Mücadele”de akademisyenler hedef alınıyor

Howard Eissenstat 
Uluslararası Af Örgütü Amerika Şubesi Türkiye Üzerine Ülke Uzmanı
St. Lawrence Üniversitesi’nde Yardımcı Tarih Profesörü

Türkiye’nin kendi içinde yürüttüğü “Terörle Mücadele”nin rahatsız edici bir yanı, hiçbir şiddet olaylarına dair bir geçmişi olmayan bir grup bireyin hedef alınmış olması. Neredeyse hükümete karşı eleştirel bir tavır takınan herkes tutuklanabilir. 

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in son dönemde yaptığı bir açıklama açık bir şekilde terörün “şiir ya da makale yazarak askerleri ya da polisi demoralize etmeyi” içeriyor ve “İstanbul, İzmir, Bursa, Almanya, Londra ya da herhangi bir yerde” bulunan terör hücreleri “üniversitede kürsü, dernek ya da sivil toplum kuruluşunu” da kapsayabilir dedi.

Bu hitabet şekli çirkin bir gerçekliğin yansıması: binlerce birey tutuklandı ve çoğu duruşma öncesi uzun süre gözaltında tutuluyor. Birçoğu şiddet olaylarıyla suçlanıyor ve hiçbirinin duruşma öncesinde delillere itiraz etme hakkı bulunmuyor.

Türk akademisyenleri ve öğrenciler özellikle bu işten en çok zarar görenler oldu. Dünya çapında tanınan Büşra Ersanlı gibi akademisyenlerin vakaları en fazla dikkati çekenler oldu ama hiçbir üniversite kampüsü dokunulmadan bırakılmadı. Mesela öğrenci Berna Yılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kampüs ziyareti sırasında ücretsiz eğitim istediklerine dair pankart açtığı için 20 aydan fazla tutuklu kaldı. İşin kötü yanı yalnız da değildi. Türkiye’de 500 ya da daha fazla üniversite öğrencisinin duruşma öncesi gözaltında tutulduğu tahmin ediliyor.

Uluslararası çapta, mesleki dernekler ve denetçi gruplar alarm vermeye başladı. Mesela Orta Doğu Çalışmaları Cemiyeti bu tutuklamaların “akademisyenleri susturma çabası”nın bir parçası olduğuna dikkat çekiyor. Benzer endişe içerikli beyanatlar bilim dünyasının önde gelen dergilerinden biri olan Nature’dan ve Uluslararası PEN’den geldi. Bu olaylara cevaben Fransa’daki akademisyenler Groupe International de Travail adlı bir girişim başlattı ve Türkiye’deki akademisyenlere ve bilime yönelik saldırıların kaydını tutuyor. Aralarında Kuzey Amerika şubesinin de olduğu dünya çapında gelişmekte olan kardeş gruplar, Facebook’ta yeni bir tezahürle daha bu hafta açıklandı.

Türkiye’nin uluslararası politikadaki kendinden emin rolünün çektiği dikkat göz önünde bulundurulunca içeride büyüyen baskıya çok az dikkat çekiliyor. Ama tehdit gerçek ve su götürmez