Türkiye, Mültecilerin İnsan Haklarını Bir kez Daha İhlal Etti
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), önceki gün verdiği Ghorbanov ve Diğerleri / Türkiye (başvuru no. 28127/09) kararı ile Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin işkence yasağını düzenleyen 3. Maddesi ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını düzenleyen 5. Maddelerini ihlal ettiğine karar verdi. 2008 yılının sonbaharında Van ilinden insan haklarına aykırı bir şekilde çoğu çocuk olan 19 Özbek mülteci keyfi bir şekilde İran’a sınırdışı edilmişti. Türkiye, bu kararla hakları ihlal edilen mülteciler için toplam 193.350 Euro Tazminat ödeyecek.
Van Emniyet Müdürlüğü yetkilileri 12 Eylül 2008’de, Van’da yasal olarak ikamet eden ve BMMYK’ya kayıtlı olan Özbek mültecileri kırtasiye malzemesi dağıtımı yapılacağı söylenerek Emniyete çağırmış, ardından herhangi bir bilgilendirme yapılmadan İran’a sınırdışı edilmişti. Özbek mülteciler sınır kapısından değil, sınırın resmi yetkililerin olmadığı bir yerinden tehlikeli bir şekilde İran’a geçmeye zorlanmıştı. İran tarafına geçtikten sonra kaçakçıların tarafından alıkonulmuş, fidye ödedikten sonra tekrar Türkiye’ye geri dönmüşlerdi. 11 Ekim 2008 tarihinde ikinci defa İran’a gayri resmi olarak sınır dışı edilen Özbek mülteciler bu sefer İran jandarması tarafından Türkiye’ye sınır dışı edilmişlerdi.
Bu olaylardan sonra mülteciler konusunda çalışan insan hakları örgütleri ortak basın açıklaması yaparak tepki göstermişler, olay hakkında soruşturma açılmasını istemişlerdi. Ancak yapılan şikayet ve başvurulardan bir sonuç çıkmamış ve sorumlular hakkında etkili bir soruşturma yapılmamıştı. İnsan hakları örgütleri konuyla ilgili TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı ve Van İl İnsan Hakları Kuruluna başvurular yapmış fakat bu başvurulardan herhangi bir sonuç alamamıştı.
Özbek mülteciler avukatları aracılığıyla AİHM’e başvurmuştu. AİHM başvuru üzerine önceki gün verdiği karar ile Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağını düzenleyen 3. Maddesi’ni ve' kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını düzenleyen 5. Maddesi’nin 1. ve 2. bölümlerini ihlal ettiğine karar verdi.
AİHM kararı ile birlikte Özbek mültecilerin insan haklarının ihlal edildiği tescillenmiştir. Benzer olayların tekrar yaşanmaması için etkili yasal ve idari tedbirler alınması gerekmektedir.
İhlale neden olan sorumlu kişiler hakkında rücu mekanizmasının işletilmesi gerekmektedir. 2002 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Kişilerin Uğradığı Zararlar” başlıklı 13. Maddesi’nde değişiklik yapılarak işkence ve kötü muamelenin engellenmesi amacıyla, olayın faili olan kamu görevlilerine rücu edilebileceği şeklinde düzenleme yapılmıştır. Ancak, kanun pratikte uygulanmamaktadır. AİHM’in kararında da tespit edilen bu insan hakları ihlalinden sorumlu kamu görevlilerine tazminatın rücu edilmesi halinde, benzer insan hakları ihlallerinin yeniden yaşanmaması için caydırıcı bir etki yaratacağına inanıyoruz.
Ayrıca ihlali gerçekleştiren ve ihlalin gerçekleştirilmesinde sorululuğu bulunan tüm kamu görevlilerine yönelik adli ve idari soruşturmaların ivedilikle başlatılması benzeri ihlallerin gerçekleşmemesi için büyük önem taşımaktadır.
Bu kapsamda, 2014 yılının Nisan ayında yürürlüğe girecek olan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve bu kanunun uygulanmasına dair yayınlanacak yönetmelik, genelge ve yönergelerin insan hakları standartlarına uygun olması; özellikle de yeni kurulan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü personelinin görevlerini icra ederken insan hakları standartlarına bağlı kalmaları için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD)
İnsan Hakları Derneği (İHD)
İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD)
İnsani Yardım Vakfı (İHH)
Mazlum – Der
Mülteci – Der
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir