Uluslararası Af Örgütü, "Türkiye'nin, bir yıl önce bütün ülkeyi etkisi altına alan "kanuna aykırı" eylemleri düzenlemekle suçlanan barışçıl aktivistlerin göstermelik ve siyasi temelli bir davada yargılanmasına son verilmeli” dedi.

Bugün İstanbul'da ilk duruşması görülecek olan davada yargılanan Taksim Dayanışması'nın üyeleri 15.5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, "Bu dava, en ufak bir kanıt parçasının bulunmadığı, intikam güden, cezalandırıcı ve siyasi bir göstermelik davadır. Dava, ilk celsede düşürülmeli. Savcılık bu davayı toplumun geri kalanına, 'Yetkililer politikalarına muhalefet eden ve protesto düzenleyen herkesin peşine acımasız bir sekilde düşecek' şeklindeki sert mesajını vermek için tertiplemiş" dedi.

Aralarında mimarlar, mühendisler, doktorlar, sendikacılar ve daha birçoklarının olduğu 100'den fazla kuruluştan oluşan Taksim Dayanışması 2012'de Taksim Meydanı ve Gezi Parkı ile ilgili kentsel dönüşüm projelerine karşı çıkmak için kuruldu. Koalisyon kamuoyunda farkındalık yaratmak için kampanya yürüttü ve parkın planlanan yıkımına karşı da barışçıl gösteri çağrısında bulundu.

Sanıkların beşi, yani Taksim Dayanışması'nın önde gelen aktivistleri, insanları "kanuna aykırı" gösterilere katılmaya çağırmakla suçlanıyor. "Suç örgütü kurmak"la da suçlanan sanıkların 15.5 yıla varan hapis cezası alma tehlikesi bulunuyor.

Gardner, "İddianame şiddete katılmaya çağrı ve şiddete ya da suç sayılacak başka bir davranışa katılmaya teşvike dair herhangi bir kanıt içermiyor. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmiş olması bile bir skandaldır" dedi.

Dava ağırlıklı olarak sanıkların kendi hesaplarından ve Taksim Dayanışması'nın Twitter hesabından atılan tweetlere dayanıyor. Bahsedilen tweetler protestoculara barışçıl bir şekilde eylem yapma çağrısında bulunuyordu. Aynı zamanda tweetler polis şiddetini kınıyor ve eylemler sırasında geçici revirlere dair detaylar veriyor, gelişmelerle ilgili güncel bilgi sağlıyordu.

26 sanığın hepsi Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu uyarınca "kanuna aykırı gösteriden dağılmayı reddetmek" ile suçlanıyor. Suçlanan herkes geçen yıl 8 Temmuz'da polisin Taksim Dayanışması'nın basın açıklaması yapmak için Gezi Parkı'na girmesini engellediği sırada gözaltına alınmıştı.

Taksim Dayanışması ile bağlantısı olmayan bir sanık ise ek olarak üç sapan ve bilye bulundurmakla suçlanıyor. Kendisi bu iddiayı reddediyor.

'Gezi Parkı eylemleri' Türkiye'nin dört bir yanında etkisini gösterdi ve tahminen 3.5 milyon kişi bu eylemlere katıldı.

Uluslararası Af Örgütü Taksim Dayanışması sanıkları için küresel bir destek kampanyası başlattı: #IamTaksim