Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir

Türkiye’nin ‘casusluk’ mevzuatında değişiklik öngören yeni yasa teklifine ilişkin meclis genel kurulunda yapılacak oylama öncesinde bir açıklama yayımlayan 80’den fazla sivil toplum örgütü, teklifin kabul edilmesi halinde sivil toplumun ülkede özgürce faaliyet yürütme becerisine yönelik önemli bir tehdit oluşturacağını ve reddedilmesi gerektiğini belirtti. Diğer onlarca örgüt de benzer açıklamalar yayımlayarak milletvekillerini teklifi reddetmeye çağırdı.

Kamuoyunda ‘etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi, kabul edilmesi halinde ceza kanununu değiştirecek ve “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda gerçekleştirilen” tanımsız “fiilleri” suç kapsamına alacak.

Sivil toplum örgütleri yayımladıkları ortak açıklamada, “teklif, kabul edilmesi halinde sivil toplumun ülkede özgürce faaliyet yürütme becerisine yönelik önemli bir tehdit oluşturacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

İmzacı kurumlar, yasa teklifinin, hukukun temel bir ilkesi olan suçta ve cezada kanunilik ve öngörülebilirlik testinden geçemediğine işaret ediyor. Bu ilke gereğince, yasa maddeleri, ilgili kişiler tarafından anlaşılabilir ve öngörülebilir olmalı; yani kişiler, hangi fiillerin veya ihmallerin onlara cezai sorumluluk yükleyeceğini ve gerçekleştirilen fiil veya ihmalden ötürü hangi cezanın uygulanacağını öngörebilmelidir.

23 Ekim’de Meclis Adalet Komisyonu’nda kabul edilen yargı paketinin gelecek günlerde oylamaya sunulmak üzere meclis genel kuruluna gelmesi bekleniyor.

Yasa teklifi, sivil toplum örgütlerinin, devlet veya devlet dışı aktörler tarafından işlenen insan hakları ihlallerini belgelemek gibi meşru faaliyetlerini suç kapsamına alma tehdidi oluşturmakta ve bu ihlalleri gerçekleştirdiği belirlenen kişilere uzun süreli hapis dahil ağır cezalar getirmektedir. Bu sözde suçların “savaş zamanında” veya “devletin savaş hazırlığı veya askeri hareketleri” bağlamında işlenmesi halinde ceza 12 yıl hapse kadar çıkarılabilmektedir.

Yayımladıkları ortak açıklamada, “Yasa teklifinin olası suistimallere karşı yeterli güvence veya etkili hukuk yolu içermemesinden ve hangi belirli fiillerin suç teşkil ettiğine ilişkin açık ve net kriterler getirmekte yetersiz kalmasından kaygı duymaktayız” ifadelerine yer veren kurumlar şöyle devam etti:

“Aşırı geniş ifadeler içeren, muğlak yasaların keyfi yorumlanması, Türkiye’de insan hakları savunucuları, gazeteciler, avukatlar ve diğer birçok sivil toplum örgütünü hedef almak ve yargılamak için kullanılmaktadır. Yasa teklifi, yürürlüğe girmesi halinde, herkesin bilgi talep etme ve edinme hakkını da içeren ifade özgürlüğü hakkı ihlal edilme riski altına girecektir. Ayrıca sivil toplum örgütlerinin önemli insan hakları çalışmaları üzerinde de caydırıcı bir etki yaratacak ve potansiyel anlamda faaliyetlerini engelleyecektir.”

Arka Plan

Yargı paketi, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” başlıklı yedinci bölümüne 339/A maddesiyle “Devletin güvenliği ve siyasal yararları aleyhine suç işleme” başlığı altında yeni bir suç eklenmesini teklif etmektedir.

Yasa teklifinde yer verilen ifadeler kötüye kullanıma açıktır. Örneğin, “stratejik çıkar”, “talimat”, “organizasyon” ve “devletin iç veya dış siyasi yararları” gibi kavramlar son derece geniş ve muğlaktır. Yeterince açık tanımlanmamış veya aşırı geniş kapsamlı yasalar keyfi uygulamaya veya suistimale yol açabilir ve bu nedenle devlet yetkilileri tarafından muhalif olarak görülen kişileri hedef almak veya ülkedeki insan hakları ihlallerini belgeleyen örgütler gibi sivil toplum örgütlerini kriminalize etmek için araçsallaştırılabilir. 

Yasa teklifi ceza hukukunun temel bir kavramı olan öngörülebilirlik ilkesini de içeren suçta ve cezada kanunilik ilkesini ihlal ettiğinden, uluslararası hukuk ve standartların yanı sıra Türkiye’nin Anayasası ile iç hukukuna da aykırıdır.

Bu açıklamanın imzacılarının yanı sıra Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği (bkz. burada), Eşitlik İçin Kadın Platformu (bkz. burada), Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (bkz. burada), Uluslararası Basın Enstitüsü (bkz. burada), Gazetecileri Koruma Komitesi (bkz. burada), İnsan Hakları İzleme Örgütü (bkz. burada) dahil birçok kurum, basın örgütleri, sendikalar ve diğer hak örgütleri de kendi açıklamalarını yayımladı.

Ortak açıklamanın imzacıları her geçen gün artmaktadır. Ayrıca açıklama tüm milletvekillerine gönderilmektedir.

İMZACI KURUMLAR

1. 17 Mayıs Derneği  

2. AĞ-DA Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dayanışma Ağı

3. Ali İsmail Korkmaz Vakfı

4. Altyazı Sinema Derneği

5. Ankara Dayanışma Akademisi

6. Ankara Düşünceye Özgürlük girişimi

7. Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER)

8. Başka Bir Okul Mümkün Derneği

9. Batman Barosu

10. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği

11. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)

12. Çağdaş Gazeteciler Derneği

13. DEMOS Araştırma Derneği

14. Dersim Barosu

15. DİSK Basın-İş

16. Diyarbakır Barosu

17. Doğal Yaşam Derneği

18. Eşit Haklar İçin İzleme Derneği

19. Genç Düşünce Enstitüsü

20. Gençlik Örgütleri Forumu

21. Göç İzleme Derneği

22. Haber-Sen

23. Hak İnisiyatifi

24. Hakikat Adalet Hafıza Merkezi

25. Hakkari Barosu

26. İnsan Hakları Derneği

27. İnsan Hakları Derneği Ankara Şube LGBTİ+ Komisyonu

28. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi

29. İnsan Hakları Gündemi Derneği

30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası

31. İstanbul Trans Onur Haftası

32. İzmir Kadın Dayanışma Derneği

33. Kadın Dayanışma Vakfı

34. Kadın Kültür Sanat Edebiyat Derneği

35. Kadın Zamanı Derneği

36. Kadının İnsan Hakları Derneği

37. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu

38. Kaos GL Derneği

39. Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği

40. Kırkayak Kültür - Göç ve Kültürel Çalışmalar Merkezi

41. Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği

42. Kuşadası Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği

43. Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği

44. LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği

45. Lider Kadın Derneği

46. Mardin Barosu

47. Marmaris Halk Meclisi

48. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği

49. Mekanda Adalet Derneği

50. Merdiven Toplumsal Girişim ve Gelişim Derneği

51. Muamma Lezbiyen Gey Biseksüel Trans İnterseks Artı Eğitim Araştırma ve Dayanışma Derneği

52. Muğla Cevre Platformu

53. Murat Çekiç Derneği

54. Muş Barosu

55. Özgür Renkler Derneği

56. Özgürlük için Hukukçular Derneği

57. P24 Bağımsız Gazetecilik Derneği

58. Romani Godi- Roman Hafıza Çalışmaları Derneği

59. Rosa Kadın Derneği

60. SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği

61. Siirt Barosu

62. Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği

63. Sosyal ve Ekonomik Yaşamda Nitelikli Değişim ve Gelişime Destek Derneği (SenDeGel)

64. Şanlıurfa Barosu

65. Şırnak Barosu

66. Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Derneği

67. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği (TTM)

68. Türkiye Gazeteciler Sendikası

69. Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi

70. Türkiye İnsan Hakları Vakfı

71. Türkiye Sakatlar Derneği

72. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi

73. Üniversiteli Kuir Araştırmaları ve LGBTİ+ Dayanışma Derneği

74. Van Barosu

75. Velvele

76. Yaşam Bellek Özgürlük Derneği

77. Yaşama Dair Vakıf (YADA)

78. Yeşil Düşünce Derneği

79. Yurttaş Girişimi

80. Yurttaşlık Derneği

81. Yuva Derneği