• Basın Açıklamaları

Türkiye: Doğubeyazıt’ta işlenen korkunç cinayete ilişkin etkili soruşturma başlatılmalı

Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde bakkal dükkanı işleten bir kişinin korkunç bir cinayet sonucu öldürülmesini kınıyor. Bu kişi, 25 Haziran 2018’de elektrik direğine bağlı halde ve başında bir silah yarasıyla ölü bulundu.

Cinayetin hangi koşullarda işlendiğine ilişkin derhal kapsamlı ve etkili bir soruşturma başlatılmalı, bu suçu işlediğinden şüphe edilen herkes adil yargılamalarla adalet önüne çıkarılmalıdır.

Çok sayıda medya kuruluşu, 46 yaşındaki mağdur Mevlüt Bengi’nin, 24 Haziran seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) sandık müşahidi olarak kaydedildiğini bildirdi ve cinayetin, PKK tarafından işlendiğini iddia etti. Yetkililer, cinayetle ilgili henüz resmi bir açıklama yapmazken, hiçbir kişi veya grup da uluslararası hukukun en temel ilkelerini ihlal eden bu vahşetin sorumluluğunu üstlenmedi.

28 Haziran’da Ağrı Valiliği yetkilileri ve yerel jandarma, UAÖ’ye, soruşturmanın halen devam ettiğini söyledi. 

UAÖ, Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Pervin Buldan’ı arayarak HDP’yi cinayetten sorumlu tuttuğuna ilişkin haberlerden kaygı duyuyor. Kanıtlarla desteklenmeyen buna benzer iddialar, Türkiye meclisinin en büyük üçüncü partisi olan HDP’nin destekçileri ve üyelerine yönelik şiddeti körükleme tehlikesi taşıyor. Benzer şekilde, 18 Haziran’da Bakan Soylu, TRT’de katıldığı bir haber programında Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Ticaret Odası'nı PKK destekçileri olmakla suçlamıştı.

Her iki kurum da Türkiye yetkilileri tarafından Urfa’nın Suruç ilçesine gitmesi engellenen sivil toplum örgütleri arasındaydı. Suruç’ta seçimler öncesinde yaşanan şiddet olayında dört kişi öldürülmüş, 10’dan fazla kişi de yaralanmıştı. Medyada yer alan haberlere göre, 14 Haziran’da ilçede gerçekleştirilen silahlı saldırılar ile Suruç Devlet Hastanesi’ndeki yaralılara yapılan saldırı, ölümlere ve yaralanmalara yol açmıştı. Yetkililer, sivil toplum örgütlerinin olaya ilişkin araştırma yapmak üzere Suruç’a gitmesine, güvenlik kaygılarını öne sürerek izin vermemişti.

Bağımsız sivil toplum örgütlerinin araştırma yapmasını engelleyen bu gibi önlemler, hesap sorulabilirliği zayıflatıyor ve devletin yürüttüğü soruşturmaya duyulan güveni aşındırıyor.

UAÖ, yetkililere, bağımsız sivil toplum örgütlerinin hiçbir tehdit veya engellemeye maruz kalmaksızın çalışmalarını sürdürebilmelerini güvence altına alma çağrısında bulunuyor.