ABD: Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çıkma kararı, milyonlarca insanın hayatının hiçe sayıldığını gösteriyor

Donald Trump yönetimi ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çıkması için resmen başvuruda bulundu. Bu durumda ABD dünyada bu anlaşmaya taraf olmayan tek ülke olacak. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Kumi Naidoo konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çıkarmaya yönelik bencil, duyarsız ve korkunç çabalar, Trump’ın başkanlık döneminin en yıkıcı adımlarıdır.”

“Başkan Trump fosil yakıt kullanımında ısrar etmesinin kendisine oy getireceğini düşünüyor olabilir, ama bu durum canlıların hayatına mal olacak. Trump kendi kişisel hedeflerini dünya nüfusunun önüne koyarak, dünyanın dört bir yanında insanlığı kurtarmak için sarf edilen çabalara zarar veriyor.”

“İklim krizi çağımızda insan haklarına yönelik en büyük tehditlerden biridir. İklim krizinin etkileri dünyanın büyük bir kısmında açlık, yoksulluk ve evsizliğe neden oluyor. Dünyanın karbon emisyonu en fazla ikinci ülkesi olan ABD’ye ise sera gazı emisyonları çok büyük ölçüde azaltılmadığı sürece kaçınılmaz olan insan hakları felaketinin önlenmesinde önemli görev düşüyor” diyen Naidoo, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Paris İklim Anlaşması’ndan çıkmaya çalışan Başkan Trump, iklim krizi ile varlığı tehlike altına giren yüz milyonlarca kişiye açık bir mesaj iletiyor: Yaşayıp yaşamadığınız Trump’ın umurunda değil.”

Arka Plan

Başkan Trump, ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan resmen çıkması için gerekli bir yıllık süreci başlatıyor. Trump anlaşmadan çekilme sürecini, Kasım 2020’deki başkanlık seçimlerinin ertesi gününe kadar sonuçlandıramayacak.

İklim değişikliği ile mücadele konusunda dünyanın en kararlı anlaşması olan Paris İklim Anlaşması 125 ülke tarafından imzalandı ve Kasım 2016’da yürürlüğe girdi. ABD Paris İklim Anlaşması gereğince 2025 itibariyle emisyon oranlarını 2005’teki seviyelerin yüzde 26-28’i oranında azaltma sözü vermişti.

Etkilerini önlemek için güçlü adımlar atılmazsa iklim değişikliğinin 2030 ila 2050 yılları arasında her yıl 250.000 kişinin sıtma, yetersiz beslenme, ishal ve ısıl gerilme nedeniyle ölümüne yol açması bekleniyor. Küresel ortalama sıcaklıklarda 2°C’lik bir artış yaşandığı takdirde bir milyardan fazla insan su kaynaklarında çok büyük bir azalma yaşandığına tanıklık edecek. Bu durumda açlık riski altındaki insanların sayısı 2080 itibariyle en az 600 milyon artabilir ve en az 330 milyon kişi sel baskını nedeniyle yerinden edilebilir.

Yüz milyonlarca kişi yaşam, sağlık, gıda, su ve barınma hakkından yoksun kalabilir. Başta kadınlar ve kız çocuklar, Yerli Halklar ve ayrımcılık nedeniyle dezavantajlı hale getirilen diğer topluluklar olmak üzere yoksullar muhtemelen bu durumdan orantısız etkilenecektir.