• Haberler

Suudi Arabistan’da kadın aktivistlere yönelik baskı sürüyor

Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın uluslararası halkla ilişkiler kampanyası, kadınların eşit hakları için mücadele edenler de dahil olmak üzere muhalif seslere yönelik giderek yoğunlaşan baskılarla keskin bir tezat oluşturuyor.

Muhammed Bin Selman kendisini ‘reformcu’ olarak tanıtmasına rağmen kadın hakları aktivistlerine yönelik baskıların bir parçası olarak geçen hafta en az beş aktivist gözaltına alındı ve hükümete yakın medya tarafından haklarında bir karalama kampanyası başlatıldı.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Uluslararası Af Örgütü Kampanyalar ve Savunuculuk Direktörü Ruhat Sena Akşener şunları söyledi:

“Tutuklanan barışçıl aktivistlerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Karalama kampanyalarına maruz bırakılan ve kamuoyunun gözünde adeta hain ilan edilen tüm aktivistlerin itibarının iade edilerek serbest kalması gerekiyor. Barışçıl protesto temel bir hak ve engellenemez.”

Akşener, yetkililerin derhal tutuklanan kişilerin nerede olduklarını açıklaması ve bu kişilerin aileleri ve avukatlarıyla görüşmelerine olanak tanıması gerektiğini belirtti.

Bu ay cezaevine konan diğer kişiler arasında insan hakları savunucusu ve blog yazarı Iman El-Nafjan, araç kullanma hakkı için kampanya yürüten Aziza El-Yousef, profesyonel avukat ve insan hakları avukatı Dr Ibrahim El-Modeimigh ve gençlik aktivisti Mohammad El-Rabea bulunuyor.

Suudi Arabistan’da hak savunucularına yönelik baskıların ve kullanılan yöntemlerin çok da bilinmeyen, yeni yöntemler olmadığını belirten Kampanyalar ve Savunuculuk Direktörü Akşener, sözlerine şöyle devam etti:

“Aktivistler, Suudi Arabistan’da da, sadece hak savunuculuğu yaptıkları için ‘ülkenin istikrarı ve toplumsal dokusuna zarar vermek amacıyla yabancı oluşumlarla iletişime geçerek bir hücre oluşturmak’ ve ‘devlet güvenliğine yönelik tehdit oluşturmak’la suçlanıyor. Devlet yanlısı medya tarafından hedef gösteriliyor ve hain ilan ediliyorlar. Bu durum, bu yöntemlerin olduğu tüm ülkelerde olduğu gibi, sivil alan ve hak savunuculuğuna yönelik kaygı verici boyutta ve tehlikeli.”

Suudi Arabistan’da araç kullanma yasağı ve kadın hakları hareketi

Suudi Arabistan’da kadınlar ve kız çocuklarına yönelik hem yasalarda hem de uygulamada yerleşik bir ayrımcılık söz konusu. Araç kullanma yasağı, Suudi Arabistan’da kadınların insan haklarının inkar edildiği yaşam alanlarına sadece bir örnek. Kadınlar hala bir erkek vasinin izni olmaksızın seyahat edemiyor, ücretli işlerde çalışamıyor, yüksek öğrenim göremiyor ve evlenemiyor.

Kadınlar 1990 yılından beri süren araç kullanma yasağının kaldırılması için kampanyalar düzenliyor. Geçmişte başkent Riyad’ın ana caddelerinden birinde otomobil kullanan 40 kadın, polis tarafından durdurulmuş ve bazıları işten uzaklaştırılmıştı. Kadınlar 2007’de Kral Abdullah’a bir dilekçe göndermiş, bir sonraki yıl ise Suudi aktivist ve yazar Wajeha El-Huwaider, Uluslararası Kadınlar Günü’ne dikkat çekmek üzere araç kullandığı sırada kendi videosunu çekmiş ve videoyu Youtube’da paylaşmıştı.

Tutuklamalara, kırbaç cezalarına, tehditlere ve gözdağına rağmen çok sayıda kadın, otomobilini kullandığı sırada kendisini kamerayla kaydetmeye ve bu videoları internette paylaşmaya devam etti.

Geçen yıl, araç kullanma yasağının kraliyet kararnamesi ile kaldırılacağı açıklandı. Kadınların araç kullanmasına yönelik yasağın Haziran ayında kaldırılması ve sürücü ehliyetlerinin 24 Haziran’dan itibaren çıkarılması planlanıyor. Bu gelişmeyi “gecikmiş de olsa ileri bir adım” olarak memnuniyetle karşılayan Uluslararası Af Örgütü, vesayet sistemi de dahil olmak üzere kadınlara yönelik tüm ayrımcılık biçimlerinin ortadan kaldırılması için çağrı yapıyor.