Suudi Arabistan: Yetkililer, barışçıl protestoculara yönelik ölüm cezası taleplerinden vazgeçmelidir
Suudi Arabistan’da savcı, 2015’te ülkenin doğu eyaletindeki hükümet karşıtı barışçıl protestolara katıldığı gerekçesiyle yargılanan kadın aktivist Esra El-Gamham’a ölüm cezası talebinden vazgeçti. Bunun üzerine bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu Kampanyalar Direktörü Samah Hadid şunları söyledi:
“Suudi Arabistan yetkililerinin Esra El-Gamham’a ölüm cezası uygulanması yönündeki korkunç taleplerinden vazgeçtiği haberleri büyük bir rahatlama getirdi. Ancak her ne kadar artık hayatı tehlike altında olmasa da, El-Gamham halen barışçıl protestolara katıldığı için saçma bir hapis cezasıyla karşı karşıya.”
“Suudi Arabistan savcıları, Esra El-Gamham ile birlikte yargılanması planlanan diğer dört kişiye yönelik ölüm cezası taleplerinden de derhal vazgeçmelidir. Bu kişilerin tümü ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma haklarını kullandıkları için tutuklanmıştır.”
“Ölüm cezası en acımasız, insanlık dışı ve alçaltıcı cezadır. Ölüm cezasına başvurmak her durumda korkunçtur, ancak uluslararası hukuk ihlal edilerek barışçıl protestocuları cezalandırma amacıyla öldürmeye başvurmak hepten dehşet vericidir. Yetkililer, ölüm cezasını kaldırmak için gerekli adımları atmalıdır” diyen Hadid, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Suudi Arabistan yetkilileri barışçıl protestoculara suçlu muamelesi yapmak ve onları susmaya zorlamak için aşırı uç yöntemlere başvurmak yerine, yalnızca barışçıl muhalefet hakkını kullandığı için gözaltına alınan Esra El-Gamham’ın ve diğer kişilerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını sağlamalıdır.”
Arka Plan:
Esra El-Gamham, Arap Baharı olarak adlandırılan ayaklanmalar sonrasında, Suudi Arabistan’ın doğusundaki Katif eyaletinde Şii azınlığa daha geniş haklar tanınması ve reformlar yapılması talebiyle düzenlenen protestolara katıldıkları gerekçesiyle Aralık 2015’te eşi Musa El-Haşim ile birlikte gözaltına alındı. Esra El-Gamham; Ahmed El-Matrud, Ali Kuveyşer, Musa El-Haşim, Halit El-Ganim ve Mücteba El-Müzeyin ile birlikte Suudi Arabistan’ın terörle mücadele davalarına bakan ve kötü şöhretiyle tanınan Özel Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor.
Bu kişiler, 2014 tarihli Terör ve Terörü Finanse Etme Suçları Yasasına ek olarak yayınlanan 44/A Kraliyet Kararnamesi’nin öngördüğü “protestolara katılma” suçu da dahil olmak üzere çeşitli suçlamalarla karşı karşıya bulunuyor.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’