Uluslararası Af Örgütü’ne konuşmak suç değildir!

Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) bir açıklama yayımlayarak, 11 kadın aktivistin insan hakları çalışmaları ve uluslararası örgütlerle iletişim kurmaları nedeniyle Riyad Ceza Mahkemesinde yargılanmasının, Suudi yetkililerin barışçıl aktivizme yönelik baskılarını arttırdığının kanıtı olduğunu söyledi.

Aktivistlerin bazıları kadın haklarını savunmak ve erkek vasi sisteminin kaldırılması için çağrı yapmakla suçlandı. Ayrıca aktivistler, aralarında UAÖ’nün de bulunduğu uluslararası örgütlerle, yabancı basınla ve diğer aktivistlerle iletişim kurmakla da suçlandılar.

UAÖ Orta Doğu Kampanyalar Direktörü Samah Hadid konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Suudi yetkililer, barışçıl aktivizmi susturmak ve aktivistleri ülkedeki insan hakları durumuyla ilgili çalışmalar yürütmekten vazgeçirmek için yasaları ve adalet sistemini istismar ediyor. Aktivistlere yöneltilen suçlamalar, bu durumun en son örneğidir. Suudi yetkililerin insan haklarıyla ilgili korkunç siciline bir leke daha bırakan bu yargılama, hükümetin reform iddialarının ne kadar içi boş olduğunu da gösteriyor” dedi. Hadid, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Bugün duruşmaya çıkarılan kadın aktivistler Suudi Arabistan’ın en cesur insan hakları savunucularındandır. Barışçıl insan hakları çalışmaları nedeniyle devlete bağlı medya tarafından karalanmakla kalmadılar, gözaltında tutuldukları sırada fiziksel ve psikolojik ıstıraplara da göğüs gerdiler. Suudi yetkililere bu korkunç suçlamaları düşürmeleri ve kadın aktivistleri derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmaları için çağrı yapıyoruz.” 

Arka Plan

Dün Riyad Ceza Mahkemesine çıkartılan aktivistler arasında Luceyn Haslul, İman el-Nefcen, Azize el-Yusuf, Emel el-Harbi, Dr. Rukiye el-Muharib, Nouf Abdülaziz, Maya el-Zahrani, Şadan el-Anezi, Dr. Abir Namankani, Dr. Hatun el-Fassi ve diğer bir kadın aktivist bulunuyor. Bir sonraki duruşma 27 Mart’ta görülecek.

UAÖ, Suudi Arabistan yetkililerine tüm kadın aktivistleri derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakma çağrısında bulunuyor. Aktivistler serbest bırakılana kadar geçen süre içinde yetkililer, yargılanan kadın aktivistlerin kendi seçtikleri avukatlara erişimlerini sağlamalı ve diplomatların duruşmalara katılmasına ve yargılamaları gözlemlemesine izin vermelidir. UAÖ, bağımsız gözlemcilerin cezaevlerinde işkence ve cinsel istismar da dahil olmak üzere diğer türde kötü muamele iddialarına yönelik soruşturma yapmak üzere cezaevlerine girmelerine izin verilmesi çağrısını da yineliyor.