Suriyeli Mültecilerin İhtiyaçları Görmezden Gelinmemeli

Suriye’de yaşanan iç çatışmalar nedeni ile 2011 yılının Nisan ayından başlayarak Türkiye’de sığınan Suriyelilerin sayısı her geçen gün artıyor. Suriyelilerin ihtiyaçlarının karşılanması çalışmaları Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda yürütülmeye çalışılıyor.

AFAD verilerine göre 210 bin Suriyeli Türkiye’nin farklı şehirlerinde kurulan çadırkent ve konteyner kentlerde ikamet etmektedir. Kamp dışında kalan Suriyelilerle birlikte Türkiye’deki sayının 1 milyon olduğu tahmin edilmekte. AFAD, kamplarda yaşayan Suriyelilerin ihtiyaçlarının karşılandığını belirtmekte.

Ancak kamplar dışında yaşayan yaklaşık 800 bin Suriyelilerin büyük bölümü halen kayıt altına alınamamış ve temel ihtiyaçlarından mahrum bir şekilde yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar.

27 Nisan 2014 tarihinde basında yer alan bilgilere göre İstanbul’un Bayrampaşa ilçesinde boş bir araziye kendi imkanlarıyla derme çatma çadırlar kuran Suriyeliler, yeterli gıdaya ve suya erişimleri olmadan burada yaşamlarını devam ettirmeye çalışmışlardır. İddiaya göre, Bayrampaşa Belediyesi yetkilileri basında yer alan haberlerin hemen ardından bölgeye giderek alanın boşaltılmasını istemiş ve daha sonra naylon çadırları yakmıştır. Belediye yetkilileri ise yine basın yoluyla yaptıkları açıklamayla çadır yakma iddialarını yalanlamış, müdahale etme gerekçesini “sağlıksız şartlarda konaklama” olarak belirtmiştir. Söz konusu açıklamada Belediye, bölgede yaşayan Suriyelilerin Mersin, Urfa ve Diyarbakır illerine gönderildiklerini belirtmişlerdir. 

Bu olayın meydana gelişi başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin neredeyse tüm şehirlerine dağılmış olan Suriyelilerin yaşadığı çeşitli sıkıntıları yeniden gündeme getirmiştir. Uluslararası Af Örgütü Nisan 2013 tarihinde yayınladığı raporunda Türkiye yetkililerine bir dizi tavsiyede bulunmuştur: 

  • Kamp dışında yaşayan Suriyeli mültecilerin barınma ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli adımları atması,
  • Sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanabilmelerinin sağlanması,
  • Yeterli barınma, gıda, sağlık hizmeti, hijyen koşulları ve eğitim gibi temel hizmetlere erişimlerini sağlanması,
  • Kayıt prosedürünün, Suriyeli mültecilerin yaşadığı tüm illeri kapsayacak şekilde genişletilmesi

Türkiye’ye sığınmış olan Suriyelilerin temel haklarına ilişkin bu tavsiyelerin sunulmasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen bu konularda tatmin edici önlemlerin alınmadığı, sorunların her geçen gün artarak devam ettiği görülmektedir.

Temel ihtiyaçları karşılanmayan Suriyeliler istismara açık bir grup haline gelmektedir. Başta merkezi yönetim olmak üzere belediyeler ve diğer kurumlar Suriyelileri “tahliye edilmesi gereken” bir grup olarak görmekten vazgeçmeli ve temel ihtiyaçların karşılanması konusunda çaba sarf etmelidir.  

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve diğer uluslararası insan hakları belgelerinde temel bir hak olarak tanımlanan sığınma hakkını kullanmak zorunda kalan Suriyeliler, bu haklarını kullandıkları için toplum içerisinde suçlanmamalı, hakların tesisi için yöneticiler ve kamuoyu daha duyarlı olmalıdır.