Suriye: Doğu Guta’da sivillerin bombalanması savaş suçuna tekabül ediyor
Uluslararası Af Örgütü Suriye Araştırmacısı Diana Semaan bir açıklama yayımlayarak, Suriye hükümeti ile müttefiki Rusya’nın geçen ay Şam kırsalında yer alan Doğu Guta’da yürüttükleri şiddetli bombardımanlarda çok sayıda kişinin öldüğü ve yüzlercesinin de yaralandığı haberlerine ilişkin şunları söyledi:
“Suriye hükümeti, Rusya’nın da desteği ile Doğu Guta’da kendi insanlarını kasıtlı olarak hedef alıyor. İnsanlar son altı aydır zalim bir kuşatma nedeniyle ıstırap çekmekle kalmıyor, şimdi de her gün kasıtlı biçimde ve art arda gerçekleştirilerek insanları öldüren ve yaralayan saldırılar altında mahsur kalmış durumda. Bu saldırılar açıkça savaş suçu oluşturuyor.
“Uluslararası toplum, Suriye hükümetinin tam bir cezasızlıkla insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları işlemesine altı yıl boyunca seyirci kaldı.
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, sivil bölgelerin kuşatma altına alınması ile sivilleri hedef alan saldırıların durdurulmasının yanı sıra insani yardımın sınırsız erişimine izin verilmesi çağrısında bulunan kendi kararlarını yerine getirmelidir. Rusya da dahil olmak üzere daimi üyeler, kitlesel zulmün sonlandırılması ve onarılmasına yönelik adımları engellememelidir.
“Güvenlik Konseyi’nin savaş suçları ile insanlığa karşı suçlar işleyenlerin cezasız kalmayacağına ilişkin güçlü bir mesaj vermesi şarttır. Suriye’deki felaket, kitlesel zulümlerin cezasız kalması nedeniyle sivillerin ağır bedeller ödemek zorunda kalmasının tipik bir örneğini oluşturuyor,” diyen Semaan, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Çatışmanın tüm tarafları uluslararası insani hukuk gereğince sahip oldukları yükümlülükleri yerine getirerek, bölgeyi terk etmek isteyen sivillere güvenli geçiş yolları sağlamalı ve Doğu Guta’daki yüz binlerce kişiye gereksinim duydukları hayat kurtarıcı yardımı ulaştırabilmeleri için insani yardım örgütlerinin sınırsız erişimine izin vermelidir.”
Arka Plan:
Uluslararası Af Örgütü, Suriye hükümetinin Doğu Guta’da uluslararası insani hukuku ihlal ederek uluslararası yasaklı misket bombalarının kullanımı da dahil olmak üzere bölgeyi hukuka aykırı biçimde kuşatma altına aldığını ve sivilleri öldürdüğünü daha önce belgeledi.
Ayrıca kurum, İslam Ordusu adı verilen Doğu Guta merkezli silahlı muhalif grubun, hükümetin kontrol ettiği bölgelerde sivil yerleşimleri hukuka aykırı biçimde bombalamak ve sivillerin Doğu Guta dışına çıkmasını engellemek de dahil olmak üzere uluslararası insani hukuku defalarca ihlal ettiğini de belgeledi.
Suriye Arap Haber Ajansı dün sabah Şam kırsalındaki Doğu Guta’da gerçekleştirilen bombardıman nedeniyle beş sivilin öldüğünü ve 20 sivilin de yaralandığını bildirdi.
Uluslararası Af Örgütü, Doğu Guta’daki insani durumun felaketine tanıklık eden sağlık çalışanları ile görüştü
Uluslararası Af Örgütü, son günlerde gerçekleştirilen bombardımanların yüzlerce sivil kayba yol açtığı Doğu Guta’da sağlık çalışanlarının tanıklıklarını bir araya getirdi. Hastanelerdeki çaresiz durumu tarif eden sağlık çalışanlarının anlatımlarına göre tıbbi malzemeler tamamen tükendi, hava saldırıları devamlı tehdit oluşturuyor ve gittikçe kötüleşen yetersiz beslenme çocuklar ve yetişkinlere ağır zararlar veriyor.
Bir çocuk doktoru, 16 Şubat 2018’de şunları söyledi:
“Doğu Guta’da kelimelerin ifade edebileceğinden daha da kötü bir durum yaşanıyor. Beş yıldır en temel ihtiyaç malzemelerinden bile yoksunduk, ancak bugünkü durum daha da kötü. Bir süre önce bazı kaçakçılık yolları vardı, fakat artık hepsi kapatıldı. Guta’da yiyecek, temiz içme suyu, elektrik, soba gazı ve benzin yok. Karşılaştığımız yetersiz beslenme vakaları birer insanlık utancıdır. Her şeyin mevcut olduğu başkentten yalnızca birkaç kilometre uzaklıkta, zengin bir bölgede yaşamamıza rağmen çocuklar burada yetersiz beslenme nedeniyle ölüyor.
“Rejim, tıbbi malzemelerin veya ilaçların erişimine izin vermiyor, bu yüzden tıbbi malzemelerle ilgili tam bir yoksunluk çekiyoruz, özellikle de şu an. Daha önce bir şekilde kaçakçılık yapılıyordu, ama artık bittiği için yedi veya sekiz aydan fazla bir süredir malzememiz yok. Her gün gerçekleştirilen ağır bombardımanlar nedeniyle biz doktorlar bitkin hissediyoruz. Çalıştığım hastaneye yalnızca bir haftada 150’den fazla yaralı geldi. Bu vakaları tedavi etmek için çok sayıda serum, sterilizasyon maddesi ve gazlı beze ihtiyacımız var ancak bunları elde etmek çok zor. Tüm rezervlerimizi tükettik. Ayrıca sağlık çalışanı açığımız var ve tüm uzmanlık dallarından çalışan bulunamıyor.
“BM’nin ulaştırdığı tıbbi yardıma gelince, elbette bu malzemelerin ulaştırılması için rejimin izninin alınması gerekiyor ve rejim 10 ayda bir izin veriyor. Tıbbi malzemeleri siviller arasında paylaştırmayı denesek hiçbir şekilde yeterli gelmez.”
Bir sağlık merkezi yöneticisi 16 Şubat 2018’de şunları söyledi:
“Kuşatma altında tutulan Doğu Guta’daki durum bir trajedi. Doktorlara gelince, Allah yardımcıları olsun. Ellerinden geleni yapıyorlar ama ekipman ve malzemeleri yok ve Doğu Guta’daki hastaneler ağır bombardımanların hedefi oluyor.
“Ayrıca, yetersiz beslenme vakaları çocuklar ve yetişkinler arasında oldukça yaygın. Emziren anneler bile yetersiz beslenme nedeniyle bebeklerini emziremiyor, çoğunlukla yiyecek olarak sadece arpa mevcut ve onu da ekmek yapmak için kullanıyoruz. Emzirmeleri için kadınlara destek olabilecek ek besinler bulunmuyor.”
Başka bir sağlık merkezinin yöneticisi ise 17 Şubat 2018’de şunları söyledi:
“Guta’daki sağlık durumu aşırı derecede kötü: ilaç ve tıbbi malzemelerin çoğu yok ve sivillerin devamlı hedef alınması sağlık çalışanları üzerinde çok büyük bir baskı oluşturuyor. 24 saat boyunca çalışıyoruz. 10 gün içinde (1-10 Şubat arasındaki) ameliyat, ilk yardım, ilaç ve tamamlayıcı tedaviye ihtiyaç duyan 1.100’den fazla yaralı geldi. Örneğin bugün yağmur yağdığı için hava saldırısı olmadı ama üstümüze Golan füzeleri attılar. Sivilleri hedef aldılar. Savaş cephelerini hedef almıyorlar. Yaralılar arasında hiçbir silahlı savaşçı yok, yaralananların hepsi sivil.
“Sağlık çalışanları olarak bizim hareket etmemiz de zor çünkü hedef alınıyoruz –şehrin tamamı hedef alınıyor.”