Suriye Barış Konferansı Büyük Çaplı Gözaltında İşkence ve Öldürme İddiaları İle İlgili Harekete Geçmeli

Uluslararası Af Örgütü, Suriye konulu Cenevre 2 barış konferansında yer alacak olan dünya liderleri, ülkede gözaltında işkenceye maruz kalan ve öldürülen 11.000 kişi ile ilgili iddiaların soruşturulması ve gözaltı koşullarının izlenmesi için kapsamlı erişim talebinde bulunmalı dedi.

Savaş suçları eski savcıları ve adli tıp uzmanları tarafından hazırlanan rapor, dokümanlara ve mahkûmların cesetlerine ait olduğu düşünülen binlerce görsele dayanıyor. Bu belgeler ülke dışına saf değiştiren bir askeri polis fotoğrafçısı tarafından kaçırıldı. Fotoğraflar 2011’de ayaklanmaların başlangıcından Ağustos 2013’e kadar olan dönemi kapsıyor.

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Philip Luther, “Cenevre 2 barış konferansı bu konuya mutlak öncelik tanımalı. Ülke genelinde korkunç olan gözaltı merkezleri ve insan hakları durumuna cevap olabilmek için somut adımlar atılmalı. Dünya liderleri İnceleme Komisyonu ve diğer insan hakları organlarının derhal Suriye’deki bütün -resmi ve resmi olmayan- gözaltı merkezlerine erişiminin güvence altına alınması talebinde bulunmalı. İddialar Uluslararası Af Örgütü’nün Suriye tarafından gerçekleştirilen işkence ve zorla kaybedilme konusunda yürüttüğü araştırmaların sonuçları ile de tutarlılık göstermektedir ve ciddiye alınmalıdır. Eğer doğrulanırsa, bunlar sarsıcı boyutta insanlığa karşı işlenmiş suçlar sayılacaklardır. Bu, Güvenlik Konseyi’nin neden hala Suriye’deki durumu Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı’na iletmediği sorusunu yeniden gündeme getirmektedir.” diye konuştu.

“Mevcut Suriye rejimi tarafından hapsedilmiş kişilerin infazı ve işkence görmesine dair kesin kanıtların güvenilirliği ile ilgili rapor” başlıklı doküman 11.000’den fazla kişiye ait 55.000 görselinin Suriye dışına çıkarılmasını sağladı.

Raporun yazarlarından Sir Desmond de Silva QC, İngiliz gazetesi The Guardian’a kanıtların “büyük çaplı öldürmeleri belgelediğini” dile getirdi.

Görseller Suriye dışına, sadece Caesar olarak bilinen ve saf değiştiren bir askeri polis fotoğrafçısı tarafından çıkarıldı. Caesar, ölüm belgelerinin hazırlanması ve infazların gerçekleştiğini doğrulamak için günde 50 kadar cesedi fotoğrafladığını söyledi.

Luther, “Rapor binlerce bireyin güvenliği için endişe oluşturmakta, bunların arasında halen hükümetin yönetimindeki gözaltı merkezlerinde tutulan barışçıl aktivistler ve zorla kaybedilmeye maruz kalmış insanlar da var. Cenevre 2 zorla kaybedilme, gizli gözaltı ve kaçırılmaya maruz kalan -aralarında siviller, askerler, savaşçılar ve muhbir olduğundan şüphelenilenlerin de olduğu- herkesin nerede olduğunun ve akıbetinin açıklanmasını talep etmelidir. Suriye hükümeti bütün mahkûmlara insani bir şekilde davranmalı, derhal ve koşulsuz bir şekilde sadece ifade, toplanma ve toplantı yapma özgürlüğünü kullandıkları için tutulan barışçıl aktivistleri serbest bırakmalıdır. Gözaltında tutulan diğerleri tanınmış bir suçla suçlanmadığı ve davaları uluslararası standartlarla uyumlu mahkemelere sevk edilmediği sürece serbest bırakılmalıdır. Özgürlüğünden mahrum bırakılan herkesin ailesine, avukatına ve tıbbi bakıma erişimi derhal sağlanmalıdır” dedi.

Cenevre 2 aynı zamanda silahlı muhalif gruplar tarafından gerçekleştirilen işkence ve yargısız infazlar konusunda da harekete geçmelidir. Bireyler, rakip silahlı muhalif gruplara ait savaşçılar, bu grupların üyeleri ve şüphelenilen muhbirlerde olduğu gibi, üyesi oldukları dine ve hükümete yönelik sadakatleri yüzünden de hedef alınıyor.

Geçen hafta Uluslararası Af Örgütü, Cenevre 2 Konferansı’na katılanlardan kuşatma altındaki sivillerin açlıktan ölmesine son verme çağrısında bulunmuştu, ki bu durum da mahkumların güvenliğinin yanında öncelik tanınması gereken bir konu olmaya devam etmelidir.

Suriye’deki çatışmayı sonlandırmayı amaçlayan Cenevre 2 Konferansı Çarşamba günü Montreux’de başlayıp iki gün sonra Cenevre’de devam edecek.