Suriye: Arbin’de bir sığınakta saklanan siviller, Rusya’nın gerçekleştirdiği bildirilen hava saldırısında öldürüldü
Uluslararası Af Örgütü Kriz Müdahale Kıdemli Danışmanı Rawya Rageh, Cuma günü Rusya’nın yakıcı (yangın çıkaran) silahlar kullanarak gerçekleştirdiği bildirilen ve Suriye’nin Arbin beldesinde bir sığınakta saklanan ve çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 37 sivilin yakılarak öldürülmesine sebep olan hava saldırısına ilişkin bir açıklama yayımladı.
Rageh, “Yakıcı silahların kullanımının, kelimenin tam manasıyla saklanacak hiçbir yeri kalmayan sivilleri canlı canlı yaktığını daha önce belgelemiştik. Bu saldırının da aynı korkunç yöntemin en son örneği olduğu görülüyor” dedi.
Rageh, sözlerine şöyle devam etti:
“Siviller bize en büyük korkularının, tıpkı Suriye hükümetinin kuşatma altında tuttuğu Daraya ve diğer bölgelerde olduğu gibi, kuşatmanın son aşamasında, bulundukları yeri terk etmeye zorlanmadan önce, yakıcı silahlarla kendilerine saldırılması olduğunu söyledi.”
“Birçok sivil bize canlı canlı yakılmaktan korktuğu için artık sığınaklara inmediklerini söyledi. En son meydana gelen korkunç yaşam kayıpları düşünüldüğünde bu korkuların giderek arttığı görülüyor.”
Rusya devlet medyası, Rusya Savunma Bakanı’nın saldırıdaki sorumluluklarını reddettiğini bildirdi.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’