Rusya/Ukrayna: Rusya esareti altındaki Ukraynalılara yönelik kötü muamele savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamındadır
Uluslararası Af Örgütü bugün yayımladığı yeni raporda, Rusya yetkililerinin Ukraynalı savaş esirlerini ve sivilleri işkence, uzun süreli hücre hapsi, zorla kaybetme ve diğer insanlık dışı muamelelere maruz bıraktığını, bunların savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına girdiğini belirtti.
“Sağır Edici Sessizlik: Ukraynalıların Rusya Esareti Altında Maruz Kaldığı Hücre Hapsi, Zorla Kaybetme Ve İşkenceler” başlıklı rapor, Şubat 2022’den bu yana Rusya tarafından esaret altında tutulan Ukraynalı savaş esirlerinin ve sivillerin dış dünyayla iletişiminin, bazı durumlarda yıllarca olmak üzere nasıl kasten koparıldığını belgeliyor. Nerede tutulduklarına ilişkin şeffaflığın olmaması, gözaltında maruz bırakıldıkları işkence ve diğer türde kötü muamelenin, hatta savaş esirlerinin hukuk dışı bir şekilde öldürülmesinin tam bir cezasızlıkla devam etmesine yol açıyor.
Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerini ve sivilleri sistematik olarak hücre hapsinde tutması onları, insanlık dışına çıkarmak ve susturmak için tasarlanmış kasıtlı bir politikayı yansıtmaktadır.
Agnès CallamardUluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konu hakkındaki açıklamasında, “Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerini ve sivilleri sistematik olarak hücre hapsinde tutması onları, insanlık dışına çıkarmak ve susturmak için tasarlanmış kasıtlı bir politikayı yansıtmaktadır. Bu durum sevdiklerinden haber bekleyen ailelerine devamlı bir ızdırap yaşatıyor” dedi. Callamard, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşkence dış dünyadan tamamen kopuk bir şekilde meydana geliyor ve buna maruz kalanlar hayatta kalabilmek için tamamen onları esaret altında tutanların insafına kalıyor. Bu bir dizi münferit olay değil; uluslararası hukukun tüm ilkelerini ihlal eden sistematik bir politikadır.”
Uluslararası Af Örgütü’nün raporu, Ocak ile Kasım 2024 tarihleri arasında Ukrayna’da 104 kişiyle yapılan görüşmelere dayanmaktadır. Bu kişiler arasında; beş Ukraynalı eski savaş esiri, 38 savaş esirinin aile üyeleri, “özel koşullarda kaybolmuş” 23 Ukraynalının aile üyeleri, daha önce alıkonulan 28 sivil ve aileleri ile halen Ukrayna’da gözaltında tutulan 10 Rus savaş esiri yer almaktadır.
Bilmemenin karanlığı
Eşimi nerede arayacağımı, nereye mektup yazacağımı bilemeyeceğim.
Olena KolesnikBir esir eşi
Gerçek sayılar bilinmiyor olsa da hem askeri personel hem de sivillerden binlerce Ukraynalının hâlâ Rusya’da ve işgal altındaki Ukrayna’da esir tutuluyor olması muhtemeldir.
Ukraynalı savaş esirlerinin çoğu hücre hapsinde tutulmakta ve aileleri yakınlarının akıbeti, durumu veya nerede tutulduğuyla ilgili çok sınırlı bilgi alabilmekte veya hiç bilgi alamamaktadır.
Aynı zamanda Rusya yetkilileri, savaş esirlerini uluslararası hukukun koruması dışında tutmayı amaçlayan kasıtlı bir politika kapsamında, uluslararası örgütlerin bu kişilere erişimini de engellemektedir. Uzun süreli hücre hapsi, insanlık dışı muamele kapsamına girebilir.
Eşi Serhi Temmuz 2024’te yakalanan Olena Kolesnik, eşinin nerede tutulduğu konusunda aldığı sınırlı bilginin gayri resmi ve doğrulanmamış olduğunu söyleyerek, “Eşimi nerede arayacağımı, nereye mektup yazacağımı bilemeyeceğim. Bilmemenin bu koyu karanlığı beni öldürüyor” diye konuştu.
Kayıp kişiler
On binlerce Ukraynalı, Ukrayna yetkilileri tarafından “özel koşullarda kaybolmuş” kişiler olarak değerlendiriliyor. Çoğu muhtemelen gözaltında, diğerleri ise öldürülmüş olabilir. Bazı vakalarda Rusya, uluslararası hukukun gerektirdiği üzere Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne (ICRC) bildirimde bulunarak, bazı savaş esirlerinin esir alındığını kabul etti. Ancak Rusya’nın daha yüzlerce veya binlerce savaş esirinin durumunu ICRC’ye bildirmemiş olması muhtemeldir.
Kristina Makarçuk’un eşi Volodimir, Rusya televizyonuna çıkarak nasıl esir alındığını anlattı. Ayrıca Ukrayna’ya iade edilen ve Volodimir’i bizzat tanıyan bir savaş esiri de ailesine Volodimir’in esir tutulduğunu doğruladı. Buna rağmen Rusya, Volodimir’in gözaltında tutulduğunu teyit etmedi.Rusya’nın Kristina Makarçuk’un eşi gibi kişileri gözaltında tuttuğunu kabul etmemesi zorla kaybetme kapsamına girmektedir.
Öte yandan zorla kaybetmeye maruz bırakıldığı düşülen önemli sayıda kişi arasında siviller de yer almaktadır. Rusya uzun zamandır, kontrol ettiği bölgelerde sivil halkı korkutmak için keyfi gözaltı, işkence ve zorla kaybetmelere başvurmaktadır. Bu tür fiiller, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamındadır.
Sistematik işkence ve tıbbi tedavi engeli
Bana doğrudan işkence etmeye başladılar.
Volodimir ŞevşenkoEski savaş esiri
Uluslararası Af Örgütü, Rusya esareti altında işkence ve tıbbi tedavi engeline ilişkin tüyler ürpertici tanıklıkları belgedi.
İki yılı aşkın süre Rusya esareti altında kalan, eski savaş esiri Volodimir Şevşenko, “Bana doğrudan işkence etmeye başladılar. Şok tabancalarıyla, özel sopalarla dövdüler, çok acı vericiydi. Hemen sonra insanların ölmeye başladığını gördüm. Kalpleri daha fazla dayanamadı” şeklinde konuştu.
Esir alınmadan önce ağır yaralanmış olan Ukraynalı eski savaş esiri Serhi Koroma ise, kendisine yalnızca bir kez topikal antiseptik verildiğini ve ölüme terk edildiğini söyledi.
Savaş hukuku ihlalleri
Rusya’nın eylemleri, savaş esirlerinin düzenli yazışma hakkı, tıbbi tedaviye erişimleri ve uluslararası örgütler tarafından ziyaret edilmelerini güvence altına alan Cenevre Sözleşmeleri’ni açıkça ihlal etmektedir.
Uluslararası Af Örgütü, Rusya’yı, esir tuttuğu Ukraynalılara yönelik işkence, zorla kaybetme ve hücre hapsi politikasına son vermeye çağırmaktadır. Rusya yetkilileri, ilgili mercilere tüm savaş esirlerinin durumunu bildirmeli ve uluslararası insani örgütlerin bu kişilere engelsiz erişimine izin vermelidir. Rusya ayrıca esaret altındaki tüm Ukraynalıların yeterli tıbbi tedaviye erişimini sağlamalı; ağır hasta ve yaralı savaş esirlerini, karma tıbbi komisyonların kurulmasını da içerir şekilde doğrudan iade etmelidir. Hukuka aykırı olarak alıkonulan siviller serbest bırakılmalıdır.
“Uluslararası toplum, uluslararası hukuka yönelik bu korkunç suçları durdurmak ve hesap verebilirliği sağlamak için Rusya’ya karşı tüm nüfuzunu ve evrensel yargı yetkisi de dahil mevcut tüm araçları kullanmalıdır” diyen Agnès Callamard, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Adalet sağlanmadığı sürece Ukraynalı savaş esirlerinin, sivillerin ve ailelerinin ızdırabı daha da artacaktır.”
Basın Açıklamaları
- Türkiye: İnsan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu’na yönelik temelsiz suçlamalar düşürülmeli
- Türkiye: Taner Kılıç sekiz yıllık haksızlığın ardından hak savunucularına yönelik yeni bir baskı ortamında beraat etti
- Ukrayna/Rusya: Rusya’nın geniş çaplı işgalinin üçüncü yıldönümünde savaştan etkilenenler için adaletin sağlanması küresel bir öncelik olmalı
- Türkiye: Şebnem Korur Fincancı hakkında verilen beraat kararı tamamen temelsiz kovuşturmanın gerçekliğini ortaya koyuyor
- AB/İsrail: İsrail'in Filistin'deki soykırımını, işgalini ve apartheid rejimini desteklemeye son verilmeli ve uluslararası hukuka uyulmalıdır
- Fransa: Spor dallarında başörtüsü yasağı insan haklarını ihlal ediyor ve Müslüman kadınlar ile kız çocukları hedef alıyor
- Suudi Arabistan: Kadın haklarıyla ilgili sosyal medya paylaşımları nedeniyle haksız yere mahkum edilen Manahel zorla kaybedildi