Uluslararası Af Örgütü Suriye’nin kuzeyinde bulunan Rojava'nın Resulayn/Serêkanîye kentine bağlı Tileliye köyünde 29 Mayıs’ta katledilen yedisi çocuk, 15 sivilin öldürüldüğü korkunç baskının detaylarına ulaştı. Bu saldırı bölgede yaşayanlara yönelik daha fazla saldırı olacağı endişesini doğurdu.

Katliamın IŞİD (Irak ve Şam İslam Devleti) üyeleri tarafından gerçekleştirildiğine inanılıyor. Görünen o ki Arap çiftçi aileler, Kürt silahlı birliği YPG’ye (Halk Savunma Birlikleri) destek veriyor gibi algılandıkları ya da Yezidi Kürtler ile karıştırıldıkları için hedef alınmıştı.

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Philip Luther, “Bu soğukkanlı öldürmeler, Suriye’de savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar konusundaki cezasızlığın nasıl da ülkedeki zalimliği ve insanlık-dışılığı beslediğinin acı bir hatırlatması. Uluslararası Af Örgütü IŞİD’e ve diğer silahlı gruplar ile çatışmanın tüm taraflarına, silahlı çatışma kanunlarına saygı duyma ve öldürmelere, işkenceye ve sivillere yönelik kasti saldırılara derhal bir son verme çağrısında bulunuyor” diye konuştu.

Uluslararası Af Örgütü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne, Suriye’deki durumu Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı’na sevk etme çağrısı yapıyor. Böylece Tileliye’de gerçekleştirilenler gibi savaş suçları bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulabilecek, sorumlular teşhis edilip adalet önüne çıkarılabilecek.

Örgüt aynı zamanda Türkiye hükümetine de kendi sınırları içinde bulunan ve Suriye ya da Tileliye’de savaş suçu işlemiş bireylere -buna IŞİD üyeleri de dahil- yönelik soruşturma başlatma çağrısında bulunuyor. Her nerede kabul edilebilir yeterli delil varsa, katliamı gerçekleştirdiğinden şüphelenilenler adil bir şekilde yargılanmaları için adalet önüne çıkarılmalı.

Türkiye hükümeti aynı zamanda Suriye’de ciddi bir şekilde insancıl hukuk ihlali gerçekleştiren IŞİD ve diğer silahlı gruplara savaşçı ve silah akışını engellemeli. Uluslararası Af Örgütü, Körfez ülkelerine, Suriye’de ağır insan hakları ihlalleri ya da savaş suçları gerçekleştiren IŞİD ve diğer silahlı gruplara aralarında silah sevkiyatının da olduğu finansal ya da diğer şekillerde destek vermekten vazgeçtiklerini halka açık bir şekilde açıklama çağrısında bulundu.

Görgü tanığının ifadesi
Katliamdan hemen sonra köye gelen bir görgü tanığı tüyler ürpertici manzarayı Uluslararası Af Örgütü’ne şu sözlerle anlattı: “Bir eve girdim ve iki kadının ölü bir şekilde yerde yattığını gördüm. İkisinin arasında, yaşı muhtemelen altı olan bir erkek çocuk yatıryordu ve o da ölmüştü. Yürümeye devam ettim ve bir adamın yerde yattığını gördüm, yanında yatak olarak kullanılan bir pickup bir araç vardı. Orada ise hepsi 10 yaşın altında görünen üç çocuğu ile bir kadın yatıyordu... Biraz daha yürüyünce yerde ölü bir şekilde yatan iki adam daha gördüm. Yürümeye devam ettim ve bu sefer de evin duvarının dibinde ölü başka bir adamın yattığını gördüm. Kafasından vurulmuştu. Biraz daha ilerleyince birilerinin dört ya da beş cesedi arabaya koyduğunu gördüm, bunların arasında yaşı yedi ya da sekiz olan bir kız çocuğu da bulunuyordu.”

Resulayn/Serêkanîye’deki bir hastaneden bir kaynak Uluslararası Af Örgütü’ne aynı gün hastaneye 15 ceset geldiğini söyledi. Mağdurların çoğu başından vurulmuştu. Göğsünden ve kalçasından yaralanan ama hayatta kalan iki kadın da hastaneye kaldırılmış.

Uluslararası Af Örgütü’nün edindiği bilgiye göre öldürülenler iki ailenin üyesi beş erkek, üç kadın ve yedi çocuktan oluşuyordu. Ağırlıklı olarak Halep kırsalında genel olarak Yezidi inancındaki Kürtlerin sahip olduğu topraklarda çalışan Arap çiftçi topluluğunun bir parçasıydılar. Yezidiler IŞİD ve diğer belirli silahlı gruplar tarafından ‘kafir’ olarak görülüyor. Dolayısıyla Yezidi Kürtler de, 2013’te IŞİD’in bölgenin kontrolünü ele geçirmesinin ardından bölgeyi terketti.

Luther, “Saldırılar bölgede yaşayan topluluğu korkutmak ve zorla yerinden etmeyi amaçlamış gibi gözüküyor. Uluslararası Af Örgütü bu sivillerin, ya doğrudan ya da Yezidi Kürt toprak sahipleri aracılığıyla YPG’yi destekliyor gibi algılanmalarına karşı bir ceza olarak ya da Yezidi Kürtler ile karıştırıldıkları için öldürülmüş olmalarından endişe duymaktadır” dedi.

Bölgedeki kaynaklar Uluslararası Af Örgütü’ne, bu olası saik ve IŞİD’in bölgede faaliyet göstermesi dışında, katliamı gerçekleştirenlerin kıyafetleri, davranışları ve taşıdıkları bayrak sebebiyle katliamdan IŞİD’in sorumlu olduğuna inanıyor.

Katliam, IŞİD ve YPG arasında, yakındaki köylerde cereyan eden çatışmalar şiddetlendikten hemen sonra gerçekleşti.

IŞİD ve YPG arasındaki çatışmanın, YPG’nin kontrolündeki Tel Halaf kasabasında depolanmış çok miktardaki tahılın kontrolü konusundaki anlaşmazlık sonucu alevlendiği düşünülüyor. Katliamın gerçekleştiği aynı gün Tileliye köyünde Yezidi Kürtlere ait ekinle ve civarı ateşe verilmişti.

Arkaplan

Mağdurların isimleri:

Uluslararası Af Örgütü, sahada çalışan aktivislerini korumak için adlarının açıklanmasını istemeyen bir insan hakları kuruluşu çalışanlarından öldürülen 15 mağdurun adını öğrendi. Öldürülenler beş erkek, üç kadın ve yedi çocuktan oluşuyor.

Erkekler 19 yaşındaki Ahmet Mahmut Joma’; 22 yaşındaki Hasan Muhammed Joma’; yaşı bilinmeyen Jassem İbrahim Muhammed; 60 yaşındaki Mahmut Joma’ Bin Hac Lütfü, aged 60 ve 35 yaşındaki Muhammed İbrahim El Hasan. Üç kadın ise 25 yaşındaki Ayşe Hüseyin El Hamdo; 27 yaşındaki Emine Mahmut Joma’ ve 20 yaşındaki Ghazaleh Hüseyin El Hamdo. Çocuklar ise 11 yaşındaki Esma Muhammed Hüseyin; üç yaşındaki Hüseyin Mahmud Hüseyin; yedi yaşında İbrahim Muhammed İbrahim; 11 yaşındaki Halit Muhammed İbrahim; beş yaşındaki Muhammed El Hamdo; bir yaşındaki Muhammed Mahmut Hüseyin ve 12 yaşındaki Sehar Muhammed İbrahim.