Polonya: Protestoculara karşı kimyasal madde kullanıldığı iddiaları acilen soruşturulmalı
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Polonya polisinin 26 Temmuz gecesi protestoculara karşı tahriş edici kimyasal madde kullandığı iddialarına yönelik yetkililerin derhal tarafsız, bağımsız ve etkin bir soruşturma başlatması gerektiğini söyledi.
Emniyet yetkilileri gösterileri denetledikleri sırada buna benzer taktikler kullanmaktan kaçınmalıdır. Tahriş edici kimyasal madde kullanımı uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarında belirttirdiği üzere gelişigüzel etkiler yaratır ve keyfi biçimde kullanılmaya son derece açıktır.
UAÖ, 26 Temmuz gecesi Varşova’daki Başkanlık sarayı önünde gerçekleştirilen gösteri sırasında polisin protestoculara karşı tahriş edici kimyasal sprey kullandığına ilişkin bilgiler elde etti. Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın yargı bağımsızlığını daha da zayıflatan yargı reformu yasasını imzalamasının ardından yüzlerce kişi yasayı protesto etmek için toplandı. Hükümetin Anayasa Mahkemesi Başkanını değiştirmesini kolaylaştıran yasa, 25 Temmuz’da Parlamentoda kabul edildi. Hükümet, yargı üzerindeki siyasi etki ve denetim gücünü artırmayı ve kadın hakları da dahil olmak üzere insan haklarını sınırlandırmayı amaçlayan yasa değişikliklerini başlattığından beri son iki yıldır ülkenin her yerinde yüzlerce protesto yapıldı. UAÖ ile diğer ulusal ve uluslararası kuruluşlar, polisin protestoculara karşı gerekli olmayan ve aşırı güç kullandığı bir çok durumu daha önce belgelemişti.
UAÖ’nün edindiği bilgilere göre insanlar akşam 22:30 civarında barışçıl protesto yapıyordu. Polis, spreyle yere grafiti çizen iki kişiyi kimlik kontrolü yapmak üzere kenara çekene dek durum görünüşte sakindi. Polisin çevresindeki insanlarla gazetecilerin, emniyet yetkililerinden protestocuları serbest bırakmalarını istemeye başlamasıyla birlikte polisle göstericiler arasındaki gerilim yükseldi.
Protestoculardan Anna Prus, 27 Temmuz’da UAÖ’ye, “Birilerinin çığlık attığını, düştüğünü duydum. Birkaç saniye sonra yüzümde jel bazlı bir madde olduğunu hissetim. Sol gözüme, boynuma ve enseme bulaştı. Canım yanmaya başladı ve giderek daha yoğun bir acıya dönüştü. Gözlerimi açamıyordum” dedi.
Sonrasında daha fazla polis memuru duruma müdahale etmek için geldi. Protesto sırasında gazetecilere ve izleyicilere de tahriş edici kimyasal madde sıkıldığı bildirildi. TokFM radyosundan gazeteci Hanna Zielińska UAÖ’ye şunları söyledi: “Onlarca polisin protestocu kalabalığının çevresini sardığını gördük. Polis hiçbir uyarıda bulunmadan sprey kullandı. Sprey boynuma geldi ve boynum bu sabaha kadar yandı.”
Gazetecilerin ve izleyicilerin de aralarında bulunduğu diğer çok sayıda kişiye tahriş edici maddenin sıkıldığını bildiren Hanna, “Bir turist de dahil olmak üzere yüzünden vurulan ve gözlerine gaz gelen beş kişi gördüm. Ağlıyorlardı. En sonunda biri eczaneye gitti ve temizleme losyonu aldı” dedi. Protestocuların çağırması üzerine olay yerine bir ambulans ulaştı ve yanıkların nasıl tedavi edileceğini anlattı.
UAÖ, olay sırasında polisin tahriş edici kimyasal madde kullandığına ilişkin iddialardan ciddi kaygı duymaktadır. Bu durum, Polonya’nın uluslararası hukuk gereğince sahip olduğu yükümlülüklerin ihlali olacaktır. UAÖ’nün topladığı bilgilere göre tahriş edici kimyasal madde içeren spreyler, kullanılmadan önce herhangi bir uyarıda bulunulmadan doğrudan insanların üzerine sıkıldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, pek çok kez protestocuların yüzüne biber gazı veya tahriş edici diğer maddelerin sıkılmasının işkence ve diğer kötü muameleye ilişkin mutlak yasağın ihlali olduğuna hükmetti. Mahkeme, biber gazı veya tahriş edici diğer maddelerin, solunum sorunları, mide bulantısı ve kusma ile solunum yolunun, gözyaşı kanallarının ve gözlerin tahriş olması, kasılmalar, göğüs ağrısı, cilt iltihabı ve alerjiler gibi etkilere yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Tahriş edici kimyasal maddeler yüksek dozlarda kullanıldığında, solunum yolu veya sindirim kanalında doku çürümesi, akciğer ödemi veya iç kanamaya neden olabilir.
Güç kullanımıyla ilgili uluslararası standartlara göre tahriş edici kimyasal maddeler yapıları gereği gelişigüzel etkilere yol açabilir ve protestolarını sürdürmelerine izin verilmesi gereken barışçıl protestocular ile izleyicileri de etkileyebilir. Buna benzer maddeler yalnızca şiddetin yaygınlaştığı durumlarda bir kalabalığı dağıtmak için veya şiddet düzeyinin denetlenemeyen boyutlara ulaştığı hallerde kullanılabilir. Kullanılmadan önce açıkça duyulacak şekilde uyarı yapılması ve insanlara alandan ayrılmaları için yeterli zamanın tanınması gerekir. Tahriş edici kimyasal maddelerin barışçıl protestocuları ve izleyicileri etkileyecek şekilde aşırı ve yaygın kullanımı, Polonya’nın insan hakları yükümlülüklerinin ihlalidir.
Polonya polisi sosyal medyada tahriş edici kimyasal madde kullanıldığını teyit etti, ancak bu maddelere protestocular tarafından emniyet yetkililerine karşı kullanılan maddelere yanıt olarak başvurulduğunu iddia etti.
UAÖ, Polonya yetkililerine, tahriş edici kimyasal maddelerin hangi koşullarda kullanıldığının tespit edilmesi için olayı derhal tarafsız ve bağımsız bir şekilde soruşturmaları ve bu maddelerin kullanımın uluslararası hukuk ve standartlara aykırı olması halinde gerektiği gibi disiplin yaptırımı veya cezai yaptırım uygulamaları çağrısında bulunuyor. Mevcut diğer seçenekler baştan denenmediği ve tüketilmediği sürece tahriş edici kimyasal maddelerin kullanılmaması çağrısını yineleyen UAÖ, Polonya polisine, Polonya’nın her yerinde gerçekleştirilen barışçıl protestolarda bu maddelerin genel kullanımından kaçınma çağrısı yapıyor.
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir