Pakistan: Sığınma talep eden Afganlara yönelik keyfi gözaltı ve tacizlere son verilmeli
Uluslararası Af Örgütü, Dünya Mülteciler Günü’nde yayımladığı açıklamada, Pakistan hükümetinin, çoğu Taliban zulmünden kaçan Afgan mültecileri ve sığınmacıları keyfi olarak gözaltına almaya ve taciz etmeye derhal son vermesi gerektiğini belirtti.
Taliban’ın Ağustos 2021’de Afganistan’ın kontrolünü ele geçirmesinin ardından çok sayıda Afgan zulme uğrama korkusuyla Pakistan’a kaçtı. Son yıllarda Pakistan’a sığınan Afganlar belirli dönemlerde planlı olarak uygulanan keyfi gözaltı ve tutuklama işlemleri ile sınır dışı tehditlerine maruz kalıyor. Kayıt sürecindeki uzun süreli gecikmeler nedeniyle, Afgan mültecilere Pakistan’da düzenli olarak kalma hakkı veren kayıt belgelerini çoğu alamadı. Pakistan’a vizeyle düzenli giriş yapanların ise vize süreleri doldu.
Uluslararası Af Örgütü Güney Asya Bölgesel Direktörü Dinushika Dissanayake konu hakkındaki açıklamasında, “Pakistan’daki Afgan mültecilerin durumunun gerekli uluslararası ilgiyi görmemesi son derece kaygı vericidir. Ülkelerine dönemedikleri, Pakistan’da da yerleşemedikleri için çıkışsız bir durumda sıkışıp kaldılar. Yasal statülerinin belirsizliği ve sığınma veya üçüncü ülkede yeniden yerleştirme süreçlerinin zorluğu onları daha da savunmasız kılıyor” dedi.
“Pakistan’daki Afgan mültecilerin durumunun gerekli uluslararası ilgiyi görmemesi son derece kaygı vericidir. Ülkelerine dönemedikleri, Pakistan’da da yerleşemedikleri için çıkışsız bir durumda sıkışıp kaldılar. Yasal statülerinin belirsizliği ve sığınma veya üçüncü ülkede yeniden yerleştirme süreçlerinin zorluğu onları daha da savunmasız kılıyor.”
Dinushika DissanayakeUluslararası Af Örgütü Güney Asya Bölgesel Direktörü
Uluslararası Af Örgütü, son üç ayda Pakistan’da gözaltına alınan altı kişinin de aralarında olduğu Afganlarla uzaktan dokuz yeni görüşme gerçekleştirdi. Uluslararası Af Örgütü geçen yıl da Pakistan’daki Afgan mültecilerle çok sayıda görüşme ve devamlı medya takibi yapmış, resmi belgeleri incelemişti. Afgan mülteciler Pakistan polisi ve yetkilileri tarafından tacize maruz bırakılma konusunda ciddi sorunları dile getirdi.
‘Pakistan’daki hayatımız hayat değil’
Daha önce Afganistan İçişleri Bakanlığı’nda çalışan Hüseyin* 2022’de Kabil’de Taliban’dan kıl payı kurtularak ailesiyle birlikte Pakistan’a kaçtı. Yakın bir zamanda Pakistan yetkilileri tarafından başlatılan planlı baskılar kapsamında gözaltına alındı ve tacize maruz kaldı.
Şubat 2023’te polis, İslamabad’da Hüseyin’in ve aynı semtte yaşayan diğer Afgan ailelerin evlerine baskın düzenledi ve arama yaptı. Hüseyin saat 22.00 civarı elleri kelepçelenerek karakola götürüldüğünü ve burada göçmen statüsü, işi ve sosyal çevresi hakkında sorgulandığını belirtti. 20 Afgan daha gözaltına alınmış ve karakola getirilmişti.
“Pasaportlarımızı ve cüzdanlarımızı aldılar, ardından defalarca üstümüzü aradılar. Geçerli vizeleri olan ve ülkede yasal olarak bulunanları bile alıkoydular” diyen Hüseyin ertesi sabah 30 bin rupi “ceza” ödedikten sonra serbest bırakıldı; fakat polis, gözaltı gerekçesini açıklayan resmi bir evrak ya da para cezası için makbuz vermeyi reddetti. Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü, alıkonulan diğer beş Afgan da farklı günlerde benzer şeyler yaşadıklarını aktardı. Bu kişiler de 5 bin ila 30 bin rupi arası para cezaları ödemeye zorlanmış ve hiçbirine gözaltı işlemini veya para cezasını doğrulayan bir evrak verilmemişti. Hüseyin, “Pakistan’daki hayatımız hayat değil” ifadelerini kullandı.
Bu vakalar, Pakistan’da yeni bir hayat kurmak ya da Pakistan üzerinden üçüncü bir ülkeye yerleşmek amacıyla bu ülkeye gelerek sığınma talebinde bulunan çok sayıda Afgan’ın yalnızca küçük bir kısmına karşılık gelmektedir. Üçüncü ülkede yeniden yerleştirme süreçlerindeki gecikmeler ve süresi dolan vizeler onları yasal açıdan daha da savunmasız kıldığı için karşılaştıkları taciz ve tehditler de artıyor.
Yasal süreçler kaotik, diplomatik temsilcilik yok, vize istismar unsuru
Taliban eliyle zulme uğrama tehlikesi altında olan Afganlara özel yerleştirme programları sunan ABD, Kanada, Birleşik Krallık ve Almanya gibi ülkelerin şu an Afganistan’da diplomatik temsilcilikleri bulunmuyor ve Afganistan içinde vize vermiyorlar. Öte yandan, Pakistan’da vize verme hâlâ çok karmaşık bir işlem ve aylarca bekleten uzun bir süreç. Örneğin, Ekim 2022’de Almanya, her ay Almanya’ya bin Afgan getirmek üzere, zulüm riski altında olan Afganlar için bir insani kabul programı başlattı. Medya kaynaklarına göre Haziran 2023 itibariyle bu programla hiç kimse Almanya’ya getirilmiş değil ve Almanya yetkilileri tarafından vize işlemleri için Pakistan’a gitmeleri söylenen Afganlar hâlâ Pakistan’da.
Sığınma talep eden Afganların, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden (BMMYK) kayıt belgesi almak istediklerinde de uzun bir süreçten geçmesi gerekiyor. Pakistan hükümetinin uzun süren vize yenileme işlemleriyle bir arada düşünüldüğünde tüm bu gecikmeler, polisin Afgan mültecileri taciz etmesinin ve diğer yetkililerin onlardan para sızdırmasının önünü açıyor. Sind, Karaçi, Peşaver ve Ketta gibi pek çok şehirde bu tür vakalar bildiriliyor.
Uluslararası Af Örgütü’ne konuşan Afganlar, yasal statülerinin belirsizliği nedeniyle karşılaştıkları zorlukları kamuya açık olarak anlatamadıklarını ve bu açıdan ifade özgürlüğü haklarının ciddi ölçüde kısıtlandığını söyledi. Hem Afganistan’da hem de Pakistan’da ayrımcılığa maruz kalan kadınların ve kız çocukların durumu daha da vahim.
‘Rüşvet ödememiz gerekiyor’
Yasal statülerini kanıtlayan belgeleri olmayan Afganlar kayıtlı işlerde çalışamıyor ve çoğunlukla düşük ücretli işlerde çalışmaya zorlanarak sömürüye açık hale geliyor. Kayıt belgesi veya vize olmadan SIM kart almak veya banka hesabı açmak da zor olduğundan yakınlarından para alamıyorlar. Ayrıca, ev sahipleri de Afgan mültecilerin düzenli statülerini gösteren belgeleri olmamasından yararlanıyor.
Hüseyin, kayıt belgesine atıfla, “Belgen yoksa yasal olarak konut kiralayamazsın, o yüzden aracılara rüşvet ödememiz gerekiyor” dedi.
Son zamanlarda gelenlerin çoğu vizelerini yeniletmek için Afganistan/Pakistan sınırına gitmek zorunda ve bu hem maliyetli hem de tehlikeli bir yolculuk olabiliyor. Görüşülen iki kişi sınır muhafızlarının, geçerli vizeleri olsa bile sınırı geçmelerine izin vermeden önce onlardan rüşvet istediğini belirtti.
Pakistan yetkilileri, ülkedeki Afganları geçerli belgeleri olduğunda bile alıkoymak için genellikle 1946 Yabancılar Kanunu’nu kullanıyor. Yakın zamanda gözaltına alınan Afgan mülteciler, Pakistan’daki insan hakları gruplarıyla iletişim kurmalarına rağmen polis nezaretinde kendilerine hiçbir yasal koruma sağlanmadığını bildirdi. İlaveten, bazı okullar yasal statüleriyle ilgili belirsizlikleri öne sürerek Afgan çocukları kaydetmeyi reddettiği için Afganlar çoğu zaman çocukları için eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimde de zorluk çekiyor. Kadınlar ve kız çocuklar için Pakistan’da okula kaydolmak, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık nedeniyle bilhassa zor.
Bürokratik engeller
BMMYK sığınma talep eden Afganları kaydetmekle, onlara Kayıt Belgesi vermekle ve mülteci olup olmadıklarını saptamakla yükümlüdür. BMMYK bu kayıt süreci için Society for Human Rights and Prisoners' Aid (İnsan Hakları ve Mahpuslara Yardım Cemiyeti – SHARP) ile sözleşme yaptı; fakat Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü kişiler, bir mülakat planlamak istediklerinde SHARP ofislerinde uzun süre bekletildiklerini, telefonla aradıklarında lakayt yanıtlar aldıklarını ve bu durumun yeni gelen Afganların hızlı bir biçimde yasal belgeleri edinmesini neredeyse olanaksız kıldığını söyledi.
Uluslararası Af Örgütü’ne konuşan bir diğer sığınmacı olan Ahmet* Kasım 2021’de kayıt belgesi almak için Pakistan’daki BMMYK ofisini aradı. Ağustos 2022’de biyometrik bilgilerini vermesi istendi ancak aradan 10 ay geçtiği halde resmi kayıt belgesini hâlâ alabilmiş değil. Önceki Afgan hükümetinde veya sivil toplumda çalışmış olan ve şu an Pakistan’da bulunan Ahmet, Hüseyin ve diğer Afgan mültecilerin Afganistan’a dönmeleri imkansız.
“Sığınma talep eden Afganlar önce Taliban tarafından cezalandırıldı, şimdi de meşakkatli kayıt, sığınma ve vize süreçleriyle cezalandırılıyor. Uluslararası toplum, başta verilen sözlerin aksine, Afganistan’da zulümden kaçan insanlara yeterli koruma sağlamıyor. Afganların acilen daha fazla desteğe ihtiyacı var.”
Dinushika Dissanayake“Sığınma talep eden Afganlar önce Taliban tarafından cezalandırıldı, şimdi de meşakkatli kayıt, sığınma ve vize süreçleriyle cezalandırılıyor. Uluslararası toplum, başta verilen sözlerin aksine, Afganistan’da zulümden kaçan insanlara yeterli koruma sağlamıyor. Afganların acilen daha fazla desteğe ihtiyacı var” diyen Dinushika Dissanayake sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Uluslararası Af Örgütü BMMYK’yı, Pakistan’da sığınma talep eden Afganların kayıt ve başvuru inceleme süreçlerini hızlandırmaya; Pakistan hükümetini, Afgan mültecilere yönelik keyfi gözaltı ve tacizlere son vermeye ve yurt dışındaki Afganlara yeniden yerleştirme olanağı sunan üçüncü ülkelere vize verme işlemlerini hızlandırmaya çağırmaktadır.”
Arka Plan
BMMYK, Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinin ardından Afganistan’daki zulüm riski nedeniyle
ülkeleri dışında bulunan Afganlar için geri dönmeme uyarısı yayımladı. BMMYK verilerine göre Pakistan’da, ekonomik ve siyasi sebeplerle Afganistan’dan kaçan 3,7 milyon Afgan yaşıyor. Bunların yalnızca 1,4 milyonu resmen kayıtlı.
Uluslararası Af Örgütü 15 Aralık 2022’de Pakistan İslam Cumhuriyeti hükümetine Afgan sığınmacı ve mültecilerin durumuna ilişkin kaygılarını bildirmişti.
* Görüşme yapılan tüm kişilerin isimleri, kimlik bilgilerini gizli tutmak adına değiştirildi. Uluslararası Af Örgütü 14 Haziran 2023’te bulgularını paylaşmak üzere Pakistan hükümeti, BMMYK ve SHARP ile iletişim kurdu ancak açıklamanın yayımlandığı tarihe kadar taraflardan herhangi bir yanıt almadı.
Basın Açıklamaları
- Uluslararası Af Örgütü, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’ye (TUSAŞ) yönelik silahlı saldırıyı kınamaktadır
- Ortak Açıklama: Türk Ceza Kanununda değişiklik öngören ve sivil toplumu tehdit eden aşırı geniş ve muğlak yeni yasa teklifi reddedilmelidir
- Türkiye: Şebnem Korur Fincancı’ya yönelik yargının kötüye kullanılmasına dayalı kovuşturmalar sona ermeli
- Küresel: Elektrikli araç endüstrisindeki yeni insan hakları sıralaması ağırdan alanları ortaya koyuyor
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: İsrail Kuzey Gazze’deki son ‘tahliye’ emirlerini iptal etmeli ve acilen engelsiz insani yardım erişimine izin vermeli
- Lübnan/İsrail: İsrail’in sivillere yönelik tahliye ‘uyarıları’ yanıltıcı ve yetersiz
- Afrika: Ölüm cezasını kaldırma eşiğindeki ülkeler bu cezaya karşı tavır almalı
- Küresel: BM Genel Kurulu, İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlara İlişkin Sözleşme için resmi müzakereleri başlatmalı