• Basın Açıklamaları

Osman Kavala Serbest Bırakılmalı

Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, sivil toplum aktörü Osman Kavala’nın Türkiye’nin en yüksek güvenlikli cezaevinde tutulmasının birinci yılında, Kavala’nın derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrılarını yineliyor. 

Mahkemenin Osman Kavala’nın İstanbul’daki Silivri cezaevinde tutuklu yargılanması kararının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, savcılık yetkilileri tarafından Kavala’ya yönelik somut suçlamaları içeren iddianame hala hazırlanmadı. Ne Osman Kavala’ya ne de ailesine veya avukatlarına Kavala aleyhine öne sürülen muğlak iddiaları destekleyebilecek kanıtlar gösterilmedi. Bu iddialar, Kavala’nın uzun süreli ve ceza niteliği taşıyan tutukluluk haline zemin oluşturuyor.

Osman Kavala ilk olarak 18 Ekim 2017’de Gaziantep’ten gelen uçaktan inişinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda polis tarafından gözaltına alındı. Kavala, Goethe Enstitüsü temsilcileriyle birlikte Suriyeli mülteciler için oluşturulan projeleri desteklediği Gaziantep’e yaptığıbir ziyaretten dönüyordu. Gözaltına alınmasını takip eden günlerde ve haftalarda, soruşturmadan sızan ayrıntıları kullanan hükümet yanlısı medyada Kavala’ya karşı bir karalama kampanyası başlatıldı. Medyada yer alan bu haberlerde, Osman Kavala’nın Temmuz 2016’daki darbe girişimini düzenleyenlerle bağlantılı olduğu gerekçesiyle soruşturmaya uğradığı iddia edildi. Ancak bir yıl geçmesine rağmen bu asılsız iddiaları destekleyebilecek hiçbir kanıt sunulmadı.

Osman Kavala, hayatını Türkiye’de sivil toplumu ve kültürü geliştirmeye adadı. Son otuz yıldır çok sayıda bağımsız insan hakları örgütünü destekleyen Osman Kavala, insan haklarının geliştirilmesi için çalışan bir sivil toplum örgütü olan Helsinki Yurttaşlar Derneği (şimdiki ismiyle Yurttaşlar Derneği) ve Türkiye’nin çeşitli toplulukları arasındaki diyaloğu teşvik eden kültürel bir kurum olan Anadolu Kültür de dahil olmak üzere birçok sivil toplum örgütünün kuruluşuna katkıda bulundu. Osman Kavala’nın çalışmaları, Türkiye’deki kültürel çeşitliliği, insan haklarını, karşılıklı anlayışı ve çatışmaların barışçıl çözümünü savunmayı esas alıyor. Kavala’nın sivil toplum aktivizminin temel amacı, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan insanlar arasında köprüler kurmanın yanı sıra, özellikle de Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik çabalarının ilk zamanlarında yaptığı çalışmalarda olduğu gibi Avrupa ile köprüler kurmaktır.

Osman Kavala’nın cezaevinde tutulması, Türkiye hükümetinin kendisini eleştirenlere yönelik sürdürdüğü şiddetli baskıların yalnızca bir örneğidir. Son iki yıldır 1.500’ün üzerinde sivil toplum örgütü ve vakıf kapatıldı. Bunların birçoğu, hükümete, meclis veya yargı denetimine tabi olmaksızın kanun hükmünde kararnamelerle yönetme yetkisi verilen olağanüstü hal döneminde gerçekleştirildi. Barışçıl protestolar bastırıldı. Olağanüstü hal döneminin sona ermesine rağmen, hükümeti eleştirenler hala cezai suçlamaların hedefi olma ve uzun süren tutuklu yargılanma tehlikesi altında. 150’nin üzerinde gazeteci hala cezaevinde tutuluyor. Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bu yana yaklaşık 130.000 kamu sektörü çalışanı, ‘terör örgütleriyle bağlantılı’ oldukları iddiasıyla keyfi olarak işinden ihraç edildi.

Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, Osman Kavala’nın derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunuyor. Ayrıca, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye’nin dünyanın her yerindeki müttefiklerinden, yetkililerce haklarında uluslararası anlamda tanımlı suçların işlendiğine dair hiçbir kanıt sunulmadığı halde cezaevinde tutulan gazetecilerin, insan hakları savunucularının ve sivil toplum aktörlerinin serbest bırakılması ve sivil topluma yönelik baskılara son verilmesi çağrısında bulunmalarını talep ediyor.