Ortak Açıklama: Türk Ceza Kanununda değişiklik öngören ve sivil toplumu tehdit eden aşırı geniş ve muğlak yeni yasa teklifi reddedilmelidir
Biz, aşağıda imzası bulunan örgütler olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Adalet Komisyonu üyelerini, “Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlıklı yeni torba yasa paketinde yer alan ve casusluk yasalarında değişiklik öngören yeni yasa teklifinin, Türk Ceza Kanununa 339/A maddesiyle eklenmesine ilişkin 16. maddesini derhal reddetmeye çağırıyoruz. Yasa teklifi, yürürlüğe girmesi halinde sivil toplumun ülkede özgürce faaliyet yürütme becerisine yönelik önemli bir tehdit oluşturacaktır.
Kamuoyunda ‘etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” başlıklı yedinci bölümüne 339/A maddesiyle “Devletin güvenliği ve siyasal yararları aleyhine suç işleme” başlığı altında yeni bir suç eklenmesini teklif etmektedir. Yürürlüğe girmesi halinde, sivil toplum örgütlerinin meşru faaliyetlerinin ciddi ölçüde engellenmesine ve aşırı geniş ve muğlak hükümleriyle bu faaliyetlerin kriminalize edilmesine yol açacaktır. Teklif edilen yeni torba yasa paketi 18 Ekim 2024 tarihinde Meclis Adalet Komisyonuna sunuldu ve 23 Ekim 2024 tarihinde komisyonda kabul edildi. Yasa teklifi sonraki adımda TBMM Genel Kurulunda oylamaya sunulacak.
Meşru sivil toplum faaliyetlerini suç kapsamına alıyor
Yasa teklifi, sivil toplum örgütlerinin, devlet veya devlet dışı aktörler tarafından işlenen insan hakları ihlallerini belgelemek gibi meşru faaliyetlerini suç kapsamına alma riski taşımakta ve uzun süreli hapis dahil ağır cezalar öngörmektedir. Ayrıca, bu suçların cezası, “savaş zamanında” veya “devletin savaş hazırlığı veya askeri hareketleri” bağlamında işlenmesi halinde ceza sekiz ila on iki yıl hapis cezası olarak öngörülmektedir. İlgili suçların “milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimler ile proje, tesis ve hizmetleri yerine getiren kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde” verilecek ceza bir kat artırılacaktır.
Aşırı geniş, muğlak ve suistimale açık
Yasa teklifinin mevcut halinin olası suistimallere karşı yeterli güvence veya etkili hukuk yolu içermemesinden ve hangi belirli fiillerin suç teşkil ettiğine ilişkin açık ve net kriterler getirmekte yetersiz kalmasından kaygı duymaktayız. “Stratejik çıkar”, “talimat”, “organizasyon” ve “devletin iç veya dış siyasi yararları” gibi kavramlar son derece geniş ve muğlaktır. Yeterince açık tanımlanmamış veya aşırı geniş kapsamlı yasalar keyfi uygulamaya veya suistimale yol açabilir ve bu nedenle devlet yetkilileri tarafından muhalif olarak görülen kişileri hedef almak veya ülkedeki insan hakları ihlallerini belgeleyen örgütler gibi sivil toplum örgütlerini kriminalize etmek için araçsallaştırılabilir. Yasa teklifi yürürlüğe girerse, sivil toplum örgütleri, gazeteciler, insan hakları savunucuları da dahil olmak üzere herkesin bilgi talep etme ve edinme hakkını da içeren ifade özgürlüğü hakkı ihlal edilme riski altına girecektir.
Teklif edilen değişikliğin ilk fıkrası şu ifadeleri içermektedir:
“Bu Bölümde düzenlenen suçları oluşturmamak kaydıyla, Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. Fail hakkında hem bu suçtan hem de işlediği ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.” Teklif gerekçesinde, yasanın, “casusluk amacıyla suç işleme” başlıklı yeni bir suç tanımlayarak “casusluğa karşı mücadeleyi daha etkin kılmayı” amaçladığı ifade edilmektedir. TCK’nın yedinci bölümü (326-339 arası Maddeleri) halihazırda, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri ve/veya gizli bilgileri temin etme, yok etme veya açıklama gibi fiilleri ve siyasi ve askeri casusluğu suç sayan hükümler içermektedir. Bu tür fiillerin savaş zamanında işlenmesi veya devletin savaş hazırlığını veya askeri hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakması halinde ise üç yıldan ağırlaştırılmış müebbet hapse kadar değişen ağır cezalar öngörülmektedir.
Teklif gerekçesinde, Madde 339/A’nın, devletin “iktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji” gibi çok çeşitli alanlardaki yararları bağlamında devletin iç veya dış siyasal yararlarına karşı gerçekleştirilen faaliyetlerin cezalandırılmasının amaçlandığı ifade edilmektedir. Gerekçe aynı zamanda, bu tür fiilleri işleyen kişinin, yabancı bir devletin yargı yetkisi altında bulunmayan organizasyonlar da dahil olmak üzere yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini eklemektedir.
Kanunilik ve öngörülebilirlik prensiplerine aykırı
Yasa teklifi ceza hukukunun temel bir kavramı olan öngörülebilirlik ilkesini de içeren suçta ve cezada kanunilik ilkesini ihlal ettiğinden, uluslararası hukuk ve standartların, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin yanı sıra Türkiye’nin Anayasası ile iç hukukuna da aykırıdır.
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 15. Maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 7. Maddesi ile güvence altına alınmıştır. Bu ilke aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38. Maddesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 2. Maddesi ile de korunmaktadır. Bu ilke gereğince, yasa maddeleri, ilgili kişiler tarafından anlaşılabilir ve öngörülebilir olmalıdır; yani kişiler, hangi fiillerin veya ihmallerin onlara cezai sorumluluk yükleyeceğini ve gerçekleştirilen fiil veya ihmalden ötürü hangi cezanın uygulanacağını öngörebilmelidir.
Caydırıcı etki yaratma tehlikesi taşıyor
İnsan hakları örgütleri tarafından belgelendiği üzere, aşırı geniş ifadeler içeren, muğlak yasaların keyfi yorumlanması, Türkiye’de insan hakları savunucuları, gazeteciler, avukatlar ve diğer birçok sivil toplum örgütünü hedef almak ve yargılamak için kullanılmaktadır. Yasa teklifi, yürürlüğe girmesi halinde, Türkiye’de insan hakları savunucuları, gazeteciler, akademisyenler ve sivil toplum örgütleri gibi pek çok grubun meşru faaliyetleri nedeniyle hedef alınmasına ve uluslararası hukuk ve standartlar uyarınca korunan faaliyetlerinin büyük bir bölümünün kriminalize edilmesine zemin hazırlayacaktır. Yasa, sivil toplum üzerinde önemli insan hakları çalışmalarını durdurmaları yönünde de caydırıcı bir etki yaratacak ve potansiyel anlamda faaliyetlerini engelleyecektir. Ayrıca, yasa teklifindeki suçların yargılanması Adalet Bakanı’nın iznine tabi olduğundan yasa teklifi, yürürlüğe girmesi halinde, dava açılıp açılmayacağının belirlenmesinde olası bir siyasi müdahalenin önünü açacaktır. Bakanlık onayı gerekliliği göz önüne alındığında, savcılar ve müfettişler, siyasi muhaliflere ve/veya hükümete karşı çıktığı düşünülen sivil toplum aktörlerine karşı dava açmaları yönünde teşvik edilebilecektir.
Aşağıda imzası bulunan örgütler olarak, Türkiye yetkililerine hem Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan uluslararası hukuk uyarınca, “ulusal güvenliğin” muğlak veya keyfi kısıtlamalar getirmek için bahane edilemeyeceğini ve ancak yeterli güvenceler ve etkili hukuk yolu mevcut olduğunda konu edilebileceğini hatırlatmaktayız. Siracusa İlkeleri’nde ifade edildiği üzere, insan hakları ihlallerinden sorumlu olan bir devlet, bu tür ihlallere yönelik itirazları bastırmak veya halkına karşı baskıcı uygulamaları devreye sokmak için ulusal güvenliği bir gerekçe olarak öne süremez.
Tüm milletvekillerini bu yasa teklifine ret oyu vermeye çağırıyoruz.
İletişim ve kurum imzası için [email protected] adresine eposta gönderebilirsiniz.
İmzacı Kurumlar
1. 17 Mayıs Derneği
2. AĞ-DA Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dayanışma Ağı
3. Ali İsmail Korkmaz Vakfı
4. Altyazı Sinema Derneği
5. Ankara Dayanışma Akademisi
6. Ankara Düşünceye Özgürlük girişimi
7. Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER)
8. Başka Bir Okul Mümkün Derneği
9. Batman Barosu
10. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
11. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
12. Çağdaş Gazeteciler Derneği
13. DEMOS Araştırma Derneği
14. Dersim Barosu
15. DİSK Basın-İş
16. Diyarbakır Barosu
17. Doğal Yaşam Derneği
18. Eşit Haklar İçin İzleme Derneği
19. Genç Düşünce Enstitüsü
20. Gençlik Örgütleri Forumu
21. Göç İzleme Derneği
22. Haber-Sen
23. Hak İnisiyatifi
24. Hakikat Adalet Hafıza Merkezi
25. Hakkari Barosu
26. İnsan Hakları Derneği
27. İnsan Hakları Derneği Ankara Şube LGBTİ+ Komisyonu
28. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
29. İnsan Hakları Gündemi Derneği
30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası
31. İstanbul Trans Onur Haftası
32. İzmir Kadın Dayanışma Derneği
33. Kadın Dayanışma Vakfı
34. Kadın Kültür Sanat Edebiyat Derneği
35. Kadın Zamanı Derneği
36. Kadının İnsan Hakları Derneği
37. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu
38. Kaos GL Derneği
39. Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği
40. Kırkayak Kültür
41. Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği
42. Kuşadası Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği
43. Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği
44. LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği
45. Lider Kadın Derneği
46. Mardin Barosu
47. Marmaris Halk Meclisi
48. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği
49. Mekanda Adalet Derneği
50. Merdiven Toplumsal Girişim ve Gelişim Derneği
51. Muamma Lezbiyen Gey Biseksüel Trans İnterseks Artı Eğitim Araştırma ve Dayanışma Derneği
52. Muğla Cevre Platformu
53. Murat Çekiç Derneği
54. Muş Barosu
55. Özgür Renkler Derneği
56. Özgürlük için Hukukçular Derneği
57. P24 Bağımsız Gazetecilik Derneği
58. Romani Godi- Roman Hafıza Çalışmaları Derneği
59. Rosa Kadın Derneği
60. SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği
61. Siirt Barosu
62. Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği
63. Sosyal ve Ekonomik Yaşamda Nitelikli Değişim ve Gelişime Destek Derneği (SenDeGel)
64. Şanlıurfa Barosu
65. Şırnak Barosu
66. Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Derneği
67. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği (TTM)
68. Türkiye Gazeteciler Sendikası
69. Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi
70. Türkiye İnsan Hakları Vakfı
71. Türkiye Sakatlar Derneği
72. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
73. Üniversiteli Kuir Araştırmaları ve LGBTİ+ Dayanışma Derneği
74. Van Barosu
75. Velvele
76. Yaşam Bellek Özgürlük Derneği
77. Yaşama Dair Vakıf (YADA)
78. Yeşil Düşünce Derneği
79. Yurttaş Girişimi
80. Yurttaşlık Derneği
81. Yuva Derneği
Basın Açıklamaları
- Türkiye: Onur Yürüyüşleri’ne yönelik hukuksuz yasaklamaların caydırıcı etkisine rağmen aktivistler mücadeleye devam ediyor
- İran: Yeni zorunlu başörtüsü yasası kadınlara ve kız çocuklarına yönelik baskıları artırıyor
- Küresel: Küresel düzenin çöküşü insan haklarını tehdit ederken Uluslararası Af Örgütü, adaletsizlikle mücadele etmek için mektup yazma kampanyası başlatıyor
- Türkiye: Gezi Davası’nda yargılananlar beraat ettirilmeli ve adaletsizliğe son verilmeli
- Suriye: Devlet Başkanı Esad yönetiminde onlarca yıldır devam eden ağır insan hakları ihlallerini sona erdirmek ve telafi etmek için tarihi fırsat değerlendirilmeli
- Uluslararası Af Örgütü’nün araştırmasına göre İsrail Gazze’de Filistinlilere soykırım uyguluyor
- Türkiye: Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yürüyüşüne getirilen yasak kaldırılmalı
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı