Ortak Açıklama: ODTÜ Onur Yürüyüşü davasında tek adil sonuç herkesin beraat etmesidir
Biz, aşağıda imzası bulunan insan hakları örgütleri, 10 Mayıs 2019’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) kampüsünde düzenlenen barışçıl Onur Yürüyüşü’ne katıldıkları için haksız şekilde yargılanan 19 insan hakları savunucusu hakkında 10 Aralık saat 09.00’da görülecek duruşmada verilecek tek adil kararının hepsinin beraat etmesi olduğuna inanıyoruz.
Olağanüstü hal döneminde Ankara’daki tüm LGBTİ+ etkinliklerine getirilen ve onur yürüyüşünün yasaklanmasına dayanak olarak gösterilen genel yasak, 21 Şubat 2019’da Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin kararıyla kaldırılmış olmasına rağmen, insan hakları savunucuları “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılmak” ve “ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamalarıyla yargılanıyorlar. Bölge İdare Mahkemesi bu yasağı, temel hak ve özgürlüklerin koşulsuz, belirsiz ve ölçüsüz olarak kısıtlandığı ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırmıştı.
ODTÜ Onur Yürüyüşü 2011’den beri her yıl barışıl şekilde gerçekleştiriliyordu. Buna rağmen, ODTÜ yönetimi 6 Mayıs 2019 günü hukuksuz şekilde ODTÜ Onur Yürüyüşü’nü yasakladı. Yönetimin kararının Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin kararına aykırı olması nedeniyle, aktivistler ve öğrenciler yasal toplanma özgürlüğü haklarını kullanarak yıllık yürüyüşlerini gerçekleştirmek için bir araya geldi. Bunun üzerine üniversite yönetimi, Ankara Emniyet Müdürlüğü’yle iletişime geçerek yürüyüşü engellemek için müdahale edilmesini istedi.
Yürüyüş günü, polis barışçıl protestoculara aşırı güç kullandı: kalabalığa biber gazı ve plastik mermi atıldı, öğrenciler yerlerde sürüklendi, ağaçlara itildi ve kafalarından yaralandılar. Polis müdahalesi sırasında aşırı güç kullanımı, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi dahil olmak üzere uluslararası hukuk ve iç hukukun koruması altında olan barışçıl toplanma hakkının açık bir ihlalidir.
Polis şiddetini gösteren çok sayıda video kaydı olmasına rağmen, bugüne kadar aşırı güç kullanan kolluk görevlilerinin hiçbiri cezai uygulamaya tabi tutulmadı. Aksine, barışçıl toplanma özgürlüğünü hakkını kullanan 18 öğrenci ve bir akademisyen soruşturuldu, haklarında mahkum edildikleri takdirde üç yıla kadar hapis cezası alabilecekleri bir dava açıldı.
Ankara 7. İdare Mahkemesi, Haziran 2020’de verdiği kararda, Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin 2017’den beri başkentteki tüm LGBTİ+ etkinliklerine yönelik genel yasağı kaldıran 2019’daki kararına atıfta bulunarak “belirli toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yasaklanması mümkün olmakla birlikte barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ifadenin açıklanma yöntemlerinden biri olarak demokratik bir toplumda vazgeçilmez haklardan biri olarak korunması gerektiği” ve “devletin toplanma özgürlüğünün kullanılmasını sağlamak için gereken önlemleri almakla da yükümlü olduğu” belirtti. Bu karar, ODTÜ yönetiminin Mayıs 2019 Onur Yürüyüşü’nün kampüste yasaklanmasının hukuki dayanağı olmadığını doğrulamaktadır.
Bu nedenle, savcıya 10 Aralık günü gerçekleşecek duruşmada tüm insan hakları savunucularının beraatını talep etmesi çağrısında bulunuyoruz. Türkiye’deki ilgili yetkililere güvenlik güçlerinin ve ODTÜ yönetiminin ODTÜ kampüsünde ve Ankara’da gelecekteki Onur Yürüyüşleri’ni engellemeden gerçekleşmesini sağlamalarını garanti altına alarak iç hukuk ve uluslararası insan hakları hukukunca korunan barışçıl toplanma özgürlüğü hakkını idame etme çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca Türkiye yetkililerini, kampüste kolluğun aşırı güç kullanımının ve keyfi ve kötü niyetli güç kullanan kolluk görevlilerinin adalet önüne çıkarılması için hızlı, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yürütmeye çağırıyoruz.
Agir ensemble pour les droits humains - Civil Rights Defenders - Front Line Defenders Sınır - Tanımayan İnsan Hakları Örgütü - Hollanda Helsinki Komitesi - ILGA-Avrupa (Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans & İnterseks Derneği Avrupa Bölgesi) - İşkenceye Karşı Dünya Örgütü (OMCT) - İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlemevi - Uluslararası Af Örgütü - Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FİDH) - İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlemevi
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir