Ölüm cezası raporu: Sahra Altı Afrika’daki gelişmeler umut veriyor
- Sahra Altı Afrika’da ölüm cezalarının önemli ölçüde azalması ve yasal gelişmeler gibi olumlu adımlar atıldığı görüldü. Gine, Sahra Altı Afrika’da ölüm cezasını kaldıran 20. devlet oldu.
- Küresel ölçekte kayda geçen ve önceki yıllarda rekor seviyeye ulaşan ölüm cezaları ve uygulamaları bu yıl azaldı.
- İran ve Malezya, uyuşturucuyla ilgili suçlara yönelik uygulanan ölüm cezalarını azaltmak için yasal değişiklikler yaptı.
- Birçok ülkenin uluslararası hukuku ihlal etmeyi sürdürmesi, rahatsız eden eğilimlerin hala yaygın olduğunu gösteriyor.
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) ölüm cezasıyla ilgili 2017 küresel değerlendirme raporunu bugün yayımladı. Ölüm cezasını kaldırmak için verilen küresel mücadelede Sahra Altı Afrika’nın çok önemli aşamalar kaydettiğini belirten rapor, bölgede uygulanan ölüm cezalarında gözle görülür bir azalma olduğunu ortaya koyuyor.
Gine, Sahra Altı Afrika’da ölüm cezasını tüm suçlar için kaldıran 20. devlet olurken; Kenya, cinayet için uygulanan zorunlu ölüm cezasını kaldırdı. Burkina Faso ile Çad ise yasa önerileri ve yeni yasalarla ölüm cezasını yürürlükten kaldırmaya yönelik çeşitli adımlar attı.
UAÖ Genel Sekreteri Salil Shetty konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Sahra Altı Afrika’da sağlanan gelişmeler, bölgenin ölüm cezasını kaldırmak için umut ışığı yakan konumunu güçlendirdi. Bölge ülkelerinin bu konudaki öncülüğü, son derece zalim, insanlık dışı ve aşağılayıcı olan ölüm cezasının ortadan kaldırılmasının mümkün olduğuna dair umutları tazeliyor” dedi.
“Bölgedeki hükümetlerin ölüm cezasını azaltmak ve kaldırmak üzere attıkları adımları 2018’de de sürdürüyor olmasıyla beraber diğer ölüm cezası uygulayan ülkelerin yalnızlığı daha kesin bir şekilde ortaya çıkıyor” diyen Shetty, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sahra Altı Afrika’daki 20 ülke tüm suçlar için ölüm cezasını kaldırmışken, artık dünyanın geri kalanının bu ülkelerin izinden gitmesi ve bu korkunç cezayı tarihin tozlu raflarına gömmesinin zamanı geldi.”
UAÖ, Sahra Altı Afrika’da ölüm cezası uygulayan ülkelerin sayısının 2016’da beş iken, 2017’de ikiye düştüğünü kaydetti. Buna göre yalnızca Güney Sudan ve Somali’nin uygulamaya devam ettiği biliniyor. Botsvana ve Sudan’ın ölüm cezası uygulamasını sürdürdüğü haberlerine karşılık UAÖ, bu durumun bölgedeki diğer ülkelerin attığı olumlu adımlara gölge düşürmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Afrika’nın başka bir bölgesinde yer alan Gambiya, ülkenin ölüm cezası uygulamaması ve kaldırılmasını öngören uluslararası bir anlaşma imzaladı. Gambiya Cumhurbaşkanı Şubat 2018’de uygulamaya yönelik resmi bir moratoryumu (geçici olarak yasaklama) kabul etti.
2017’de en az 993 ölüm cezası uygulandı
2017’de Sahra Altı Afrika’nın her yerinde sağlanan gelişmeler, küresel ölçekte kaydedilen olumlu eğilime örnek teşkil etti. UAÖ’nün yaptığı araştırma, ölüm cezasının 2017’de dünyanın çapında daha da azaldığını gösteriyor.
UAÖ raporu 2017’de 23 ülkede en az 993 ölüm cezası uygulandığını kaydetti. Bu sayı, (1.032 ölüm cezası uygulanan) 2016 yılına göre yüzde 4, (kurumların 1989’dan beri en yüksek sayı olarak bildirdiği 1.634 ölüm cezasının uygulandığı) 2015 yılına göre yüzde 39 daha az. 2017’de 53 ülkede en az 2.591 ölüm cezası kaydedildi. 2016’da ise ölüm cezalarının sayısı en yüksek seviyelere ulaşmış, 3.117 ölüm cezası kayda geçmişti. UAÖ’nün Çin’de uygulandığını düşündüğü binlerce ölüm cezası bu sayılara dahil değil, çünkü bu bilgiler Çin tarafından hala devlet sırrı olarak saklanıyor.
Ölüm cezasını kaldıran devlet sayısı 106 oldu
Gine’nin yanı sıra Moğolistan da ölüm cezasını tüm suçlar için kaldırdı ve böylece ölüm cezasını kaldıran devletlerin toplam sayısı 2017’de 106’ya ulaştı. Guatemala’nın ölüm cezasını cinayet gibi adi suçlar için kaldırmasıyla birlikte ölüm cezasını yasadan veya uygulamadan kaldıran devletlerin sayısı mevcut durumda 142 oldu. 2016’da da olduğu gibi sadece 23 ülke ölüm cezası uygulamasına sürdürdü ve aralarından birçok devlet, belirli sürelerle ara verdikten sonra uygulamaya devam etti.
Ölüm cezasını hararetle destekleyen ülkelerde de bu cezaya başvurulmasını azaltmak için önemli adımlar atıldı. İran’da kaydedilen uygulamalar yüzde 11 oranında azalırken, uyuşturucuyla bağlantılı uygulamalar yüzde 40’a düştü. Ayrıca, zorunlu ölüm cezası gerektiren asgari uyuşturucu miktarını yükseltmek için adımlar atıldı. Malezya’da uyuşturucuyla mücadele yasalarında değişiklik yapılarak, uyuşturucu kaçakçılığı davalarında uygulanmak üzere cezalandırmada ihtiyatlılık getirildi. Bu değişikliklerin gelecekte her iki ülkede de verilen ölüm cezalarının sayısında bir azalma sağlaması muhtemel.
Salil Shetty, “Ülkelerin uyuşturucuyla bağlantılı suçlar için ölüm cezasına başvurmayı sürdürmesi vahim bir durum. Fakat İran ve Malezya’nın uyuşturucuyla mücadele yasalarında değişiklik yapmak üzere attığı adımlar, ölüm cezası uygulayan çok az sayıda ülkede bile çatlakların oluşmaya başladığını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Endonezya 2016’da uyuşturucu suçlarıyla mücadele etmek için çok yanlış bir girişimde bulunarak benzer suçlardan mahkum edilen dört kişiye ölüm cezası uyguladı. Geçen yıl ölüm cezası uygulamayan ülke, verilen ölüm cezalarında da cüzi bir azalma olduğunu bildirdi.
Rahatsız eden eğilimler
Ancak 2017’de de ölüm cezasına başvurulmasıyla ilgili rahatsız eden eğilimler devam etti.
On beş ülke, uluslararası hukuka karşı gelerek uyuşturucuyla bağlantılı suçlar için ölüm cezası verdi ve cezayı uyguladı. 2017’de uyuşturucuyla bağlantılı ölüm cezası uygulamasında en yüksek sayı Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde kaydedildi. Asya-Pasifik bölgesi ise bu türden suçlar için ölüm cezasına başvuran en yüksek sayıda ülkenin bulunduğu bölge oldu (16 ülkeden 10’u).
UAÖ, dört ülkede uyuşturucuyla bağlantılı ölüm cezası uygulamaları kaydetti. Bu ülkeler (sayıların devlet sırrı olarak sınıflandırıldığı) Çin, İran, Suudi Arabistan ve Singapur. Malezya ve Vietnam’da ölüm cezasının üzerini örten sır perdesi, uyuşturucuyla bağlantılı suçlar için ölüm cezası uygulanıp uygulanmadığını belirlemeyi imkansız kılıyor. 2016’da dört kişiye ölüm cezası uygulayan Singapur, 2017’de uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan mahkum edilEn 8 kişiyi astı. Suudi Arabistan da benzer bir eğilimi takip etti ve uyuşturucuyla bağlantılı suçlar nedeniyle başı kesilen kişilerin sayısı 2016’daki ölüm cezası uygulamalarınınyüzde 16’sını oluştururken, 2017’de bu oran yüzde 40’a çıktı.
“Hala birkaç lider, bu korkunç cezayı kaldırmak üzere kaydedilen aşamalara rağmen insani, etkili ve kanıta dayalı politikalar aracılığıyla sorunları temelinden ele almak yerine, ‘anlık ve geçici bir çözüm’ olarak ölüm cezasına başvuruyor. Güçlü liderler adaleti sağlar, ölüm cezası uygulamaz” diyen Salil Shetty, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orta Doğu ve Asya-Pasifik bölgelerinde uyuşturucuyla mücadele etmek için başvurulan acımasız yöntemler, bu meseleyi ele almakta tamamıyla başarısız oldu.”
Hükümetler 2017’de uluslararası hukukun getirdiği diğer birçok yasağı da ihlal etti. İran’da en az beş kişiye, 18 yaşından küçükken işledikleri suçlar nedeniyle ölüm cezası uygulandı; en az 80 kişiye ölüm cezası uygulanması bekleniyor. Japonya, Maldivler, Pakistan, Singapur ve ABD’de ruhsal veya zihinsel engelli insanlar ölüm cezasına mahkum edildi veya ölüm cezası uygulandı. UAÖ, Bahreyn, Çin, İran, Irak ve Suudi Arabistan’da işkence veya diğer kötü muamele sonucu suçlarını “itiraf eden” insanların ölüm cezasıyla karşı karşıya kaldığı çok sayıda vakayı kaydetti. İran ve Irak’ta bu “itirafların” bazıları televizyonlarda canlı yayınlandı.
Ölüm cezasını uygulayan ülkelerin toplam sayısı aynı kalsa da Bahreyn, Ürdün, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri belirli sürelerle ara verdikten sonra ölüm cezası uygulamasına devam etti. Mısır’da kaydedilen ölüm cezaları 2016’ya oranla yüzde 70 arttı.
Geleceğe doğru
Tüm dünyada en az 21.191 kişinin ölüm cezasına mahkum edildiği biliniyor. Şu an, bu baskıya izin vermenin zamanı değil.
2017’de atılan olumlu adımların etkileri gelecek aylarda ve yıllarda görülecek. Fakat bazı ülkelerin geriye dönük adımlar atması veya bu yönde tehditlerde bulunması nedeniyle ölüm cezasına karşı verilen mücadele her zaman olduğu kadar önemli.
“Geçen 40 yıl içinde ölüm cezasına ilişkin küresel yaklaşımda son derece olumlu değişikliklere tanıklık ettik, ancak devlet eliyle öldürme gibi korkunç bir uygulamaya son verilmesi için acilen daha fazla adım atılması gerekiyor” diyen Salil Shetty, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Ölüm cezası şiddet kültürünün belirtisidir, çözümü değil. Biliyoruz ki tüm dünyada insanların desteğini güçlendirirsek bu acımasız cezaya karşı durabilir ve her yerde ölüm cezasına son verebiliriz.”
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir