Nijerya yetkilileri Boko Haram'ım okul baskını ile ilgili uyarıları dikkate almadı
Uluslararası Af Örgütü'nün topladığı kahredici tanıklıklar Nijerya güvenlik güçlerinin Boko Haram'ın Chibok'taki devlet yatılı okuluna yönelik silahlı saldırısı ile ilgili önceden yapılan uyarılar ile ilgili harekete geçme konusunda başarısız olduğunu ortaya koydu. Bu saldırı sonucunda 14-15 Nisan'da 240'tan fazla kız öğrenci kaçırıldı.
Güvenilir kaynaklarla yapılan birden fazla görüşmeye dayanarak elde edilen bilgiler bağımsız bir şekilde doğrulandıktan sonra, Uluslararası Af Örgütü bugün Nijerya güvenlik güçlerinin saldırı ile ilgili dört saat öncesinden uyarıldığını ama saldırıyı durdurmak için yeterince harekete geçmediğini ortaya koydu.
Uluslararası Af Örgütü Afrika Araştırma ve Savunuculuk Direktörü Netsanet Belay, “Boko Haram'ın eli kulağında saldırısından Nijerya güvenlik güçlerinin haberdar olması fakat durdurmak için derhal harekete geçme konusunda başarısız olmaları, bu korkunç suçla ilgili ancak ulusal ve uluslararası feryadı yükseltecektir. Bu, Nijerya'nın, bu tarz saldırılar için hala kolay hedef olan sivilleri koruma görevini tamamen ihmal etmesi anlamına gelmektedir. Nijerya liderlerinin, şimdi emirlerinde bulunan tüm meşru yolları kullanarak, kızların güvenli bir şekilde serbest kalmalarını ve böyle bir olayın bir daha yaşanmamasını güvence altına alması gerekiyor" diye konuştu.
Uluslararası Af Örgütü farklı kaynaklardan Maiduguri'da bulunan Nijerya ordu karargahının 14 Nisan 19.00'dan hemen sonra -Boko Haram'ın bölgeye saldırmasından dört saat kadar önce- eli kulağında olan saldırıdan haberdar olduğunu doğruladı.
Fakat birlikleri toparlama konusundaki yetersizlik -kötü kaynaklar ve iddiaya göre genelde daha iyi ekipmana sahip silahlı gruplarla karşı karşıya gelme korkusu- takviye güçlerin Chibok'a o gece gönderilmediği anlamına geliyordu.
Bölgedeki güvenlik güçlerinin küçük bir birliği -17 ordu personeli ve yerel polis- Boko Haram saldırını püskürtmeye çalıştı ama yenildi ve geri çekilmeye zorlandı. Bir askerin öldüğü iddia edildi.
Üç haftadan fazla bir süre sonra kızların çoğu hala esir tutuluyor. Akıl karışıklığı ve şüphe iklimi, kızların serbest bırakılmasını güvence altına alma çabalarını da mahvetmiş durumda.
Uluslararası Af Örgütü, Boko Haram'a yaptığı, derhal ve koşulsuz bir şekilde tüm rehineleri serbest bırakıp sivillere yönelik saldırılara son verme çağrısını yinelemektedir.
Belay, "Bu kız öğrencilerin kaçırılma ve hala alıkonulmaları savaş suçudur. Sorumlu olanlar adalet önüne çıkarılmalıdır. Okullara saldırılar da eğitim hakkının ihlalidir ve derhal durdurulmalıdır" dedi.
Uyarılar dikkate alınmadı
14 Nisan saat 19.00 ve 15 Nisan saat 02.00 arasında Chibok'a 36.5 kilometre uzaklıktaki Damboa'daki ve Chibok'a 130 kilometre uzaklıktaki Maiduguri'deki komutanlık tehdit ile ilgili hem güvenlik güçleri hem de yerel yetkililer tarafından arka arkaya uyarılmış.
Uluslararası Af Örgütü'nün görüştüğü kaynaklara göre, komşu köy Gagilam'daki yerel sivil devriye ekipleri ("vigilantes" olarak da bilinen bu gruplar ordu ve yerel yetkililer tarafından oluşturuluyor) 14 Nisan gecesi tehlikeye ilk dikkat çekenlerdi. Bunun hemen öncesinde kimliği teşhis edilemeyen kalabalık bir grup silahlı adam motosikletleri ile köye girip Chibok'a gittiklerini söylemişti. Bu olayın üzerine hızlı bir şekilde yetkilileri uyarmak için bir dizi telefon açıldı, arananlar arasında Borno Eyalet Valisi ve Maiduguri'de bulunan kıdemli komutanlar da bulunuyordu.
Gagilam'da yaşayanlarla temasa geçen yerel bir yetkili Uluslararası Af Örgütü'ne "14 Nisan gecesi saat 22.00 gibi Gagilam köyündeki 'vigilante'lerden daha öncesinde aldığım bir bilgiyi aktarmak için birkaç güvenlik görevlisini aradım. Bize motosikletli garip insanların o gece köye geldiğini ve Chibok'a gittiklerini söylediklerini anlattılar. Birkaç arama daha yaptım, bunların arasında Maiduguri de vardı. Güvenlik güçleri tarafından takviye güçlerin yolda olduğu sözünü aldım" dedi.
Silahlı adamların Chibok'taki Devlet Kız Okulu'nun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen bir çoban da başka bir yerel yetkili ile temasa geçmiş.
23.45 sularında, sayıları 200'e vardığı iddia edilen silahlı Boko Haram savaşçıları konvoyu motosiklet ve kamyonlarla Chibok'a ulaştı ve oradaki az sayıda polis ve askerle silahlı çatışmaya girdi. Sayıları ve silahları azalan güvenlik güçleri 15 Nisan'da gece yarısından sonraki saatlerde sonunda kaçtı. Bazı Boko Haram savaşçıları Devlet Kız Okulu'na doğru devam etti ve 240'tan fazla kız öğrenciyi kaçırdı.
Nijerya silahlı güçlerinden iki kıdemli yetkili, ordunun planlı saldırıdan, yerel yetkililerden gelen aramalardan önce haberdar olduğunu doğruladı. Bir yetkili komutanın takviye güçleri mobilize edemediğini söyledi ve Uluslararası Af Örgütü'ne Nijerya'nın kuzeydoğusunda bulunan cephe hattındaki askerlerin karşılaştığı zorlukları şöyle anlattı: "Sıcak noktalarda bulunan birlikler ve yetkililer arasında çok fazla hayal kırıklığı, tükenmişlik ve yorgunluk söz konusu... Çoğu asker savaş cephesine gitmeye korkuyor."
Uluslararası Af Örgütü'nün Abuja'daki askeri karargahtan herhangi bir cevap alma talepleri cevapsız kaldı.
14 Nisan'daki baskından bu yana akıl karışıklığı ve şüphe iklimi, Nijerya yetkililerinin kaçırılan kız öğrencilerin yerini bulma ve onları serbest bırakma çabalarını yavaşlatmışa benziyor. 16 Nisan'da Savunma Bakanlığı kıdemli sözcüsü kaçırılan kızların neredeyse hepsinin kurtarıldığını ve sadece sekizinin kayıp olduğunu söyledi. Ertesi gün bu açıklamasını geri çekmek zorunda kaldı.
Belay, "Kurtarma çabaları ile ilgili şüphe iklimi ve şeffaflığın eksikliğinin pek yardımı dokunmadı - kızların eve güvenli bir şekilde dönmesini ve gelecekte sivillerin korunması için daha fazlasının yapılması gerektiğini güvence altına almak için tüm yetkililer birlikte çalışmalı" dedi.
Uluslararası Af Örgütü Nijerya hükümetine, kaçırılan kızların güvenli bir şekilde serbest bırakılmaları için yetkililerin mevcut çabaları ile ilgili ailelere yeterli bilgi sağlama konusunda çağrı yapıyor. Ailelere -ve serbest bırakıldıklarında kaçırılan kızlara- yeterli tıbbi ve psikolojik destek sağlanmalı.
Arka plan
Chibok'ta eli kulağındaki Boko Haram saldırısı ile ilgili önceden uyarılma ile ilgili bilgi Uluslararası Af Örgütü'nün görüştüğü yerel yetkililer ve iki kıdemli subay da dahil olmak üzere birden fazla kaynaktan geldi. Kaynaklar 14-15 Nisan tarihlerinde devlet kız lisesine yapılan baskın öncesinde ve baskın sırasında uyarılan Nijeryalı memurların bir listesini birbirlerinden bağımsız bir şekilde doğruladı. İsimleri kendi güvenlikleri için saklı tutulmaktadır.
Chibok'ta kız öğrenciler, Nijerya'nın kuzeydoğusundaki çatışmada olduğu gibi silahlı İslamcı gruplar ve Nijerya hükümet güçleri tarafından aylardır gerçekleştirilen, gittikçe ağırlaşan şiddet olayları ve insan hakları ihlalleri yaşanırken kaçırıldı.
Uluslararası Af Örgütü'nün yaptığı araştırma, sadece geçen yıl Nijerya'daki çatışmada en az 2,000 kişinin öldürüldüğünü ortaya koyuyor.
5 Mayıs'ta gerçekleşen farklı bir olayda Nijerya'nın kuzeydoğusundaki Warabe ve Wala topluluklarında sekizden fazla kız silahlı adamlar tarafından kaçırıldı. Son iki yılda çoğunlukta kadın ve kızların olduğu daha küçük çaplı benzer kaçırma olayları gerçekleşti.
5 Mayıs'ta aynı zamanda Gamboru, Ngala ve Borno eyaletlerinde silahlı bir grup iki zırhlı araçla gezerken güpegündüz bir pazara ateş açtığında 200'den fazla kişi öldürüldü. Saldırı 13.30'da başladı ve birkaç saat devam etti. Silahlı grup pazar tezgahlarını, araçları ve civardaki ev ve dükkanları ateşe verdi.
Süre giden bu tarz saldırılara rağmen Nijerya yetkilileri, öldürmeler ve kaçırmalarla ilgili yeterli düzeyde soruşturma yürütme, şüpheli sorumluları adalet önüne çıkarma ya da ileride olabilecek saldırıları engelleme konusunda başarısız oldu.
Aynı zamanda, hükümet yasa dışı olarak Boko Haram örgütüyle bağlantısı olduğundan şüphelenilen yüzlerce kişiyi askeri gözaltında tutmaya ve onların avukatlarıyla görüşmesini engellemeye devam ediyor. Ülke genelinde alıkonulanların çoğunluğu hiçbir suçlama olmadan tutulmakta ve birçok kişi mahkemeye çıkmadan önce güvenlik güçleri tarafından infaz edilmekte.