Myanmar: Reuters muhabirleri serbest bırakıldı, şimdi sıra basın özgürlüğünün sağlanmasında
Reuters muhabirleri Wa Lone ve Kyaw Soe Oo’nun affedilmesi ve serbest bırakılması üzerine bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Doğu ve Güneydoğu Asya Direktörü Nicholas Bequelin şunları söyledi:
“Bugün Myanmar’daki basın özgürlüğü adına önemli bir zafer kazanıldı. Wa Lone ve Kyaw Soe Oo’nun yargılanması baştan sona adaletsizlikti. Cezaevinde bir gün bile geçirmemeliydiler.”
“Wa Lone ve Kyaw Soe Oo’nun serbest bırakılması için mücadele eden herkes hükümetin aldığı kararı memnuniyetle karşılıyor, ancak gerçek şu ki ülkede gazetecileri, aktivistleri ve yetkililere karşı olduğu varsayılan herkesi gözaltına almak için kullanılan bir dizi baskıcı yasa halen yürürlükte. Gazeteciler ve aktivistler bu yasalar kaldırılana kadar devamlı olarak gözaltına alınma ve tutuklanma tehlikesi altında olacak” diyen Bequelin, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Son haftalarda, UAÖ, Myanmar’da siyasi tutuklamaların yeniden arttığını kaydetti. Bunların birçoğu orduya yöneltilen eleştiriler nedeniyle yapıldı. Hükümet Wa Lone ve Kyaw Soe Oo’nun serbest bırakılması yönündeki adil kararının devamını getirerek, içi boş suçlamalarla gözaltına alınan diğer tüm gazetecileri ve düşünce mahkumlarını serbest bırakmalı ve ifade özgürlüğünü sınırlandıran tüm yasaları yürürlükten kaldırmalıdır.”
Arka Plan
Reuters muhabirleri Wa Lone ve Kyaw Soe Oo 12 Aralık 2017’de Yangon’da gözaltına alındı. Gözaltına alındıkları sırada, Myanmar güvenlik güçlerinin Arakan Eyaleti’nin kuzeyinde 10 Arakanlı erkeği ve erkek çocuğu katletmesini araştırıyorlardı. Bu katliam nedeniyle yedi Myanmar askeri daha sonra bir askeri mahkeme tarafından cezaevine gönderildi.
Devlet Sırları Yasası’nı ihlal etmekle suçlanan muhabirler 3 Eylül 2018’de yedi yıl hapis cezasına mahkum edildiler. Yangon Yüksek Mahkemesi’ne sundukları itiraz Ocak 2019’da reddedildi. Wa Lone, Kyaw Soe Oo ve meslektaşları 16 Nisan 2019’da uluslararası gazetecilik dalında 2019 Pulitzer Ödülü’nü kazandı. Son haftalarda siyasi gözaltılar ve tutuklamalarda kaygı verici bir artış olduğu gözlemleniyor. Örnek vermek gerekirse,
- 12 Nisan’da Myanmar İnsan Hakları ve İnsanlık Onuru Uluslararası Film Festivalinin kurucusu olan yönetmen Min Htin Ko Ko Gyi, orduyu ve 2008 Anayasası’nı eleştirdiği Facebook paylaşımları nedeniyle gözaltına alındı;
- 19 Nisan’da yetkililer, The Irrawaddy web sitesinin Myanmar bölümü editörü Ye Ni’ye karşı, Myanmar ordusunun “tek yanlı” bulduğu bir makale nedeniyle “internet üzerinde hakaret” davası açtıklarını duyurdu;
- 22 Nisan’da beş kişilik bir grup, Myanmar’ın yeni yıl festivalinde Myanmar ordusuyla dalga geçen bir Thangyat performansını canlı yayınladıkları gerekçesiyle gözaltına alındı ve hakaretin yanı sıra “umumi zarara neden olma” suçlamalarıyla karşı karşıyalar.
Söz konusu gözaltılar, yıllardır muhalif sesleri susturmak için kullanılan bir dizi baskıcı yasayla gerçekleştirilebildi. Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) öncülüğündeki hükümet ve meclis şimdiye kadar uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun olmayan bu yasaların yürürlükten kaldırılması veya değiştirilmesi için neredeyse hiçbir adım atmadı. Bunun yerine hem hükümet hem de ordu ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma haklarını sınırlandırmak için benzeri yasaları etkin bir şekilde kullandı.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’