Uluslararası Af Örgütü, Myanmar Devlet Danışmanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi’nin Arakan Eyaleti’nde yaşanan kriz hakkında bugün yaptığı konuşmaya dair bir açıklamada bulundu. Uluslararası Af Örgütü Güney Asya ve Pasifik Direktörü James Gomez tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Aung San Suu Kyi bugün hem kendisinin hem de hükümetin Arakan Eyaleti’nde yaşanan vahşetle ilgili hala kafalarını kuma gömdüklerini gösterdi. Konuşmasının genel hatları asılsız ve şiddetin hedefi olan gruplara yönelik suçlayıcı ifadelerden öteye gitmedi.

“Güvenlik güçlerinin bir etnik temizlik operasyonu yürüttüğüne dair çok kuvvetli deliller bulunuyor. Her ne kadar Aung San Suu Kyi’nin Arakan Eyaleti’nde işlenen insan hakları ihlallerini kınamasını duymak olumlu bir gelişme olsa da, güvenlik güçlerinin bu olaylardaki rolü hakkında sessizliğini korumayı sürdürüyor.

“Aung San Suu Kyi'nin, hükümetinin ‘uluslararası denetlemeden korkmadığı’ iddiası ise inandırıcı gelmiyor. Myanmar bundan birkaç ay önce kurulan BM’nin önderliğindeki Uluslararası Veri Toplama Misyonu ile işbirliği yapmayacağını daha önce defalarca belirtti. Eğer Myanmar’ın saklayacak herhangi bir şeyi yoksa, BM araştırmacılarının Arakan Eyaleti de dahil olmak üzere ülkeye girişlerine izin vermelidir. Hükümet ayrıca uluslararası insani yardım çalışanlarının tüm bölgede ve burada yaşayan herkese serbestçe erişebilmelerini sağlamalıdır.

“Arakan Eyaleti’ndeki ordunun şiddet operasyonu ve insan hakları ihlalleri bir an önce sona ermelidir. Bunun yanı sıra, hükümet Arakanlı Müslümanları on yıllardır istismar ve mahrumiyet döngüsü içinde mahsur bırakan, kök salmış ayrımcılığı da çözüme kavuşturmalıdır.”

“Aung San Suu Kyi’nin iddialarının aksine, Arakanlı Müslümanlar Arakan Eyaleti’nde ayrımcılığa uğruyor, vatandaşlık hakları fiilen reddediliyor ve sağlık ile diğer temel hizmetlere erişimde ciddi engellerle karşılaşıyorlar. Bangladeş’e kaçan mülteciler, böylesine korkunç koşullar altında tekrar yaşamaya mecbur bırakılmamalıdır.   

“Aung San Suu Kyi, ülkenin diğer bölgelerindeki çatışmalarla ilgili güçlüklere işaret etmekte haklıydı. Ancak, Kachin ve Shan Eyaletleri başta olmak üzere, ülkedeki etnik azınlıkların ordu tarafından ciddi insan hakları ihlallerine uğradığı da bir gerçek. Güvenlik güçlerinin eylemlerine karşı neredeyse mutlak bir cezasızlık hüküm sürdüğü sürece bu ihlaller devam edecek.”