Mülteci Raporu: AB, mültecileri kötü muameleye ve tehlikeli deniz yolculuklarına itiyor

Uluslararası Af Örgütü, Avrupa Birliği'nin küresel mülteci krizi ve mültecilere yaklaşımıyla ilgili bugün (17 Kasım) geniş kapsamlı bir rapor yayımladı.

'Korku ve Tel Örgüler: Avrupa'nın Mültecileri Dışarda Tutma Yaklaşımı' isimli rapor, Avrupa'nın mültecilerin sığınmaya erişimlerinin engellenmesine yönelik hamleleriyle, mültecileri kötü muameleye ve tehlikeli deniz yolculuklarına nasıl ittiğinin altını çiziyor.

Raporda, "Avrupa Birliği (AB) umutsuz mülteci akınını durdurmak için hiçbir şey yapmazken kendi dış sınırlarını kapatmaya yönelik tutumu insan hakları ihlallerini körüklemektedir" deniyor.

Geçen hafta gerçekleşen Paris saldırılarına da vurgu yapılan raporda şu açıklamalara yer veriliyor: "Paris'teki dehşet verici saldırıların ardından korku salmak kimseyi korumayacaktır. Zulümden ve çatışmalardan kaçanlar ne bir başka yere gitti, ne de korunma imkanları var. Bu trajedinin ardından Avrupa'da barınak arayan insanlarla dayanışmanın genişletilememesi, sorumluluktan korkakça kaçmak ve terörün insanlık karşısında aldığı trajik bir zafer olur."

Konuyla ilgili konuşan Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, "Avrupa sınırı boyunca genişleyen tel örgüler sadece hak ihlallerinin sağlamlaştırmada ve mülteci akınının insani ve düzenli bir şekilde gerçekleşmesini zorlaştırmada başarılı olmuştur" dedi.

Dalhuisen sözlerine şöyle devam etti: "AB ve sınırdaki üye devletleri AB'ye nasıl güvenli ve yasal yollar sağlayabileceklerini acilen yeniden düşünmelidir. Bu yeniden yerleştirme, aile birleşimi ve insani vizelerin kullanımının arttırılmasıyla gerçekleştirilebilir."

Korku ve Tel Örgüler raporu ile birlikte İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yeni brifingi 'Avrupa'nın Mülteci Krizi: Eylem İçin Bir Ajanda' da bugün yayımlandı. Brifing, küresel mülteci kriziyle mücadele için AB'ye ve üye devletlere daha fazla ne yapılabileceğine dair detaylı tavsiyelerde bulunuyor.

Kıta Avrupa'sının tel örgülerinin ağır bilançosu

Toplamda AB üye devletleri AB'nin dış sınırlarına 175 milyon euro'yu aşan maliyetle 235 kilometreden fazla tel örgü dikti.

Bunlar arasında:

  • - Macaristan-Sırbistan sınırı boyunca 175 kilometrelik tel örgü,

  • - Bulgaristan-Türkiye sınırı boyunca sonradan 130 kilometreye uzatılacak 30 kilometrelik tel örgü,

  • - İspanya'nın Fas sınırındaki Ceuta ve Melilla anklavı boyunca 18.8 kilometrelik tel örgü,

  • - Yunanistan-Türkiye sınırındaki Evros (Meriç) bölgesi boyunca 10.5 kilometrelik tel örgü yer alıyor.

Bu tel örgüler insanların gelişini durdurmak yerine, mülteci akınını diğer kara rotalarına veya daha tehlikeli deniz rotalarına yönlendiriyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (UNHCR) göre AB'ye deniz üzerinden 2015 yılı içinde varan kişi sayısı Kasım ayında 792 bin 883'e ulaştı. AB sınır yönetim ajansı Frontex'in kayıtlarına göre 2014 yılının tamamı boyunca kara ve denizden varan kişi sayısı ise 280 bindi.

UNHCR'a göre bu yıl içerisinde şu ana kadar 647 bin 581 kişi Yunanistan'a deniz üzerinden vardı, bu kişilerin yüzde 93'ü dünyanın en fazla mülteci üreten 10 ülkesinden geliyor. 10 Kasım itibariyle bu yıl içinde 512 kişi Ege Denizi'nde ve yaklaşık 3500 kişi Akdeniz'de hayatını kaybetti.

Yunan, Bulgar ve İspanyol kara sınırlarını geçmeye çalışan kişiler Uluslararası Af Örgütü'ne, sığınma prosedürlerine erişim veya geri dönüşlerine itiraz etme şansı olmaksızın uluslararası hukukun doğrudan ihlal edilerek sınır yetkilileri tarafından nasıl 'geri ittirildiklerini' söyledi. Geri itmelere sıklıkla şiddet de eşlik etmekte ve insanların hayatlarını tehlikeye sokmaktadır.

31 yaşındaki Suriyeli bir mülteci Yunanistan'ın Türkiye ile kara sınırından bu yılın Nisan ayındaki tipik bir geri itmenin tarifini verdi:

"Bizi nehir kıyısına götürdüler ve dizlerimizin üzerine çökmemizi söylediler. O sırada saat 8.30 civarındaydı ve hava karanlıktı. Orada Türkiye'ye geri gönderilen başka insanlar da vardı. Polislerden biri benim sırtıma vurdu. Elindeki tahta bir sopayla bacaklarıma ve kafama vurdu. Bizi nehrin yakınına götürdüler ve sessiz olmamızı, hareket etmemizi söylediler. Beni gruptan ayrı bir yere götürdüler ve bizi yumruklamaya, yerde tekmelemeye başladılar.
Saçımdan çekerek beni nehre doğru ittirdiler."

Uluslararası Af Örgütü'nün araştırmaları gösteriyor ki, Yunanistan-Türkiye kara sınırındaki geri itmeler rutinken, Bulgaristan-Türkiye sınırı boyunca geri itmeler sürekli kalıyor.

Mart 2015'te İspanya, Kuzey Afrika'da Fas ile sınırı olan iki İspanyol anklavı olan Ceuta ve Melilla'da göçmenlere ve mültecilere yönelik sivil muhafızlar tarafından gerçekleştirilen geri itmeleri yasal hale getiren yasa tasarısını onayladı. Eylül ayında Macaristan Sırbistan ile olan sınırına sığınmacıları Sırbistan'a geri göndermek için şüpheli önlemler ile hızlandırılmış prosedürlerden sonra transit bölge kurdu.

Konuyla ilgili konuşan John Dalhuisen, "Tel örgülerin olduğu yerde insan hakları ihlalleri var. Sığınmacıların yasadışı geri itilmesi ana göç rotaları üzerindeki AB dış sınırlarının içsel bir özelliği olmuştur ve kimse bunu durdurmak için bir şey yapmamaktadır."

"AB'ye girişleri düzenlemek bir şeydir. Bunu tüm mültecilere men etmek ise bir başka bir şey. İlki mantıklı ve meşrudur, ikincisi ise insanlık ve yasadışıdır, sona erdirilmelidir."

Mültecileri ve göçmenleri Avrupa'nın dışında tutmak için bir başka teklifte, AB ve üye devletleri, Avrupa'nın kapı bekçileri olarak eyleme geçmek için üçüncü dünya ülkelerine dönmektedir.

Avrupa'nın 'kapı bekçileri'

Görüşülen en son öneri AB- Türkiye Ortak Eylem planında yer alan, Türkiye’nin “düzensiz göç” taahhüdüne ilişkin. Bu anlaşma, mülteci ve göçmenlerin maruz kaldığı hak ihlallerine tamamen göz yumuyor. Geçtiğimiz aylarda Türkiye, yolu kesilen göçmen ve sığınmacıları, avukata erişim sağlamaksızın göz altına aldı ve uluslararası hukuku açıkça ihlal edecek şekilde zorla Suriye ve Irak’a geri gönderdi. Suriyeli olmayan çoğu mülteci, sığınma taleplerinin kabul edilmesi için en az beş yıl beklemek zorunda.

Fas sınır muhafızları da, ülkede sığınma sistemi reformları henüz yürürlüğe girmemişken, İspanyol anklavlarını çevreleyen tel örgüleri aşmaya teşebbüs eden insanlara karşı kötü muamelede suç ortağı.

AB'ye tavsiyeler

AB küresel mülteci krizine yanıt vermek için bir dizi başarılabilir, gerçekçi önlemleri uygulayabilir ve uygulamalı, anakara Avrupa'ya zaten varmış yüz binlerce insanın korunmasını sağlamalı.

Uluslararası Af Örgütü AB'ye ve üye devletlerine şu çağrılarda bulundu:

- Yeniden yerleştirme, aile birleşimi ve insani kabul ile vizeler de dahil olmak üzere güvenli ve yasal yollar açma,

- Mültecileri, AB'nin dış kara sınırlarında bölgeye ve sığınmaya erişimlerini sağlama,

- Sınırlardaki geri itmeleri ve diğer insan hakları ihlallerini,  özellikle ulusal düzeyde etkili soruşturmalardan suç duyurularına ve AB hukukunun ihlal edildiği noktalarda AB Komisyonu'nun ihlal davaları sayesinde sona erdirme,

- Avrupa'nın sınırdaki ülkelerinde kabul kapasitesini ve kısa dönemli insani yardım desteğini önemli bir şekilde arttırma,

- Sığınmacılar için taşınma programının uygulanmasını hızlandırmaya ve genişletme.

Raporumuzun Türkçe versiyonuna ulaşmak için lütfen tıklayınız.