Uluslararası Af Örgütü, ilk kez düzenlenecek Avrupa Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Azerbaycan ile ilgili bir insan hakları raporu yayımladı. Etkinliklerin açılış seramonisine 100 gün kala kamuoyuna sunulan raporda, "hükümet muhaliflerinin tehdit edilmesi, fiziksel şiddete uğraması ve hapsedilmesi Azerbaycan rejiminin alamet-i farikası oldu" denildi. 

"Hakları Savunmaktan Suçlu: Azerbaycan'ın demir parmaklıklar arkasındaki insan hakları savunucuları ve aktivistleri" isimli rapor, ülkede hükümet muhaliflerinin sahte suçlarla tutuklandığına, dövüldüğüne, tehdit edildiğine ve acil tıbbi bakım ile avukattan yararlanma hakkından mahrum bırakıldığına vurgu yapıyor. 

Hiç kimsenin bu uluslararası şovun pırıltısı ve cazibesine aldanmaması gerektiğini söyleyen Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, Azerbaycanlı yetkililerin Avrupa'nın en baskıcılarından biri olduğunu söyledi. Konuyla ilgili dikkat çekici bir yorum yapan Dalhuisen, "Eğer demirparmaklıklar ardındaki insan hakları savunucusu ve aktivist sayısına göre ödül verilseydi, kesinlikle madalya podyumunda yer alırlardı" dedi. 

En Az 22 Siyasi Suçlu Cezaevinde 

Raporda Azerbaycan'da en az 22 siyasi suçlunun cezaevinde olduğu vurgulanırken, bu kişilerin dolandırıcılıktan, zimmete para geçirmeye ve hatta vatana ihanete kadar çeşitli uydurma suçlardan dolayı yargılanmayı beklediğinin altı çizildi. 

Cumhurbaşkanı Aliyev, Haziran 2014'de Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi'nde yaptığı konuşmada, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün Azerbaycan'da güvence altına alındığını söylemişti. Ancak rapora göre, ülkenin önde gelen insan hakları savunucuları, konuyla ilgili farklı yorumlar yaparak, hükümeti eleştiren aktivist ve gazetecilerin uğradığı taciz, yıldırma, keyfi tutuklama ve siyasi suçlama odaklı 90 ayrı örnekten bahsediyor. 

Raporda Uluslararası Af Örgütü, Azerbaycanlı yetkilileri tüm siyasi suçluları derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmaya çağırırken, tüm kötü muamele iddialarının devlet ve devlet dışı aktörler ile beraber tam ve tarafsız bir şekilde soruşturulmasını istiyor. 

Raporun sonunda ise "Azerbaycanlı yetkililer ifade ve örgütlenme özgürlüğünü yaşamak isteyen insanları tehdit etmekten ve onları cezai işlem uygulamaktan vazgeçmeli" deniliyor.

Raporun tamamına ulaşmak için lütfen tıklayınız.