Mısır’da Siyasi Muhalefetin Yeniden Tasfiye Edilmesiyle Birlikte 183 Kişi Daha Ölüm Cezasına Mahkum Edildi
Uluslararası Af Örgütü, Mısır El Minya’daki bir ceza mahkemesinin, aralarında kör bir adamın da bulunduğu 183 Muhammed Mursi yanlısına verdiği ölüm cezalarının, Mısır yargısının artan bir şekilde siyasileştiğine ve adalet ve ölüm cezasına yönelik keyfi tutumuna kanıt olduğunu dile getirdi.
Ölüm cezası kararları, yedi kişinin geçen hafta infazının hemen ardından verildi. Bu infazlar Mısır’da 2011 yılından bu yana gerçekleştirilen ilk infazlardı.
Mahkemede bulunan Uluslararası Af Örgütü temsilcisi, salonda çoğunluğu maskeli ve makineli tüfekli olan en az 20 güvenlik görevlisinin olduğunu belirtti.
Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Hassiba Hadj Saharoui, “son aylarda Mısır’daki mahkemeler, güçsüz kanıtlara ve son derece sorunlu yargılamalara dayanarak gerçekleştirilen iki toplu yargılama sürecinde olduğu gibi, ölüm cezası kararlarını tereddütsüz bir şekilde veriyor” diye konuştu.
“Bugünkü mahkeme kararı, Mısır yargısının muhalif sesleri bastırmak için gerçekleştirdiği hamlelerin son örneği. Mısır yetkilileri bu kararları bozmalı ve ölüm cezasına başvurmadan tüm sanıkların adil bir şekilde yargılanmasını sağlamalı.”
Mahkeme, 28 Nisan’da gerçekleştirilen duruşmada 683 sanığın tamamı için ölüm cezası önermişti. Ardından karar – ölüm cezalarının resmiyet kazanmadan önce onay için sunulduğu – Baş Müftü’ye gönderilmişti.
Söz konusu karar, 25 Mart’ta 50 tanık ve 74 sanığın avukatlar olmadan sorgulandığı ve sadece birkaç saat süren adil olmayan bir yargılama sürecinin ardından verilmişti. Bugün ise, sanıkların hiçbiri mahkemeye getirilmedi ve ailelerin içeride bulunmasına izin verilmedi. Bir kişi hem ölüm cezasına hem de 15 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Bu durum gerçekte kaç ölüm cezasının verildiğine dair karışıklık yarattı.
683 sanık, Müslüman Kardeşler’in Kahire’deki oturma eyleminin kanlı bir şekilde dağıtılmasının ardından 14 Ağustos 2013’te gerçekleşen El Minya’ya bağlı al-Adwa köyündeki polis karakoluna yönelik şiddet olayları ile bağlantılı suçlamalarla yargılanmıştı.
Ülkede, geçen yıl boyunca Eski Başkan Muhammed Mursi destekçilerinin dahil olduğu davalarda verilen siyasi amaçlı kararlarda artış oldu.
19 Haziran’da, Giza Ceza Mahkemesi, Müslüman Kardeşler’in önde gelen liderlerinden Muhammed Bedii, Safwat Hegazi ve Muhammed El-Beltagi ve diğer 11 kişi için ölüm cezası önermiş, bu karar da siyasi amaçlı ölüm cezası kararlarına bir başka örnek olarak ortaya çıkmıştı.
Bu kişiler, Eski Başkan Muhammed Mursi’nin düşmesinin ardından geçen Ağustos ayında Giza’daki Al İstiqama Camii’nin önünde gerçekleşen çatışmalarla ilgili suçlamaların yanı sıra şiddet kullanmaya teşvik etmekten mahkum edildi.
Hassiba Hadj Sahraoui, “En iyimser görüşle, Mısır’ın yargı sistemi istikrarsız, en kötümser görüşle ise kararları bağımsızlığa ve tarafsızlığına dair ciddi endişeler yaratıyor. Açıkça ortada ki Mısır’ın yargı sistemi bozulmuş durumda ve artık adalet tesis edecek durumda değil. Ölüm cezası, muhalifleri yok etmek için acımasızca bir araç olarak kullanılıyor. Geçen hafta Müslüman Kardeşler’in önde gelen liderleri için tavsiye edilen ölüm cezaları Mısır’ın değişken ceza yargılaması sistemine bir örnek teşkil ediyor” dedi.
Güvenlik güçlerinin Kahire’deki iki Mursi yanlısı oturma eylemini dağıtmak için öldürücü güç kullanmasını ardından 14 Ağustos 2013’te eski başkanın düşürülmesi veya bin kişinin öldürülmesinden bu yana tek bir polis memuru şiddete müdahil olmaktan suçlu bulunmadı.
“Mısır yargısı, ciddi insan hakları ihlalleri ile suçlanan güvenlik güçlerinin özgürce dolaşmasına izin verilirken ve binlerce muhalif hapsedilmişken, tarafsızlık ve güvenirliğini kaybetmiş durumda”.
Ölüm cezası kaldığı yerden artarak devam ediyor
Mısır’da ayaklanma ve toplu eylemlerde meydana gelen ölümlerle ilgili davalarda gözle görülür bir artış var. Uluslararası Af Örgütü tarafından alınan bilgilere göre Ocak 2014’ten bu yana Mısır yargısı ölüm cezası için Müftü’nün dini görüşünü bekleyen 1,247 erkeğin cezası hakkında görüş verdi ve 247 erkeğin infaz edilmesine karar verdi. Hepsi, Mursi’nin destekçileriydi.
Uluslararası Af Örgütü kayıtlarına göre 16 Haziran’dan bu yana cinayetten ve hırsızlık yapmaktan mahkum olan altı erkek ve bir kadın asıldı. Bu infazlar Ekim 2011’den beri gerçekleştirilen ilk infazlardı. Uluslararası Af Örgütü 2013 yılında dünya çapında sadece 22 ülkede infazlar olduğunu belgeledi. Ancak Mısır, uzun bir aradan sonra, geçtiğimiz iki yılda ölüm cezası vermeyi sürdüren küçük bir grup devletin arasına girdi.
“Bu infazlar Mısır’da insan hakları için büyük bir geri adım ve Mısır’ı Kuzey Afrika’da son üç yıl içerisinde yargı kararıyla ölüm cezası veren tek ülke yapıyor” diyor Hassiba Hadj Sahraoui.
Mısır’da 2014 yılında verilen ölüm cezalarının arka planı:
19 Haziran’da, Giza Ceza Mahkemesi 14 Müslüman Kardeşler liderine ölüm cezası verilmesi tavsiye etti. Bu kişiler arasında Müslüman Kardeşler’in büyük rehberi Muhammed Bedii ve en üst liderleri Safwat Hegazi ve Muhammed El-Beltag, Gamaa İslamiya’nın lideri Assem Abdel-Maged, Müslüman Kardeşler’in Özgürlük ve Adalet Partisi başkanı Essam El-Erian ve Mursi’nin Malzeme Bakanı Bassem Ouda da bulunuyor. Mahkeme davayı Müftü’ye gönderdi. Kesin kararın 3 Ağustos’ta verilmesi bekleniyor.
18 Haziran’da, Giza Ceza Mahkemesi, Giza şehri Kerdasa’da bir polis merkezine saldırdıkları ve bir polis memurunu öldürdükleri için 12 Mursi destekçisine ölüm cezası verilmesini istedi. Dava Müftü’ye gönderildi ve kararın 6 Ağustos’ta verilmesi bekleniyor.
7 Haziran’da, Kahire Shubra Ceza Mahkemesi geçen Temmuz ayında devrik lider Muhammed Mursi’nin 10 destekçisine cinayet, şiddete teşvik ve Qalyoub otoyolunu kapatmak suçlarından ölüm cezası verilmesini tavsiye etti. Davada aralarında Müslüman Kardeşler’in Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii’nin de olduğu 48 kişi yargılanıyor. Muhammed Bedii, hakkında ölüm cezası istenen 10 kişi arasında bulunmuyor. Tavsiye kararı Baş Müftü’ye sunuldu ve resmi kararın 5 Temmuz’da verilmesi bekleniyor.
19 Mayıs’ta, Alexandria Ceza Mahkemesi 5 Temmuz 2013’te Alexandria’da meydana gelen şiddet olaylarıyla bağlantılı olarak 19 Haziran 2013’te bir Mursi destekçisine verdiği ölüm cezası kararını onayladı. Mahkeme Mart ayında iki Mursi destekçisine ölüm cezası verilmesini tavsiye etti. Daha sonra birinin ölüm cezası kararını onayladı, diğerini ömür boyu hapis cezasına mahkum etti. Bu kişiler cinayet, “haydutluk”, şiddet, silah bulundurma ve kamu düzenini bozma suçlarından yargılanıyorlardı.
24 Mart’ta 528 erkeğe ölüm cezası verilmesini tavsiye eden El Minya Ceza Mahkemesi, 28 Nisan’da 37sine verilen ölüm cezası kararını onayladı. Karar, yalnızca 22 ve 24 Mart’ta yapılan iki duruşmadan sonra, bütün sanıkların hazır bulunmadığı, avukatlara müvekkillerini savunma ya da tanıklara soru sorma izninin verilmediği, adil yargılamanın olmadığı bir ortamda verildi.
19 Mart’ta, Kahire’deki bir ceza mahkemesi 26 kişiyi ölüm cezasına ve bir kişiyi de terör suçlarından 15 yıl hapis cezasına mahkum etti. Sanıklar, yokluklarında yargılandı. Beş sanık tutuklu olduğu halde mahkemeye getirilmedi. Avukatlar davanın, 27 kişinin Süveyş Kanalı’na saldırı planlamak suçundan yargılandığı ama yeterli delil olmadığı için serbest bırakıldığı 2010 yılına dayandığını söyledi. Kasım 2013’te bu kişiler yeniden mahkemeye getirilmiş ve aralarından beşinin tutuklanmasına karar verilmişti.
İnfazlar
Al Masry Al Yorum gazetesinin haberine göre 16 Haziran’da üç kadın ve erkek Assuit Cezaevi’nde infaz edildi. Dördü cinayet ve hırsızlıktan hükümlüydü.
Aynı gazete, 19 Haziran’da üç erkeğin daha infaz edildiğini duyurdu. Biri Kahire Cezaevi’nde, diğer ikisi Alexandria’daki Borg Al Arab Cezaevi’nde asıldı. Cinayet suçundan hükümlülerdi.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’