Mısır’da oturma eylemini dağıtma kararı “felakete davetiye” çıkarıyor

Uluslararası Af Örgütü, Mısır’da hükümetin güvenlik güçlerine Kahire’de düzenlenen ve devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yanlısı oturma eylemlerini sonlandırma talimatı vermesinin, protestoculara yönelik son dönemdeki şiddet olayları da göz önünde bulundurulunca, daha fazla kan dökülmesine davetiye çıkaracağını dile getirdi.

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Hassiba Hadj Sahraoui, “Mısırlı güvenlik güçlerinin gösteriler boyunca rutin bir şekilde aşırı ve kanunsuz ölümcül güç kullanarak sergilediği polislik göz önünde bulundurulunca, bu son açıklama daha fazla hak ihlali yaşanmasını onaylar nitelikte. Güvenlik güçleri kadar yetkililer de, uluslararası standartlarda tavsiye edildiği üzere, güç kullanımından kaçınan, ‘ikna, müzakere ve arabuluculuk yöntemleri’ne dayanan bir yaklaşım benimsemeli” diye konuştu.

Bugün erken saatlerde hükümet, televizyondan yayınlanan bir açıklamada Kahire’de gerçekleştirilen Mursi yanlısı oturma eylemlerinin artık “ulusal güvenliğe bir tehdit” olarak kabul edildiğini söylemişti. Fakat şiddetli çatışmalar, muhtemel can kayıpları ve ciddi yaralanmaları en aza indirmek için nasıl tedbirler alacağı konusuna bir açıklık getirmedi.

Geçen hafta Mısırlı güvenlik güçleri Rabia'tül Adeviyye Meydanı’nda Mursi yanlısı oturma eylemini dağıtmıştı. Gerçek mühimmat kullanılmış ve 80 kişi ölmüştü.

Hassiba Hadj Sahraoui, "Güvenlik güçleri muhtemel bir ölüm ya da yaralanma tehdidi olmadığı sürece ateşli silahlara son çare olarak başvurmalıdır” dedi.

Son haftalarda, Mursi yanlılarını destekleyenler tarafından aralarında işkence ve gerçek mühimmatların da kullanıldığı şiddet içerikli olaylar yaşandı.

Hassiba Hadj Sahraoui “Bazı protestocular tarafından şiddete başvurulması, diğerlerinin barışçıl protesto hakkını kullanmalarını engellemek için bahane olarak gösterilmemeli. Bu bir insan hakkıdır ve Mısır yetkilileri bu hakkı desteklemelidir. Herhangi bir toplanmayı dağıtma kararı en son çare olarak düşünülmeli. Şiddet kullanımına dair her türlü rapor bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmalı” dedi.