Mısır’da Kadınlar Halka Açık Toplanmalara Katıldığında Tecavüz ve Hatta Ölüm ile Karşı Karşıya Kalıyor

Bir makine mühendisi olan Ahmet Ez, Mısır’ın Kahire kentinde faaliyet gösteren, Tahrir Meydanı’ndaki kalabalıkların cinsel tacizlerine karşı müdahaleleri ile tanınan Cinsel Tacize Karşı Eylem (OpAntiSH) adlı aktivist kuruluşundaki gönüllü çalışmasını anlatıyor.

İnsanlar bir kadının cinsel olarak taciz edildiğini ya da saldırıya uğradığını öğrendiklerinde ilk tepkileri “Ne giyiyordu?” oluyor. Suçu her zaman kadınların üzerine atıyorlar. Buna çok kez şahit oldum.

Kahire kadınlar ve kız çocukları için hiç güvenli değil. Onların hareket özgürlüğü sürekli kısıtlanıyor. Bazıları metroyu kullanmaktan kaçınıyor ve taksiye binerek ya da birden fazla otobüse binerek daha fazla para harcıyor. Bunu sadece taciz ve saldırı riskini en aza indirmek için yapıyorlar. Eğer kadınlar ve kız çocukları cinsel tacizden şikayetçi olursa, etraflarındaki insanlar onları sadece sakinleştirmeye, endişelerini küçümsemeye ya da tacizcilere haksız yere ithamda bulunduklarına dair suçlamaya çalışıyor.

Bir çözüm bulmak

2011’de Mısır’da gerçekleşen “25 Ocak Devrimi” öncesinden beri cinsel taciz için bir çözüm bulmakla ilgileniyordum. OpAntiSH’taki ilk gönüllülük günüm, “Devrim”in ikinci yıl dönümünde Tahrir Meydanı’ndaki hükümet karşıtı protestolar sırasındaydı. O gün, OpAntiSH Tahrir Meydanı civarında kalabalık gruplar tarafından kadınlara karşı 19 cinsel taciz ve saldırı vakasına müdahale etti. Biz saldırıya uğrayan bir kadını güvenli bir yere almak için müdahale ettikten sonra dört kadın gönüllümüzden birine de saldırdılar ama onu bir ambulansa götürmeyi başardık.

Benim için bu tecrübe çok agresif ve travmatize ediciydi ama aktivistimizin bütün başına gelenlerden sonra gülümsediğini ve sohbet ettiklerini görünce kendimde devam etme gücünü hissettim.

OpAntiSH, Tahrir Meydanı’ndaki durumu gözlemleyerek kadınlar ve kız çocuklarına fiziksel olarak yardımcı oluyor ve kalabalık gruplar onlara saldırdığında müdahale ediyor. Başkaları ile koordineli bir şekilde OpAntiSH aynı zamanda saldırıya maruz kalan kadınlara ve kız çocuklarına tıbbi, psikolojik ve yasal destek sağlıyor.

Tahrir Meydanı’nın ötesine yayılmak
Çalışmalarımızı Tahrir Meydanı’nın ötesine, metro ve konserler gibi kadınlar ve kız çocuklarının kalabalık gruplar tarafından saldırıya uğrama konusunda en çok risk altında oldukları yerlere yaymak istiyoruz. Bizim müdahalelerimiz mağdurların çektiği acıyı azaltıyor ve bazı vakalarda hayatlarını kurtarıyor. Tıbbi personel tarafından etik olmayan birçok davranışla karşılaştığımız için kadınların ve kız çocuklarının düzgün tıbbi desteği ve bakımı aldıklarını güvence altına almaya çalışıyoruz.

Eğer mağdurlar psikolojik destek isterlerse işkence ve diğer şiddet suçlarını belgeleyen ve bunlarla mücadele eden, ve mağdurların iyileşmesi için çalışan Mısırlı bir sivil toplum örgütü olan El Nadim Şiddet Mağdurları Rehabilitasyon Merkezi [http://www.irct.org/partners/el-nadim---egypt.aspx] gibi kurumlarla temasa geçiriyoruz. Bunu yaparken de bireylerin mahremiyetine tamamen saygı duyuyoruz ve iyileşme süreçlerinde onlara yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Onları aynı zamanda avukatlarla da temasa geçiriyoruz ama maalesef Mısır yasaları kendi içinde sorunlu. Mesela tecavüzün tanımı objelerle penetrasyonu hariç tutuyor.

Kadınların haklarından yararlanamaması sinir bozucu

OpAntiSH’de gönüllü olmaya devam ediyorum çünkü yaklaşımlarında kimseyi ayrı tutmuyorlar – kadın ve erkek aktivistler için tanımlanmış belirli roller yok. Beni motive eden, kadınlar ve erkekler tarafından kullanılan haklar arasında hiçbir fark olmaması yönündeki inancım. Kadınların, erkeklerle eşit bir şekilde haklarından yararlanamaması sinir bozucu.

“25 Ocak Devrimi”nden sonra siyasi olarak daha fazla müdahil olmaya başladım ve insanların fikirlerini özgür bir şekilde ifade edip protesto etmelerini sağlayan alanı (Tahrir Meydanı) korumak istedim. O alanı haketmek için çok mücadele verdik ve cinsel taciz ve saldırıyı o alana bir tehdit olarak görüyorum – kadınların ve kız çocuklarının ifade ve toplanma özgürlüğünü kullanmalarını engelliyorlar.

Bu işi devam ettirmek benim için hem siyasi hem de insani sebeplerden dolayı önemli. Kadınlar halka açık toplanmalara katıldıkları zaman tecavüz ve hatta ölüm ile karşı karşıya kalıyor. Toplum ise bu suçla ilgili sessiz kalıyor. Sorumlular ceza almıyor.

Mısır hükümetinin yaklaşımı, toplumun kadınlara ve kız çocuklarına nasıl davrandığını ve onları nasıl algıladığını etkiliyor. Durumun iyileşmesi için bu yaklaşımın temelden değişmesi gerekiyor.

Kısa vadede, karanlık olan ve bu tarz vakaların rapor edildiği bölgelere sokak lambaları koymak gibi basit şeyler yardımcı olabilir. OpAntiSH bunu Tahrir Meydanı’na açılan Muhammed Mahmut Sokağı’nda yaptı. Biz aslen hükümet rolü oynadık çünkü o kadınları ve kız çocuklarını koruma görevinde başarısız oluyor. Uzun vadede yapısal değişiklikler ve hesap verilebilirliğe ihtiyaç var. Mesela mevzuat değişmeli ve sorumlular cezalandırılmalı.

Uluslararası desteğin ve aktivizmin Mısır hükümetine gerçekten baskı yaptığını görmek isterim. Fakat bu bütün hükümetlerin ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası toplumun eşlik ettiği bir çaba olmalı. Maalesef çoğu ülke kadın haklarını bir öncelik olarak görmüyor ve sadece kendi çıkarlarına uygun olduğunda kadın hakları konusunu sömürüyorlar.

Ahmet ve diğer aktivistleri cinsiyet temelli şiddete karşı harekete geçerek destekleyebilirsiniz, tıklayın.