Uluslararası Af Örgütü, Mısır yetkililerinin ülkedeki baskıcı protesto yasasına karşı çıktıkları için tutuklanan ve 13 Eylül’de duruşmaya çıkacak olan aktivistleri serbest bırakması gerektiğini dile getirdi.

Öne çıkan kadın hakları savunucusu Yara Sallam ve tanınmış insan hakları aktivisti Sanaa Seif, diğer suçların yanı sıra  kamu huzurunu tehdit etme ve mülke zarar verme amacıyla insanları bir araya getirmede rol aldıkları suçlaması ile yargılanan 22 kişinin arasında.

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Program Direktörü Philip Luther, “Bu davanın, Mısır’ın protesto yasasına karşı çıkan kişilere bir uyarı olması amacıyla yetersiz ve kuşkulu kanıtlar temel alınarak tasarlanmış göstermelik bir duruşma olduğu görünüyor. Bu dava, Mısır yetkililerinin barışçıl gösterileri engelleme ve görüş ayrılığının her türünü bastırma konusundaki kararlığının son kanıtı niteliğinde. Hiçbir insan barışçıl bir şekilde ifade ve toplanma özgürlüğü hakkını kullandığı için alıkonulmamalı. Söz konusu protestoya bile katılmamış olan Yara Sallam’a yöneltilen suçlamalar tam anlamıyla absürt. İnsan hakları savunucusu olarak çalıştığı için alıkonuldu ve yargılanıyor. O bir düşünce mahkumu, derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalı” diye konuştu.

Uluslararası Af Örgütü’ne ulaşan bilgi ve tanıklıklara göre, suçlamalar hemen hemen kesinlikle dayanaksız ve sanıklar muhtemelen sadece ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma özgürlüğü haklarını kullandıkları için alıkonulan düşünce mahkumları.

Uluslararası Af Örgütü, 21 Haziran’daki gösteride sadece yer aldıkları için tutuklananların serbest bırakılması için çağrıda bulunuyor. Her kime karşı şiddet içeren suç faaliyetine karıştığına dair yeterli kanıt mevcutsa, adil yargılanmaya dair uluslararası standartlarla uyumlu bir şekilde, tanınan bir suçla yargılanabilir.

Yara Sallam, 21 Haziran akşamında gösterilerin gerçekleştiği Kahire’nin dış mahallesi Heliopolis’te kuzeniyle birlikte yürüyordu. Tutuklandıklarında bir büfeden su satın alıyordu. Kuzeni ertesi gün serbest bırakıldı ama güvenlik güçleri Yara Sallam’ın Kişisel Haklar için Mısır Girişimi’nde (EIPR) çalıştığını öğrenince onu alıkoydular. Uluslararası Af Örgütü, onu bir an önce ve koşulsuz olarak serbest bırakılması gereken bir düşünce mahkumu olarak görüyor.

Sivil kıyafetli erkek gruplar göstericilere arka arkaya saldırdıkları sırada göstericiler cumhurbaşkanlığı köşküne yürüyorlardı. Güvenlik güçleri kalabalığı dağıtırken 24 kişiyi tutukladı. Biri serbest bırakıldı ve İslam Tevfik Muhammed Hasan isimli bir çocuk ayrı bir davada çocuk mahkemesinin incelediği yargılamayla karşı karşıya.

29 Haziran’da görülen önceki duruşmada hakim, savunma avukatları tarafından tekrarlanan tutukluların geçici serbest bırakılmalarını düzenleme isteğini geri çevirdi. Hakim, erkek tutukluların kelepçelerinin duruşma süresince çıkarılması isteğini de reddetti. Duruşma, ses-görüntü kanıtlarının sunulması için 13 Eylül’e ertelendi ve bu sanıkların tutuklu kalma sürelerini iki aydan daha fazla süre gereksiz olarak uzattı. Avukatlar duruşma tarihinin öne çekilmesi için birçok başvuru yapsalar da bütün başvurular reddedildi.

Sanaa Seif, yorulmak bilmez insan hakları avukatı olan babası Ahmet Seif El İslam'ı geçen ay kaybetti. Sanaa, babasının son günlerinde onunla vakit geçirmesine izin vermeyen yetkileri protesto etmek için 28 Ağustos’ta açlık grevine başladı. Sanaa’nın kız kardeşi tanınmış aktivist Mona Seif’in de aralarında bulunduğu 11 aktivist, ülkedeki insan hakları savunucularını alıkoyma politikasına itiraz etmek için açlık grevindeler.

Arka Plan

Bu davada mahkemeye çıkarılan Yara Sallam ve yedi kadın El Kanater Cezaevi’ne gönderildi, erkekler ise Tora Cezaevi’ne gönderildi.

23 sanık; mülke zarar verme, yoldan geçenlere korku saçma ve onların hayatlarını tehlikeye atma amacıyla güç kullanma, kamu huzurunu tehdit etme amacıyla beş kişiden fazla insanı bir araya getirmede rol alma ve suç işleme suçlamalarıyla karşı karşıyalar.

Mısır’ın orta çağdan kalma, kamuya açık törenler ve barışçıl protestolar için toplanmaya dair kanun düzenlemesine (2013'a ait 107 Numaralı Yasa) göre, gösteri düzenleyenler planlarını, teklif edilen yürüyüşünün rotasını değiştirme ya da yürüyüşü iptal etme yetkisine sahip yetkililere sunmalı. Cumhurbaşkanı Adli Mansur mevzu bahis yasayı 24 Kasım 2013 tarihinde imzalamıştı.