Mısır: Yetkililer Eski Cumhurbaşkanı Mursi'nin ölümüne yönelik derhal bağımsız bir araştırma başlatmalı

Eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin tutukluluğu sırasında ölümünün ardından UAÖ Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Magdalena Mughrabi konuya ilişkin şunları söyledi:

“Muhammed Mursi’nin mahkemede öldüğüne dair şok edici haber, tutuklu bulunduğu sırada maruz kaldığı muameleye dair ciddi sorular oluşturmaktadır. Mısır yetkilileri, Mursi’nin ölümüne neden olan durumu ortaya çıkarmak adına derhal tutukluluk koşullarını ve tıbbi yardıma erişimini de kapsayan, bağımsız ve şeffaf bir soruşturma başlatmalıdır.”

“Mısır yetkilileri, tutukluların yeterli tıbbi bakıma erişimini sağlama sorumluluğu altındadır."

Mughrabi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Muhammed Mursi gözaltına alınmasının ardından hâkim önüne çıkarıldığı 4 Kasım 2013 tarihine kadar, aylarca, zorla kaybedilmiştir. 6 yıl boyunca tecritte tutulması, Mursi’nin psikolojik ve fiziksel durumunu ciddi şekilde etkilemiş ve uluslararası hukuk gereğince işkence ve kötü muameleye uğramama yasağını açıkça ihlal etmiştir. Bu altı yıllık süreçte Mursi’nin dış dünya ile iletişimi ciddi şekilde kısılanmış, ailesi ile yalnızca üç kez görüşmesine izin verilmiş; ayrıca avukatları ve doktorları tarafından ziyaret edilmesi engellenmiştir.”

“Mısır yetkileri, gözaltındaki kişileri uzun sure tecrit etmek ve işkence ve kötü muamele uygulamak konusunda korkunç bir geçmişe sahip. Bu durum yetkililerin, Mursi’nin ölümünde herhangi bir kötü muamelenin payı olup olmadığına ve bir hak ihlalinin yaşanmadığına dair soruşturma yapılması konusundaki talebi daha da önemli kılmaktadır.”

Arka Plan
Ailesinden edinilen bilgilere göre Muhammed Mursi diyabet hastasıdır ve tutukluluğu esnasında iki kez nefes darlığı yaşamıştır. Ailesi Mursi’nin yeterli tıbbi bakıma erişemediğini ifade etmiştir. Tutukluluğu süresince uygulanan kısıtlamalar ve dış dünya ile bağının kesilmesi nedeniyle, Mursi’nin tutukluluk koşullarına dair çok az şey net olarak bilinmektedir.

Uluslararası Af Örgütü daha önce altı vakada tecrit uygulamasının, işkence niteliğinde olabildiğine dair incelemede bulunmuştur.