Mısır: Fransa, ölümcül saldırılarda kullanılan silahları ihraç ederek uluslararası hukuku ihlal ediyor
- Uluslararası Af Örgütü’nün yaptığı inceleme, Mısır güvenlik güçlerinin Fransa’nın tedarik ettiği askeri ekipmanları 2012 ile 2015 arasındaki protestoları bastırmak için kullandığını gösteriyor.
- Fransa, Avrupa Birliği’nin yasaklarına ve Mısır hükümetinin hiçbir hesap sorma mekanizması olmamasına rağmen Mısır’a silah sevkiyatını sürdürüyor.
- Uluslararası Af Örgütü’nün incelediği görüntüler, Mısırlı güvenlik güçlerinin Fransa’nın tedarik ettiği zırhlı araçların içinden protestoculara ateş açtığını gösteriyor.
“Çatılardan ve zırhlı araçlardan hiç durmadan biber gazı ve kurşun geliyordu… Kurşunlar üzerimize yağıyordu...
Başından ve göğsünden vurularak öldürülen insanlar gördüm.
-14 Ağustos 2013’teki Rabia Katliamına tanıklık eden bir protestocu.
Uluslararası Af Örgütü’nün (UAÖ) bugün yayımladığı araştırma, Fransa’nın tedarik ettiği zırhlı personel taşıma araçlarının Mısırlı güvenlik güçleri tarafından protestocuları dağıtmak ve muhalefeti bastırmak için defalarca ve şiddetle kullanıldığını ve öldürücü sonuçlara yol açtığını ortaya koyuyor. Mısır: Fransa’nın Sağladığı Silahlar Muhalefeti Bastırmak için Nasıl Kullanıldı? başlıklı rapor, yerel insan hakları grupları ve medyadan elde edilen 20 saatin üzerinde açık kaynaklı video görüntüleri, yüzlerce fotoğraf ve 450 gigabaytlık görsel-işitsel malzeme üzerinde yapılan incelemeye dayanıyor. Kanıtlar, Fransa’nın sağladığı Sherpa isimli hafif zırhlı araçlar ile MIDS (Çok İşlevli Bilgi Dağıtım Sistemi) araçlarının, Mısır’daki baskıların bir parçası olan en kanlı olayların bazılarında kullanıldığını açıkça gösteriyor.
UAÖ Kuzey Afrika Kampanyalar Direktörü Najia Bounaim konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Fransa’nın, tedarik ettiği askeri ekipmanların 21. yüzyılda protestoculara yönelik gerçekleştirilen en öldürücü saldırılardan birinde kullanılmasından sonra hala Mısır’a askeri ekipman sağlaması dehşet vericidir” dedi. Bounaim, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mısırlı yetkililerin hiçbir hesap sorma mekanizmasına başvurmamasına ve defalarca işlenen ihlallere son vermek üzere hiçbir adım atmamasına rağmen bu sevkiyatların yapılması (ve yapılmaya devam edilmesi), Fransa’yı Mısır’da süregelen insan hakları krizinde suç ortağı haline getirebilir.”
Fransa, 2012 ile 2016 arasında Mısır’a önceki 20 yılda tedarik ettiğinden daha fazla silah tedarik etti ve sadece 2017’de 1.4 milyar Avro değerinde askeri ekipman ve güvenlik ekipmanı sağladı. 14 Ağustos 2013’te Mısırlı güvenlik güçleri, Fransa’nın tedarik ettiği Sherpa isimli zırhlı araçları Kahire’nin dört bir yanındaki oturma eylemlerini dağıtmak için kullandı. Mısırlı güvenlik güçleri, Rabia ve Nahda Katliamları olarak bilinen olaylarda yaklaşık 1.000 kişiyi öldürdü. Mısır’ın modern tarihinde bir gün içinde en yüksek sayıda protestocu bu katliamlar sırasında öldürüldü. UAÖ’nün görüştüğü protestocuların tanıklıklarına göre Mısırlı güvenlik güçleri Fransa’nın sağladığı araçların içinden göstericilere gerçek mermiler ateşledi. Böylece söz konusu araçlar katliamların merkezinde yer aldı.
Fransa’nın Mısır’a zırhlı araç sevkiyatının, askeri teknoloji ve ekipman ihracatı üzerindeki denetimini düzenleyen 2008 tarihli AB Ortak Pozisyon belgesini açıkça ihlal ettiği görülüyor. “Avrupa Birliği düzenlemeleri, yasal olarak, Fransa’nın ve diğer tüm AB devletlerinin, ihraç edilen askeri teknoloji ve ekipmanın ülke içi baskılarda kullanılma tehlikesinin açık olduğu durumlarda, bu teknoloji ve ekipmana ihracat izni vermemesini gerektiriyor. Mısır’a yapılan sevkiyatlarda bu tehlike gün gibi ortadaydı” diyen Bounaim, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz Fransa’nın tedarik ettiği askeri ekipmanın açıkça ‘kötüye kullanılması’ konusunu Fransa yetkilileriyle çeşitli zamanlarda görüştük ve planlanan nihai kullanıcılar da dahil olmak üzere bu sevkiyatların net miktarını ve içeriğini defalarca açıklığa kavuşturmaya çalıştık. Fransa yetkilileriyse şimdiye kadar bize yeterli bir cevap veremedi.”
Fransa yetkilileri UAÖ’ye, Mısır ordusuna yalnızca Sina Yarımadası’ndaki “terörle mücadele” harekatlarının bir parçası olarak kullanılacak ekipmanın sevk edilmesine izin verdiklerini, kolluk kuvvetlerinin harekatlarında kullanılacak ekipmana izin vermediklerini bildirdi. Fakat UAÖ’nün incelediği görüntülerde ve fotoğraflarda, Fransa’nın sağladığı araçların gövdelerine İçişleri Bakanlığı Özel Harekat Güçleri’nin ve Merkezi Güvenlik Güçleri’nin amblemlerinin çizildiği görülüyor. Kahire’deki kolluk güçlerinin konuşlandırdığı araçların plakalarında “Polis” kelimesi de açıkça okunuyor.
Fransa’da bir yetkili UAÖ’ye yaptığı açıklamada, Fransa’nın sevk ettiği güvenlik ekipmanlarının Mısır ordusu tarafından kullanılmasının amaçlandığını, ancak Mısırlı yetkililerin bazı zırhlı araçları iç güvenlik güçlerinin kullanımına verdiğini kabul etti. UAÖ, bu yılın başlarında ABD yapımı F-16 savaş uçaklarının Sina Yarımadası’nın kuzeyinde misket bombaları konuşlandırmak için kullanılması da dahil olmak üzere Mısır ordusunun işlediği ihlalleri de belgeledi. UAÖ, ayrıca, Mısır ordusunun geçen yıl silahsız en az iki erkeği ABD yapımı Humvee zırhlı araçlarda alıkoyduğunu ve bu kişilerin daha sonra başlarından vurularak öldürüldüğünü de belgeledi.
Fransa’nın Savunma ve Ulusal Güvenlik Genel Sekreteri, UAÖ Fransa Şubesi’nin sevkiyatların miktarı ve içeriği hakkında sorduğu sorulara cevap vermeyi, resmi gizlilik yasalarını gerekçe göstererek ve MIDS zırhlı araçlarının askeri ekipman veya çift kullanımlı ürün olarak ihracat denetimine tabi olmadığını belirterek reddetti. Sherpa ve MIDS araçlarının üreticisi ise tüm araçların Savunma Bakanlığı’nın ihracat denetimlerine tabi olduğunu söyledi. “Uluslararası Silah Ticareti Sözleşmesi’ne taraf devlet olan Fransa, silahların uluslararası insan hakları hukuku ihlallerinde kullanılabileceği veya bu ihlalleri kolaylaştırabileceği yerlere sevkiyatına izin vermemelidir” diyen Najia Bounaim, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Fransa ve diğer tedarikçi devletler, Mısırlı yetkililer geçmişte silahların kötüye kullanıldığı vakaları soruşturduklarını kanıtlamadığı sürece insan hakları ihlallerinde kullanılma riski olan tüm silahların sevkiyatını askıya almalıdır. Böylelikle, ağır insan hakları ihlallerine suç ortağı olmaktan kaçınmakla kalmayacaklar, muhalefetin acımasızca bastırılmasına ve cezasızlığa hoşgörü göstermeyeceklerine dair Mısırlı yetkililere açık ve net bir mesaj da iletmiş olacaklar.”
Mısır’da süregelen sistematik ve ağır insan hakları ihlalleri göz önünde bulundurulduğunda UAÖ, Fransa’ya Mısır’daki ağır insan hakları ihlallerinde kullanılabilecek veya bu ihlalleri kolaylaştırabilecek silahların sevkiyatını derhal durdurma çağrısında bulunuyor. Silah sevkiyatının askıya alınması, Mısır yetkilileri güvenlik güçlerinin işlediği ağır suçlara yönelik bağımsız ve etkin soruşturmalar yürütene ve sorumlulardan hesap sorana dek yürürlükte kalmalıdır.
Arka Plan
Ağustos 2013’te AB üyesi devletler, AB Dış İlişkiler Konseyi’nin Ağustos 2013 kararlarında, ülke içi baskılarda kullanılan ekipmanların Mısır’a ihracat izinlerini askıya almaya oy birliğiyle karar verdi. Ancak üye devletlerin neredeyse yarısı, Mısır’a silah sevkiyatına AB ölçeğinde getirilen askıya alma kararını ihlal etmiş olabilir. 2013’ten bu yana ülke içi baskılarda kullanılmış olabilecek silahları ihracat veya aracılık yoluyla Mısır’a tedarik eden AB ülkeleri şunlar: Bulgaristan, Güney Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, Macaristan, İtalya, Polonya, Romanya, Slovakya, İspanya ve İngiltere.
Hafif silahlar, coplar, biber gazı ve zırhlı araç benzeri ekipmanlar defalarca muhalefeti bastırmak için kullanıldı. UAÖ, ABD yapımı F-16 savaş uçaklarının kullanımını içeren ve Mısır hava kuvvetlerinin uluslararası insan hakları hukuku ile geçerli olduğu durumlarda uluslararası insancıl hukukun çizdiği sınırlar içinde hareket etme yeterliliğine şüphe düşüren çok sayıda olayı da belgeledi. Libya’daki saldırılar ve 2018’de Sina Yarımadası’nda misket bombalarının kullanılması bu olaylar arasında bulunuyor.
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Netanyahu, Gallant ve El Masri kendilerine isnat edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlardan ötürü UCM’de adalet önüne çıkarılmalı
- Ukrayna: Rusya’nın savaş suçu kapsamına giren saldırılarında çocuklar öldürülmeye ve yaralanmaya devam ediyor
- ABD, İsrail’in insani yardımları engellemesine karşılık ABD yasalarını uygulamıyor
- Türkiye: “Etki ajanı” olarak bilinen yasa teklifinin geri çekilmesi sivil toplum için önemli bir kazanım
- Küresel: FIFA 2034 Dünya Kupası adaylık sürecini durdurmalı ve 2030 için güvenilir bir insan hakları stratejisi talep etmeli
- COP29: Liderler adil iklim finansmanı sağlamayı ve fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmayı taahhüt etmeli
- Uluslararası Af Örgütü ABD Başkanlığına seçilen Trump’ın ikinci döneminde de insan haklarını savunacak
- Türkiye: ‘Etki ajanı’ yasası olarak bilinen yasa teklifi sivil topluma yönelik bir saldırıdır ve reddedilmelidir