Suriyeli Ahmed H., Eylül 2015’te Sırbistan-Macaristan sınırında polisle yaşanan çatışmalar sırasında “terör eylemine katılmak” ile suçlanmış ve haksız yere cezaevine konulmuştu. Ahmed H.’nin yarın erken tahliyesi öncesinde bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesi Terörle Mücadele Kampanyacısı Eda Seyhan şunları söyledi:

“Ahmed üç buçuk yıl cezaevinde tutulduktan sonra nihayet eşine ve çocuklarına kavuşacak. Ahmed’in serbest bırakılması ailesine büyük bir rahatlama getirdi, ancak Ahmed böyle bir suçlamayla mahkum edilmenin aksine, hiç yargılanmamalıydı.”

“Ahmed’e yönelik absürt suçlamalar, mülteciler ve göçmenler ile onları savunmak isteyenlerin sistematik olarak günah keçisi haline getirilmesinin bir örneğidir. Ahmed’in yargılanması, Başbakan Orban’ın mimarı olduğu ‘hoşgörüsüz demokrasi’nin güçlü bir sembolüdür. Adaletle hiçbir ilgisi olmayan bu dava, tam aksine, Macaristan hükümetinin insan hakları üzerinde kurduğu korkunç baskıların bir uzantısıdır” diyen Seyhan, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Macaristan yetkilileri, Ahmed’e uyguladıkları muamelede terörle bağlantılı hükümleri açıkça kötüye kullanarak ve hukuku hiçe sayarak, mültecileri ve göçmenleri şeytanlaştırmakta sınır tanımayacaklarını gösterdi.”

Ahmed’in serbest bırakıldıktan sonra kısa bir süre içinde ailesine kavuşmak üzere uçakla Kıbrıs’a geri dönmesi gerekiyor.

Arka Plan

Ahmed, Ağustos 2015’te, büyükanne ve büyükbabasıyla beraber akrabalarından diğer altı kişinin Suriye’yi terk etmesine ve Avrupa’da güvenliğe kavuşmasına yardım etmek için Kıbrıs’ta ailesiyle beraber yaşadığı evden ayrıldı. Bir ay sonra, Macaristan polisinin Sırbistan’dan geçişi kapatmak üzere sınırı tel örgülerle ayırmasıyla birlikte, kendilerini Macaristan sınırında mahsur kalan yüzlerce mültecinin arasında buldular. Bazı mülteciler tel örgülerden geçmeye çalışınca çatışma başladı. Macaristan polisi göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla karşılık vererek onlarca kişiyi yaraladı. Ahmed de dahil olmak üzere bazı kişiler polise taş attı. Fakat haberlerde yer alan görüntülerde, Ahmed’in çatışmalar başlamadan önce megafon kullanarak her iki tarafa sakin olma çağrısı yaptığı anlaşılıyor.

Bu olayla ilgili olarak Macaristan’da bir mahkeme, ülkenin son derece muğlak terörle mücadele yasaları gereğince Ahmed’i “terör eylemine katılmak”tan suçlu buldu ve 10 yıl hapis cezasına mahkum etti. Mahkeme daha sonra cezayı önce 7 yıla, sonrasında ise erken tahliye imkanıyla 5 yıla indirdi.