Lübnan'daki Suriyeliler İçin Yeni Giriş Koşulları Potansiyel Mültecileri Engelleyecek

Lübnan yetkilileri tarafından düzenlenen yeni koşullar Suriye'den ümitsiz bir şekilde kaçanların girişini kısıtlayabilir. Bu durum da uluslararası toplumun yardımcı olmak için çok daha fazla çaba göstermesi gerektiğinin karamsar bir hatırlatıcısı niteliğinde.

Göz ardı edilemeyecek bir şekilde Lübnan daha şimdiden Suriye'den gelen 1.2 milyon mülteciden fazlasına ev sahipliği yaptı - bu sayı Lübnan'ın Suriye krizi başlamadan önceki nüfusunun dörtte birine eşit. Kriz beşinci yılına girerken Suriye'den gelen mültecilerin çoğunluğuna ev sahipliği yapan Lübnan ve bölgedeki diğer ülkeler durumu ele alma konusunda zorlanıyor.

Lübnan ve Suriye'nin diğer komşuları krizin başlamasından bu yana korkunç koşullardan kaçan milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapma konusunda zorlanıyor.

Mültecilerin yeniden yerleştirilmesi için uluslararası toplum daha fazla çaba göstermeli ve son dönemin en büyük insani krizlerinden birinin yükünü paylaşmalı. Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği'ne (BMMYK) göre ev sahipliği yapan ana ülkelerdeki mültecilerin yaklaşık yüzde 10'unun yeniden yerleştirilmeye ihtiyacı var. Fakat bugüne kadar yüzde ikisinden az bir bölümüne yeniden yerleşecek bir yer teklif edildi.

5 Ocak 2015 itibariyle Suriye'den Lübnan'a girmek için vize gerekli, geçmişte iki ülke arasındaki göreceli olarak engellenmeyen sınır geçişinde çok önemli bir değişiklik.

31 Aralık 2014'te yayımlanan düzenlemeler altı çeşit vize türü sağlıyor, Lübnan girmek isteyen Suriyelilerin bunlardan birini alması gerekiyor. Kategoriler arasında turizm, eğitim, tıbbi tedavi ve ticari. Turistler için otel rezervasyonu; tıbbi tedavi için gelenlerden randevu gibi, hepsi belirli dokümanları zorunlu tutuyor. Aynı zamanda ülkeye girmeden önce vizelerinin Sosyal İşler Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından onaylanması gerekiyor.

Kararnameyi yayımlayan Lübnan Genel Güvenlik Bürosu'na göre BMMYK ile koordineli bir şekilde insani durumlarda ayrıcalık tanınacak. Fakat yetkililer hala Lübnan'a girmesine izin verilecek bu tarz durumlar içim kriteri belirleme üzerinde çalışıyor.

Sosyal İşler Bakanlığı'ndan yapıldığı öne sürülen bir açıklamada "aşırı insani vakalar" için hala ülkeye giriş izni sağlanacağı söylenmesi, muhtemel mültecilerin Lübnan'a girmelerinin engelleneceği endişelerinin altını çiziyor.

Şu anda Lübnan'da bulunan ve 5 Ocak öncesinde BMMYK tarafından kayıt altına alınmış mülteciler, oturma izinlerini her altı ayda bir 200 ABD Doları karşılığında yeniletebilecek. Mültecilerin çoğunun bu ücreti karşılama olanağı yok ve Uluslararası Af Örgütü Lübnan hükümetine bu ücreti kaldırma çağrısında bulunuyor. BMMYK tarafından kayıt altına alınmamış olanların ise yeni düzenlemeler uyarınca vize başvurusu yapması gerekmekte ve gerekli belgeleri sağlamalılar. Lübnan'da çalışmak isteyenlerinse Lübnan'dan bir sponsorlarının olması gerekiyor.

Sayısız mültreciye ev sahipliği yapan Lübnan ve diğer ülkelerin ne kadar zorlandığının farkında olarak, Uluslararası Af Örgütü Suriye'deki zalimane çatışmadan kaçanlara yönelik sınırlandırmalar getiren bütün ülkelere bunları kaldırma çağrısında bulunuyor.

Suriye'de süregiden ve geniş çaplı insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar yüzünden Uluslararası Af Örgütü Suriye'den gelen tüm sığınmacıların uluslararası korunmaya ihtiyacı olduğunu düşünmektedir. Herhangi birini Suriye'ye dönmeye zorlamak uluslararası hukukun ihlali olacak şekilde non-refoulement (geri göndermeme) ilkesinin ihlali niteliğindedir.

Uluslararası Af Örgütü uluslararası topluma Lübnan ve bölgedeki diğer ülkeleri yeniden yerleştirme yerlerini artırarak ve daha fazla insani kaynak sağlayarak daha fazla destekleme çağrısı yapıyor.

Uluslararası Af Örgütü 2016 sonu itibariyle Suriye'den gelen Lübnan ve diğer ev sahipliği yapan ülkelerde bulunan en savunmasız 380,000 mültecinin yeniden yerleştirilmesi için çağrı yapmakta. Bunların arasında BMMYK'nın savınmasız tanımına uygun bir şekilde işkence mağdurları, acil tıbbi bakıma ihtiyacı olanlar ve risk altındaki çocuklar da bulunuyor. Bugüne kadar Suriye'den gelen mülteci nüfusunun sadece yüzde beşi bölge dışındaki ülkelere sığınabildi.