Küresel: Küresel düzenin çöküşü insan haklarını tehdit ederken Uluslararası Af Örgütü, adaletsizlikle mücadele etmek için mektup yazma kampanyası başlatıyor
Bu yıl, Uluslararası Af Örgütü’nün Haklar İçin Yaz kampanyası, insan haklarını savunan dokuz kişi ve gruba destek veriyor. Bireysel veya kolektif olarak, yaşadığımız değil, istediğimiz dünyayı temsil ediyorlar.
Uluslararası Af Örgütü, küresel düzenin çöküşün eşiğine geldiği bir dönemde adaletsizliğe karşı mücadele etmek ve insan hakları tehdit altında olan kişileri desteklemek için her yıl düzenlediği küresel mektup yazma kampanyasını, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde başlatacak.
Orta Doğu ve Sudan’da savaş şiddetlenirken, kürtaj karşıtı söylemler ve politikalar devam ederken, dünyanın dört bir yanından aktivistler, baskı ve adaletsizliğe karşı durmak için hayatlarını riske atıyor. Birçok aktivist tehdit edildi, hapsedildi ve hatta öldürüldü. Bu yılki Haklar İçin Yaz kampanyası, insan hakları ihlal edilen kişilere yer veriyor. Arjantin’den Joel Paredes, doğup büyüdüğü Humahuaca şehrinde barışçıl bir protestoya katıldığı sırada gözüne isabet eden plastik mermiler yüzünden görme yetisini kaybetti. Suudi Arabistan’dan Manahel El Utaybi, sosyal medyada düşüncelerini özgürce ifade ettiği için hapsedildi. Wet’suwet’en toprak hakkı savunucuları ise, Kanada’da atalarından miras kalan toprakları korudukları için suçlu haline getirildi.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konu hakkındaki açıklamasında, “İnsanlar, yalnızca insan haklarını savunmak için seslerini yükselttikleri, protesto ettikleri veya dünyanın durumuna dair endişelerini dillendirdikleri için hapsediliyor, vuruluyor, işkence görüyor, zorla kaybediliyor ve öldürülüyor. Buna müsamaha gösterilemez. Kalıcı çatışmalar, daralan sivil alan ve şiddetlenen iklim acil durumunun ortasında, onların seslerini duymaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” dedi. Callamard, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mektup yazarak, kampanyaları imzalayarak ve hikayeleri paylaşarak, hayatları tehlike altında olan aktivistleri destekleyebilir ve hükümetlerden hak ve özgürlükleri bastırmaya son vermelerini isteyebilirsiniz. Adalet talep edebilir ve hükümetlerden hesap sorabilirsiniz. Suskunluk ve kayıtsızlık yüzünden insan hakları ihlallerinin sorumluları artıyor. Bir araya geldiğimizde, ses çıkardığımızda, örgütlendiğimizde ve onların yarattığı bölünmelere rağmen birleştiğimizde ise, azalıyor. Bu yüzden bize katılın. İnsan haklarından yana tavır alın.”
İnsan haklarını savundular
Bu yıl, Uluslararası Af Örgütü’nün Haklar İçin Yaz kampanyası, insan haklarını savunan dokuz kişi ve gruba destek veriyor. Bireysel veya kolektif olarak, yaşadığımız değil, istediğimiz dünyayı temsil ediyorlar. İşte onlar:
• Angola’dan Neth Nahara, TikTok’ta cumhurbaşkanını eleştirdiği için hapsedildi.
• Kanada’dan Wetʼsuwetʼen Toprak Hakkı Savunucuları, atalarından miras kalan toprakları korumak için mücadele ediyorlar.
• Arjantin’den Joel Paredes, barışçıl bir protestoda plastik mermiyle vurularak görme yetisini kaybetti.
• Güney Kore’den Kyung Seok Park, engelli kişilerin hakları için mücadele ediyor.
• Vietnam’dan Dang Dinh Bach, çevreyi savunduğu için cezaevine konuldu.
• Belarus’tan Maryia Kalesnikava, değişim talep ettiği için kaçırıldı ve hapsedildi.
• Suudi Arabistan’dan Manahel El Utaybi, kadın haklarını desteklediği için cezaevinde.
• Mısır’dan Oqba Hashad, kardeşinin aktivizmi nedeniyle gözaltına alındı ve işkence gördü.
• Türkiye’den Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, insan haklarını savunduğu için mahkûm edildi.
“Boyun eğmediğim süreci bütün umudumu koruyorum”
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi ise, bu dokuz isimden dördüne; Suudi Arabistan’dan Manahel El Utaybi, Angola’dan Neth Nahara, Arjantin’den Joel Paredes ve Türkiye’den Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya odaklanıyor.
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, hakkında verilen haksız mahkûmiyet kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun sonuçlanmasını bekliyor ama insanlığa dair umudunu da hâlâ koruyor. Adli tıp uzmanı olan Fincancı, Türkiye’de ve dünyada işkencenin belgelenmesi konusunda onlarca yıllık tecrübeye sahip. Bir muhabir kendisine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kimyasal silah kullanımı iddiaları hakkındaki görüşünü sorduğunda, Almanya’da cezaevleri ve sağlıkla ilgili bir toplantıdaydı. Daha sonra, bir televizyon kanalı tarafından görüntülerle ilgili yorum yapması için davet edildiği kısa süreli canlı yayında videonun toksik gaz kullanımını düşündürdüğünü ve bağımsız bir soruşturma gerektiğini söyledi.
“Türkiye'deki siyasi otorite büyük bir suç işlediğimi, Türkiye Cumhuriyeti ordusunu karaladığımı söyleyerek, hakkımda gereğini yapacaklarını ifade ettiler” diyen Fincancı, “2023'te beni propagandadan suçlu buldular ve iki yıl sekiz ay 15 gün hapis cezası verdiler. Şimdi, Yargıtay'a gitmiş durumda dosya. Yargıtay da onayabilir, ki çok mümkün. Benim yegâne korkum, boyun eğme korkusudur. Boyun eğmediğim sürece bütün umudumu koruyorum” şeklinde konuştu.
İnsanlara umut verdiler
Son yıllarda, Uluslararası Af Örgütü destekçileri, insanların hayatlarında gerçek bir fark yaratarak en karanlık zamanlarda bile umut verdi.
Brezilya’dan Guatemala’ya, Kırgızistan’dan Zimbabve’ye kadar dünyanın pek çok ülkesinde aktivistler serbest bırakıldı ve adalet yerini buldu. Kırgızistanlı insan hakları savunucusu ve kentsel yönetişim uzmanı Rita Karasartova’nın durumunda olduğu gibi…
Rita, on yıldan uzun bir süre boyunca, hukuk sistemindeki yozlaşma nedeniyle hakları ihlal edilen kişilere bağımsız hukuk danışmanlığı sağladı. Ekim 2022’de, bir temiz su havzasının kontrolünü Özbekistan’a veren yeni sınır anlaşmasına karşı çıktığı için, diğer 26 kişiyle birlikte gözaltına alındı ve “cebir kullanarak hükümeti devirmeye teşebbüs” ile suçlandı. Rita, Uluslararası Af Örgütü’nün geçen yılki Haklar İçin Yaz kampanyasının bir parçasıydı ve dünyanın dört bir yanından insanların çağrıda bulunması üzerine, o ve aynı davada yargılanan diğer en az 21 kişi 14 Haziran 2024’te beraat etti.
Rita, beraat kararının ardından şunları ifade etti: “Zamanında gerçekleştirdiğiniz eylemler -bütün o mektuplar, dilekçeler, imzalar ve mahkemeye ulaşan, savcılığa ulaşan inanılmaz sayıda mektup- hepsi çok güçlüydü. Esasen bu hepimiz için güçlendiriciydi. Tabii ki beraat tamamen beklenmedik bir karardı. Kafamızın içinde çeşitli senaryolar kuruyorduk, farklı sonuçları düşünüyorduk ama hep birlikte beraat edeceğimizi düşünmemiştik. Hepinize teşekkür ederim.”
2024 kampanyamıza katılın ve dünyayı daha adil, daha merhametli bir yere dönüştürmeye çalışan topluluğumuzun bir parçası olun. Siz de Haklar İçin Yazın.
Basın Açıklamaları
- İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprağı: Son derece gecikmiş ateşkes, İsrail’in Gazze’deki soykırımında kaybedilen Filistinlileri geri getirmeyecek
- Türkiye: Barışçıl muhalefete yönelik baskılara son verin
- Suriye: Toplu katliamlara ilişkin kanıtlar korunmalı
- İsrail: Hizbullah’ın hukuka aykırı saldırılarında hedef hassasiyetinden yoksun silahlar kullanması uluslararası hukukun ihlalidir
- Türkiye: Onur Yürüyüşleri’ne yönelik hukuksuz yasaklamaların caydırıcı etkisine rağmen aktivistler mücadeleye devam ediyor
- İran: Yeni zorunlu başörtüsü yasası kadınlara ve kız çocuklarına yönelik baskıları artırıyor
- Türkiye: Gezi Davası’nda yargılananlar beraat ettirilmeli ve adaletsizliğe son verilmeli