Korunmasız Mültecilerin Söylenmemiş Hikâyeleri
Uluslararası Af Örgütü, Suriye’deki çatışmalardan kaçan ve komşu ülkelerde hayatta kalma mücadelesi veren mültecilerle ilgili yeni bir rapor yayımladı. Örgütün yeni başlattığı #OpenToSyria kampanyasının bir parçası olarak yayımlanan “Zorluk, Umut ve Yeniden Yerleştirme: Suriye’den Gelen Mülteciler Kendi Hikâyelerini Anlatıyor” başlıklı rapor, sekiz dezavantajlı mülteci ve ailenin yaşamları üzerinden krizin insani yüzüne ışık tutuyor.
Kampanya, refah düzeyi yüksek ülkelere, yeniden yerleştirme sayesinde çok daha fazla dezavantajlı mültecinin kabul edilmesi için kamuoyu desteğiyle baskı kurmayı hedefliyor. Şimdiye kadar bu krize verilen uluslararası yanıt çok yetersiz ve birçok varlıklı ülkenin katkısı çok az. Çatışmadan kaçan mültecilerin yüzde 95’ine sadece Suriye’ye komşu beş ülke ev sahipliği yapıyor: Türkiye, Ürdün, Lübnan, Mısır ve Irak. Dört milyona yaklaşan mülteci sayısıyla, krizin yarattığı şiddetin yoğunluğuna dikkat çeken Uluslararası Af Örgütü Mülteci ve Göçmen Hakları Direktörü Şerif El Sayid-Ali, “Rapor rakamların arkasındaki insanların gerçek hikâyelerini anlatıyor” dedi.
Daha İyi Bir Gelecek İçin Umut Işığı
Mültecilerin çoğunun cehennemi yaşadığını ifade eden El Sayid-Ali, “Mülteci olarak gündelik hayatlarını sürdürebilmek için mücadele ediyorlar. Yeniden yerleştirme hayata tutunabilmeleri için ihtiyaçları olan yardım elini uzatmak, daha iyi bir gelecek için ufak bir umut ışığı olacak” diyor. Raporun öne çıkardığı hikâyeler arasında Lübnan’da tek başına dört çocuğuna bakmaya çalışan 23 yaşındaki bir kadın, Ürdün’de tehditlere maruz kalan bir eşcinsel ve Irak’ta tıbbi tedaviye ihtiyaç duyan 12 yaşındaki kanserli bir çocuğun ailesi bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, en dezavantajlı durumda olan ve yeniden yerleştirme ihtiyacı olan mülteci sayısını 380.000 olarak açıkladı. Bunların arasında işkence ve tecavüz mağdurları, hasta veya refakatsiz çocuklar ve diğer dezavantajlı mülteciler yer alıyor. Şimdiye kadar sadece çok azı yeniden yerleştirildi. Dünya liderlerinin korunmasız durumda olan mültecilere sırtlarını dönmeye devam edemeyeceğini vurgulayan El Sayid-Ali, “dünya liderlerini mültecileri yeniden yerleştirmek konusunda cesaretlendirmek hayat değiştirici bir etkiye sahip olabilir” diyor.
Türkiye En Az 1.6 Milyon Mülteciye Ev Sahipliği Yapıyor
Yeniden yerleştirmenin, mültecilerin ihtiyaç duydukları bakım ve desteğe erişim ile barış ve istikrar içinde hayatlarını yeniden kurmalarına olanak sağlamak kadar, bu tarihi mülteci krizinin sorumluluğunu paylaşmaya da katkı sunması bekleniyor. Ekonomik krizle mücadele eden Lübnan nüfusunun yaklaşık dörtte biri oranında mülteciye ev sahipliği yaparken, Türkiye'de yaşayan Suriye’den gelen mülteci sayısının ise en az 1,6 milyon olduğu belirtiliyor. Türkiye, 220.000'den fazla mülteciyi barındıran 23 kamp kurmasına rağmen, kampların dolu olması nedeniyle mültecilerin çok büyük bir bölümü kamp dışında yaşıyor ve hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor.
Haberler
- İsrail: Casus yazılım üreticisi NSO’ya açılan dava kapalı kapılar ardında görülecek
- STK'lardan açıklama: Hak savunucularına özgürlük istiyoruz
- ABD: Arkansas’da planlanan çifte infaz tiksindirici ve utanç verici
- Anayasaya aykırı, insanlık dışı ve mantıksız
- ABD'nin Müslüman mültecilerle savaşı
- Korunmasız Mültecilerin Söylenmemiş Hikâyeleri