Körfez Arap Ülkeleri: Kusurlu yasalar, pandemide ifade özgürlüğünü daha sert biçimde bastırmak için kötüye kullanıldı

Uluslararası Af Örgütü bugün kapsamlı bir açıklama yayımlayarak, başta Bahreyn, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ne üye ülkelerin, ifade özgürlüğü hakkını bastırmayı hedefleyen mevcut uygulamaları sürdürmek için 2020’de COVID-19 pandemisini bahane ettiğini belirtti.

Bu ülkelerin tümünde, kusurlu yasalar, sosyal medyada pandemiyle veya hükümetin pandemiyle mücadele etme biçimiyle ilgili paylaşımlar yapan kişileri “yanlış haberler” suçlamasıyla ifadeye çağırmak, tutuklamak, soruşturmak ve yargılamak için kullanılıyor.

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktör Yardımcısı Lynn Maalouf konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri bu tedbirlerin halk sağlığının korunması için ne ölçüde gerekli ve orantılı olduğunu açıklayamadı. İnsanlar ifade özgürlüğü hakları açıkça ihlal edilerek, yalnızca internette pandemi hakkında konuştukları için taciz ediliyor ve korkutuluyor."

Lynn Maalouf
UAÖ Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktör Yardımcısı

Körfez ülkeleri her türlü kamusal tartışmayı susturmak istiyor

“Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri bir kez daha her türlü kamusal tartışmayı susturmak için ellerinden geleni yapıyor. Mevcut durumda pandemi hakkındaki tartışmaları engellemek isteyen bu ülkeler, halk sağlığını korumaktan ziyade kamusal denetimin önüne geçmekle ilgileniyor. Esasen bilgiye erişim, insanların kendilerini virüsten nasıl koruyacaklarına ilişkin güncel bilgileri edinebilmesi bakımından şart” diyen Maalouf, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Bu nedenle, Körfez İşbirliği Konsey ülkelerine,  hukuki dayanağı olmayan bu uygulamalara son verme ve insanların kendilerini misillemeye uğrama korkusu duymadan ifade etmelerini sağlama çağrısı yapıyoruz. Ayrıca, ilgili ülkeleri, yanlış ve yanıltıcı bilgilerin yayılmasına karşı koymaya ve bu amaçla muteber, erişilebilir, kanıt temelli ve güvenilir bilgilerin yayılmasını sağlamak için acilen çabalarını artırmaya çağırıyoruz.

Uluslararası Af Örgütü, Mart ayından bugüne kadar, bu ülkelerdeki hükümetlere ait sosyal medya hesaplarından yapılan resmi açıklamaları ve hükümet kaynakları tarafından ülke içinde denetim altındaki basında yer almak üzere yapılan yorumları inceledi.

Arka Plan

İfade özgürlüğü hakkı, başta Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi Madde 19 ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere, uluslararası insan hakları hukuku gereğince koruma altındadır. Bahreyn ve Kuveyt, Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. Umman, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ise BM üyesi ülkelerden Sözleşme’ye taraf olmayan yaklaşık yüzde 7’lik dilimde yer almaktadır.

Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin tamamı, sık sık ifade özgürlüğü kapsamındaki açıklamaları cezalandırmak için kullanılan aşırı geniş “kamu güvenliği” yasalarına sahip. Son yıllarda, Körfez ülkeleri, terörle mücadele veya siber güvenlik adı altında baskıcı yeni mevzuatlar çıkardı; ancak uzun yıllardır yürürlükte olan ceza kanunlarındaki birçok hüküm de ifade özgürlüğü hakkıyla çelişiyor ve çevrimiçi muhalifleri bastırmak için kullanılmaya devam ediyor.

“Yanlış haber” veya “yanlış bilgi yaymak” gibi muğlak kavramlara dayanarak bilgilerin yayılmasına getirilen genel yasaklar, uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına aykırıdır. Uluslararası hukuk, hatalı fikirler veya olayların yanlış yorumlanmasını içeren ifadelere yönelik genel yasaklara izin vermez.