Kıbrıs'ta Göçmen ve Sığınmacıların Hak İhlali Niteliğindeki Alıkonulmaları AB Yasalarına Ters Düşüyor
· Yüzlercesi her yıl cezaevlerine benzer koşullarda alıkonuluyor
· Herhangi bir suç işlememiş olanlar rutin olarak 18 aya kadar ya da daha uzun sürelerle tutuluyor
· Sığınmacılar, aralarında Suriyeli mülteciler de var, alıkonulanlar arasında
· İki kadın okul öncesi yaştaki çocuklarından zorla ayrıldı
Uluslararası Af Örgütü, Kıbrıs'ta göç yetkililerinin, sınır dışı edilmeyi bekleyen yüzlerce göçmen ve sığınmacıyı rutin bir şekilde cezaevlerine benzer koşullarda ve uzatılmış sürelerle alıkoyduğunu açıkladı. Alıkonulanlar arasında Suriyeli mülteciler ve küçük çocuklarından ayrılan kadınlar da bulunuyor.
Kıbrıs'a yaptıkları bir ziyaret sırasında araştırmacılar tarafından toplanan deliller, yetkililerin, alıkoymayı son çare olarak gören gerekli tedbirleri uygulamadan göçmen ve sığınmacıların otomatik bir şekilde alıkonulması yöntemini uygulayarak Avrupa Birliği (AB) yasalarını istismar ettiğini gösteriyor. Bu uygulama aynı zamanda uluslararası hukukun da ihlali anlamına gelmektedir.
Uluslararası Af Örgütü Mülteci ve Göçmen Hakları Direktörü Sherif Elsayed-Ali, “Bir seferde birçok insanı aylarca alıkoyarak Kıbrıs merhametten yoksun ve uluslararası yükümlülüklerine karşı tamamen saygısızca bir tavır gösteriyor.
Avrupa Birliği içinde, herhangi bir suç işlememiş insanların cezaevine benzer ağır koşullarda uzun süreler boyunca tutulması -bazı durumlarda 18 aya kadar ya da daha uzun süre- utanç verici. Uluslararası Af Örgütü Kıbrıs'ın göçmenleri sistematik olarak alıkoyma uygulamasını, potansiyel göçmen ve sığınmacıların gözünü korkutmak ve caydırmak için kullanmasından endişe duymaktadır" diye konuştu.
En az iki vakada alıkonulan kadınlar, küçük çocuklarından zorla ayrıldı. Bunlardan biri 19 aylık bir bebekti, diğeri ise üç yaşında bir çocuktu. Çocuklar sosyal hizmetlere teslim edildi.
İki kadın da çocuklarından ayrılmanın üzerlerinde yıkıcı etkileri olduğunu söyledi. Biri oğlunun nasıl ağlamasını durduramadığını, gözlerinin altında koyu halkalar oluştuğunu ve onu beslemekte zorlandığını anlattı. Diğeri ise oğlunu ziyaret için getirdiklerinde oğlu ile geçirebildiği kısa süre zarfında nasıl hiç konuşmadığını ya da gülümsemediğini söyledi. Kadınlar uzun yıllardır Kıbrıs'ta ikamet ediyor ve AB vatandaşları ile evli; çocukları da aynı zamanda AB vatandaşı.
Sherif Elsayed-Ali, “Herhangi bir suç işlememiş bir kadını çocuğundan ayırmayı hiçbir şey mazur gösteremez. Kıbrıs'taki göçmenlerin şu an maruz kaldığı muamele onur kırıcı ve gereksiz" dedi.
Kıbrıs'taki ana alıkoyma merkezi olan Menogia'da en az bir kişi sınır dışı edilmeyi beklerken ard arda 22 ay boyunca alıkonuldu. AB yasaları uyarınca göçmenlik durumunda en uzun alıkonulma süresi 18 aydır.
Sherif Elsayed-Ali, “Menogia merkezi ismi olan ama cismi olmayan bir cezaevi. Birkaç metre yüksekliğindeki çift metal çitlerin ardında mahkumlar sınırlı koşullarda yaşamaya zorlanıyor ve her gün sadece 2.5 saat binanın dışına çıkmalarına izin veriliyor" dedi.
Sekiz kişi 18 metrekarelik bir odayı paylaşıyor. Odadaki alanın çoğunu dört metal ranza işgal ediyor. Her gece hücreler 22.30 ila 07.30 arasında kilitleniyor.
Göç kontrol yolu olarak alıkoyma başvurulacak son çare olmalıdır. Alıkoyma ancak yetkililer hem gerekli hem de daha az kısıtlayıcı tedbirlerin yetersiz olduğuna karar verdikten sonra kullanılabilir. Kıbrıs'ta bu uygulamanın standart bir hale geldiği görülüyor.
Sherif Elsayed-Ali, “Görünüşe göre kendilerini göç konusunda sert bir tutum takınır gibi göstermeye oldukça hevesli olan Kıbrıs yetkilileri, göçmenleri kilit altına almada acımasız ve keyfi bir tavır sergiliyor. Çoğu insana alıkonulmaları ya da başlarına ne geleceği ile ilgili yeterli bilgi verilmedi. AB yasalarının herhangi bir suç işlememiş insanların 18 ay boyunca mahkum edilmesine izin veriyor olması dehşet verici. AB diğer ülkelerdeki, suçlama olmaksızın uzun alıkonulmaları -haklı olarak- eleştirdi ama bunu AB içinde yasalaştırdı. Göçmenlerle ve sığınmacılarla ilgili mevcut politikalar AB'yi utandırıyor" dedi.
Her ne kadar Kıbrıs'ın göç yetkilileri Uluslararası Af Örgütü'ne alıkonulmaya alternatifler olduğunu söylese de, örgütün araştırması bu alternatiflerin çok nadiren sunulduğuna işaret ediyor. Bunun yerine sınır dışı etme emirleri alıkonulma emirleri ile aynı anda, diğer alternatifler gözetilmeden çıkartılıyor. Kıbrıs yetkilileri bu uygulamayı kabul etmiş durumda.
Alıkonulmaya başvurmadan önce her zaman alternatifler incelenmeli - göç sebebiyle alıkonulan herkes aynı zamanda düzenli ve otomatik bir şekilde alıkonulması ile ilgili adli incelemeden geçmeli.
Uluslararası Af Örgütü Kıbrıs'taki göçmen ve sığınmacıların alıkonulma koşullarını en son 2011 yılında inceledi. Tek olumlu gelişme artık Lefkoşa'nın merkez cezaevinde tutulmuyor olmaları.
Uluslararası Af Örgütü aynı zamanda 6 Mart'ta yaptığı bir ziyaret sırasında Suriyeli mültecilerin de Menogia'da alıkonulanlar arasında olduğunu buldu. En az bir tanesi sığınma talebinde bulundu.
Sherif Elsayed-Ali “Suriyelileri Suriye'ye geri döndürmemek Kıbrıs'ın resmi politikası iken Kıbrıs yetkililerinin Suriye vatandaşlarını Menogia'da alıkoyması akıl almaz bir durum" dedi.
Bu durum, Kıbrıs yetkililerinin Uluslararası Af Örgütü'ne tüm Suriye vatandaşlara uluslararası koruma statüsü ya da insani yardım vizesi sağlandığını söylemesine rağmen gerçekleşiyor.
Sherif Elsayed-Ali “Sadece Suriye vatandaşlarının alıkonulmasının diğer Suriyelilere Kıbrıs'ta iyi karşılanmayacakları mesajı verme amacı taşıdığı sonucuna varabiliriz. Göçmenler ve sığınmacıları, bunların arasında mülteci olduğu düşünülenler de var, aylarca kilit altında tutmak ve onlara mahkum gibi davranmak kabul edilemez" dedi.
Arkaplan:
Çocukların zorla ayrılan kadınlarla ilgili vaka çalışmaları
Bu ayın başında Uluslararası Af Örgütü araştırmacıları çocuklarından ayrılmış iki kadınla görüştü. Kadınlardan biri olan ve 28 yaşındaki Nina (adı değiştirildi), 19 aylık oğlundan ayrılmıştı. Kalıcı ikamet iznine başvurmaya çalışırken tutuklanmasının ardından Nina bir polis merkezinde alıkonulmuştu ve hala oğlunu emziriyordu. Bir Romanya vatandaşı ile evli olan Nina Uluslararası Af Örgütü'ne göçmen statüsünün hem düzenli olduğunu ve neden tutuklandığını bilmediğini söyledi. Oğlu sosyal hizmetler tarafından alınmıştı ve onu her gün sadece 20 dakika emzirmek için görebilmesine izin veriliyordu.
Diğer kadın ise Sri Lanka'dandı ve o da Romanya vatandaşı olan Menogia'da tutulan kocasını ziyaret ettikten sonra Menogia alıkoyma merkezinde tutuluyordu. Her ne kadar DNA testi eşinin çocuğunun babası olduğunu kanıtlasa da çift formalite evlilik yapmakla suçlanıyordu. Kadının üç yaşındaki oğlunu haftada iki kere sadece yarım saatliğine görmesine izin veriliyordu.
Kadınlar sırasıyla dört hafta dört gün alıkonulduktan sonra serbest bırakıldı.
Daha fazla bilgi için:
Cyprus: Punishment without a crime: Detention of migrants and asylum seekers in Cyprus, Index Number: EUR 17/001/2012 (June 2012)
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’