Katar’da ötekilerin, işçilerin yaşamı
Mary, Katar’da bir ailenin şoförlüğünü ve ev içi hizmet işlerini yapıyor. Körfez bölgesinin dört bir yanında ev içi hizmet işlerinde çalışan diğer binlerce kişi gibi iyi muamele görmeyen ve fazla çalıştırılan Mary, bu yılın başlarına Katar’dan ayrılmaya karar verdi. Ancak son dakikada ortaya çıkan COVID-19 pandemisi, Mary’yi planlarını askıya almak zorunda bıraktı. Mary yaşadıklarını Uluslararası Af Örgütü ile paylaştı.
‘Katar’daki sömürüden kurtulmak üzereydim; tam o sırada COVID-19 başladı’
Altı çocuklu bir aile için çalışıyorum. Bu işi elde edebilmek için bir ajansa yaklaşık 1200 Amerikan Doları ödedim. Çok zor bir iş, ama Kenya’da sorumluluklarım var: Oğluma ve ağır hasta olan anneme bakmak zorundayım.
Normal bir günde sabah 05:00’te kalkıp arabayı yıkıyorum. 06:00 ile 07:30 arasında çocukları okula, işverenimi ise iş yerine bırakmak için ev, okul ve iş yeri arasında gidip geliyorum. Eve döndüğümde evin belirli yerlerini temizlemem gerekiyor, bu da yaklaşık dört saatimi alıyor. Doğru düzgün bir kahvaltı yapmaya veya öğle yemeği yemeye vaktim olmuyor. Öğleden sonra da aile üyelerini farklı yerlerden alıp eve getiriyorum.
İşverenlerim telefonum olduğunu bilmiyor. Kenya’dan yanımda getirdim ve odamda saklıyorum. Her an göreve hazır olmam gerekiyor, yani dinlenmek için hiç zamanım yok. Bu yüzden sık sık geç saatlere kadar ayakta oluyorum, gece yarısı birilerini bir yerden alıp getirmem gerekebiliyor. Geçenlerde kaza yaptım; o kadar yorgundum ki frene basacağıma gaza basmışım. Tamirhane bana masrafları sigortanın karşıladığını söylemişti; buna rağmen arabanın tamirine giden para maaşımdan kesildi.
İyi bir şoförüm ve iyi bir maaş kazanabilirim, ama bu işte sadece 1200 Katar Riyali (yaklaşık 330 Amerikan Doları) alıyorum. Her ay, bana bu işi bulan ajans, işe başladığımda yaptığımız anlaşmada olmamasına rağmen, beni buraya getirmesinin karşılığında maaşımdan belli bir miktar para kesiyor. Bu durumu işverenlerimle tartışmadım çünkü bu kişiyle konuşmam bile yasak.
Körfez ülkelerindeki sistem, tüm gücü işverenlere veriyor. İşverenlerimiz bize “sponsor” olduğu için yasal statümüz açısından onlara bağlıyız. Bu da onların izni olmadan iş değiştiremeyeceğimiz anlamına geliyor.
Benim için en kötü zaman, diğer çalışanlardan birinin işten ayrıldığı zamandı. Onun işlerini de üstlenmem bekleniyordu, korkunç bir durumdu. Hiç bu kadar strese girdiğim olmamıştı, yemek bile zar zor yiyordum. Tüm o aylar boyunca fazla mesai karşılığı hiçbir ücret almadım, hatta “yaptıkların için teşekkürler, çok iyi üstesinden geldin” bile demediler. İstismar edildiğimi hissettim, sonrasında da yaklaşık bir yıl kadarlık bir süreyi doldurmuştum ki Katar’dan ayrılmaya karar verdim. Önce bir süreliğine Kenya’ya dönüp, sonra da Dubai’ye gitmeyi düşündüm. Bunun için para biriktirdim ve Kenya’ya uçak bileti aldım. Biletim Nisan ayındaydı, ancak Mart ayında Katar’da sokağa çıkma yasağı başlayınca tüm uçuşlar iptal edildi.
Şu an burada mahsur durumdayım. Hiç kimse hareket edemiyor. Annem acil bir ameliyat için hastaneye yatırıldı, onun için çok endişeliyim. İçimde fırtınalar kopuyor ama kimseyle konuşamıyorum. Bazen duygularımı hafifletmek için sadece kalkıp kendimi işe vermek istiyorum.
Büyükelçilikte ülkelerine dönebilecekleri günü bekleyen arkadaşlarım var. Ailenizden uzakta yaşamak zor bir şey. Nihayet sözleşmenizdeki sürenin sonuna geldiğinizi ama COVID-19 nedeniyle son dakikada uçuşunuzun iptal edildiğini düşünün.
En azından iş yüküm biraz azaldı çünkü araba kullanmıyorum. Genelde Ramazan ev içi hizmet işlerinde çalışanlar için zor bir dönem, fakat bu yıl biraz daha sakin geçmesini umuyorum.
Bu durumda yalnız olmadığımı, başkalarının da benzer şeyler yaşadığını düşünmenin yardımı oluyor. Birçok kişi bu yıl için planlar yapmıştı, şimdiyse tüm planların önü kapalı. Buraya ne yapmak için geldiysem onu yaptığım gerçeğiyle uzlaşmaya çalışıyorum; tam olarak beklediğimi bulamasam da. Yalnızca birkaç ay daha dayanmam gerekiyor. COVID-19 sona erdiğinde kapılar açılacak ve hayatıma devam edebileceğim.
Uluslararası Af Örgütü, Körfez hükümetlerine, ev içi hizmet işlerinde çalışan kişileri sömürü, istismar ve ayrımcılığa karşı koruma çağrısı yapmaktadır. Körfez hükümetleri, ev içi hizmet çalışanlarının iş kanunu kapsamına alınmasını sağlamalı ve böylece sınırlı çalışma saatleri, izin günleri, fazla mesai karşılığı ücret ve dolaşım özgürlüğü de dahil olmak üzere işçi haklarını güvence altına almalıdır.
Blog
- İnsanlığın geleceğini güvence altına almak için küresel olarak harekete geçmeliyiz
- 2024’ün ilk yarısında elde edilen insan hakları kazanımları
- Gazze'de acil bir ateşkes, uluslararası toplumun kendisini yeniden yaratması için bir zorunluluktur
- “Temas kurmak, güvenli alanlar yaratmak ve varoluşumuzu kutlamak için Trans Onur Yürüyüşü’ne ihtiyacımız var”
- Oyun Fransa için değişmiyor: Paris Olimpiyatları ve sporda başörtüsü yasağı
- Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın Yeri Galatasaray Meydanı’dır!
- Bölünmez Bütünün Bölünmez Bütün Mücadelesi
- İşgal Altındaki Filistin Topraklarında İsrail’in Apartheid Rejimi