İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprakları: UAÖ çalışanına yönelik seyahat yasağı
Uluslararası Af Örgütü çalışanı Filistinli Laith Abu Zeyad, işgal altındaki Batı Şeria’da yaşıyor. Ekim 2019’dan beri, seyahat edebilmesi bir açıklama yapılmaksızın “güvenlik gerekçeleri” ile İsrail yetkilileri tarafından engelleniyor. Uluslararası Af Örgütü Zeyad’ın seyahat hakkındaki kısıtlamaların kaldırılması için bir kampanya başlattı.
Uluslararası Af Örgütü, 25 Mart 2020’de Kudüs Bölge Mahkemesi’ne bir dilekçe sunarak, İsrail yetkilileri tarafından UAÖ çalışanı Laith Abu Zeyad’a uygulanan seyahat yasağının kaldırılmasını istedi. Kudüs Bölge Mahkemesi, Af Örgütü’nün dilekçesine 15 Mayıs'ta verdiği cevapta İsrail’in iç istihbarat teşkilatının gizli olduğunu öne sürerek açıklamadığı kanıtları 26 Mayıs’a kadar mahkemeye sunmasına karar verdi. Gizlilik ve süre nedeniyle savunmaya alan tanımayan bu uygulamanın ardından, mahkemenin nihai kararını vermesi için 31 Mayıs’a duruşma tarihi verildi. Yasağın kaldırılması için daha önce de idari makamlara yönelik girişimlerde bulunulmuş, ancak bu girişimler sonuç vermemişti.
Uluslararası Af Örgütü'nün Kudüs Bölge Ofisi’ne 2017'de katılan Laith Abu Zeyad, o tarihten beri, başkalarının haklarını korumak için büyük riskler aldı. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan Laith’in özgürlüklerinin kısıtlanmasının nedeninin tam da insan hakları alanında verdiği mücadelelerle ilgili olduğuna dikkat çekti. Beyhan konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Laith’in İsrail ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri ile ilgili çalışmaları nedeniyle İsrail tarafından cezalandırıldığına inanıyoruz. Bu İsrail devletinin insan hakları savunucularına yönelik ilk ve tek saldırısı değil, insan hakları savunucularına yönelik baskıların bir parçası ve İsrail devletinin eleştirel seslere karşı hoşgörüsüzlüğünün göstergesidir. Seyahat yasakları, İsrail ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda insan hakları savunucularına ve barışçıl aktivistlere yönelik uzun zamandır uygulanan baskılardan sadece biridir. Seyahat yasağı, İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda yaşayan Filistinliler için kapana kıstırılmak anlamına geliyor.”
Yasak Nedeniyle Kanser Tedavisi Gören Annesinin Yanında Olamadı
Laith’in seyahat hakkının elinden alındığı 2019 yılında annesine kanser teşhisi konulmuştu. Ancak bu seyahat yasakları nedeniyle Laith tedavi sürecinde annesinin yanında olamadı ve ne yazık ki daha sonra annesi vefat etti.
31 Mayıs'ta Kudüs Bölge Mahkemesi seyahat yasağı hakkında son kararını verecek. Karar öncesinde, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi adına Laith’e desteğini ifade eden Tarık Beyhan, Laith hakkındaki iddiaların dayanaksız olduğunu vurguladığı açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Laith Abu Zeyad’ın ‘güvenlik tehdidi oluşturduğu’ iddiası, utanç verici ve mantıksız bir iddiadır. Laith, kendisine yöneltilen suçlamaların ayrıntılarını bilmediği için bu suçlamalara karşı anlamlı bir savunma imkanından da yoksundur. Laith, İsrail’in kabarık insan hakları ihlali siciline yönelik eleştirileri nedeniyle İsrail devletinin hedefi haline geldi. İsrail devleti Laith’i itibarsızlaştırmayı amaçlayan asılsız iddialarda bulunarak bu uygulamaya maruz bırakıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.
Keyfi şekilde uygulanan bu seyahat yasağı, Laith’in çalışmalarını sürdürmesini engelliyor ve kişisel açıdan yıkıcı sonuçlar yaratıyor. Laith’in geçen yıl Aralık ayında kanser hastası olan annesini ziyaret etmesi engellendi ve kendisi bu nedenle ölümünden önce annesini görme fırsatı bulamadı. Mahkemeden Laith Abu Zeyad’a yönelik cezalandırıcı nitelikteki seyahat yasağını kaldırmasını talep ediyor, İsrail yetkililerine ise Filistinli insan hakları aktivistlerine yönelik ihlallere son verme çağrısında bulunuyoruz.”
Arka Plan
Laith Abu Zeyad’a Uluslararası Af Örgütü’nde çalışmaya başladığı Kasım 2017’den bu yana, her biri altı ay geçerli olmak üzere üç kez İsrail’e giriş izni verildi. Bu izinleri sonuncusu 20 Kasım 2018’den 12 Mayıs 2019’da kadar geçerliydi.
8 Eylül 2019’da Laith Abu Zeyad, Kudüs’te tıbbi tedavi gören annesinin yanına gitmek için El Zeytuna askeri kontrol noktasında (Hazatem) İsrail’e insani giriş izni başvurusunda bulundu. Başvurusu aynı gün “güvenlik gerekçeleriyle,” başka herhangi bir açıklama yapılmaksızın reddedildi.
13 Haziran 2018’de Filistinli aktivistler Ramallah’ta, Ramallah merkezli Filistin yetkililerinin, Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şeridi’nde uygulanan yaptırımları kaldırması talebiyle protesto gerçekleştirdi. Filistinli güvenlik güçleri protestoya baskıyla yanıt verdi ve Laith Abu Zeyad’ın da aralarında bulunduğu aktivistler keyfi olarak gözaltına alındı ve işkenceye uğradı. Protestoyu gözlemlemek üzere oraya giden Laith Abu Zeyad, yolda sivil giyimli iki güvenlik görevlisi tarafından alıkonuldu ve saldırıya uğradı.
İsrail yetkilileri son yıllarda İsrail’de ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerine yönelik korkutma politikalarını büyük ölçüde artırdı. Sivil toplum, sınırlandırıcı yasalar ve hükümet politikalarının yanı sıra, insan hakları çalışmalarının meşruiyetini zedelemeyi amaçlayan karalama kampanyaları ile devamlı olarak saldırıya uğruyor. Geçen ay İsrail güçleri, Filistin merkezli insan hakları örgütü Addameer Mahkum Desteği ve İnsan Hakları Derneği’nin ofislerine baskın düzenledi. Ayrıca, İsrail Yüksek Mahkemesi, hükümetin, İnsan Hakları İzleme Örgütü İsrail ve Filistin Şubesi Direktörü Ömer Şakir’in çalışma vizesinin iptal edilmesi kararına yönelik itirazı değerlendirdi ve Şakir’in sınır dışı edilmesine zemin hazırladı.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’