İsrail Yüksek Mahkemesi, Batı Şeria’daki Han el-Ahmer köyü sakinlerinin itiraz dilekçelerini iki aydan kısa bir süre içinde ikinci kez reddederek köyün yıkım kararını onayladı. Uluslararası Af Örgütü Kudüs Ofisi Direktörü Saleh Higazi konuya dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Yüksek mahkeme, bu utanç verici ve açıkça hukuka aykırı kararla yalnızca Yahudilerin yaşadığı yerleşimlerin genişletilmesi için Filistinli toplulukların zorla yerinden edilmesi suçuna iştirak ettiğini bir kez daha gösterdi. Mahkeme, Uluslararası İnsancıl Hukukun itiraz sahiplerine sağladığı korumaları hiçe saymakla kalmadı, İsrail yetkililerinin ayrımcı politikalarını da yasallaştırmış oldu.”

Higazi, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Uluslararası toplum bu suçun işlenmesini durdurmak için gerekli adımları derhal atmazsa, Kudüs’ün çevresindeki ve Ürdün Vadisi’ndeki diğer Filistinliler de her an zorla yerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.”

Arka Plan:

Han el-Ahmer köyü Kudüs’ün doğusunda, Maale Adumim ve Kfar Adumim isimli İsrail yerleşimlerinin yakınında yer alan bir Bedevi köyü. İsrail’in vatandaşlarını bu iki yerleşim ile diğer 200’ün üzerinde yerleşime taşıması uluslararası hukukun ihlali ve savaş suçudur.

Han el-Ahmer, Batı Şeria’nın merkezinde İsrail’in yalnızca Yahudilerin yaşadığı yerleşimlere yer açmak için zorla yerinden etmek istediği 46 Filistinli topluluktan biridir. 24 Mayıs’ta İsrail Yüksek Mahkemesi köyün yıkılmasına karar verdi. 4 Temmuz’da İsrail ordusu Han el-Ahmer köyünün sakinlerine ve onlarla dayanışma gösteren aktivistlere şiddetle saldırarak köylüleri zorla tahliye etmeye çalıştı. Bunun üzerine Han el-Ahmer köyü sakinlerine köylerini korumak için yasal yollara başvurdu.

Son 10 yılda Han el-Ahmer’de 25’in üzerinde ev İsrail yetkilileri tarafından yıkıldı. Köyde bir okul, bir cami ve bir klinik de olmak üzere çoğunlukla oluklu metal ve ahşaptan yapılmış 160’tan fazla yapı bulunuyor.

İşgal altındaki insanların zorla yerinden edilmesi IV. Cenevre Sözleşmesi’nin ağır ihlalidir. İşgal altındaki topraklarda yaşayan nüfusun tamamını veya bir kısmını bu toprakların dışına sınır dışı etmek veya sınırları içinde yerinden etmek, Roma Statüsünün 8. Maddesi gereğince savaş suçu oluşturur.