İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprakları: Han el-Ahmer Bedevi köyünün yıkılması ağır bir darbe ve savaş suçudur
Hukuka aykırı İsrail yerleşimlerine yer açmak için Batı Şeria’daki Han el-Ahmer köyünün bugün yıkılması ve köyde yaşayanların zorla yerinden edilmesi planlanıyor. Konu hakkında bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), bu yıkımın İsrail hükümetinin Filistinlileri hiçe saydığını açıkça ortaya koyan bir savaş suçu olduğunu söyledi.
Kudüs’ün doğusunda yer alan Han el-Ahmer köyündeki Bedevi topluluğuna mensup yaklaşık 180 kişinin, İsrail ordusu tarafından zorla yerinden edilerek başka bir yere taşınması planlanıyor. İsrail yetkilileri köylülere gidebilecekleri iki yer teklif etti: Biri, Ebu Dis köyü yakınında daha önce Kudüs belediyesinin çöp toplama alanı olarak kullanılan bölge, diğeriyseEriha şehri yakınındaki bir arıtma tesisi civarındaki bölge.
UAÖ Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Saleh Higazi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu yıkımın adaletsizliğine karşı verdikleri mücadeleyi neredeyse on yıldır sürdüren Han el-Ahmer köylüleri, nesiller boyunca yaşadıkları evlerin gözlerinin önünde yıkıldığını görecekleri o korkunç güne yaklaştı” dedi. Higazi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yıkım acımasızca ve ayrımcı olmanın yanı sıra hukuka da aykırıdır. Han el-Ahmer köyü sakinlerinin zorla yerinden edilmesi savaş suçu oluşturur. İsrail, yerleşimlerine yer açmak için Filistinlilerin evlerini ve geçim kaynaklarını yok etme politikasına son vermelidir.”
El-Cehalin Bedevi aşiretinin yaşadığı Han el-Ahmer köyü, hukuka aykırı İsrail yerleşimleriyle çevrelenmiş durumda. El-Cehalin aşireti 60 yıldan uzun bir süredir yaşam biçimini sürdürmek için mücadele veriyor. 1950’lerde Necef Çölü’ndeki topraklarını terk etmeye zorlanan Bedevi aşireti, bu süreçte yönetime gelen farklı İsrail hükümetleri tarafından devamlı olarak tacize ve baskıya maruz kaldı ve yeniden yerleştirildi.
Ağustos 2017’nin sonlarına doğru İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, İsrail hükümetinin birkaç ay içinde topluluğu tamamen tahliye edeceğini duyurdu. İlk olarak 24 Mayıs 2018’te köyün yıkılması yönünde karar veren İsrail Yüksek Mahkemesi, köylülerin karara itirazını dikkate almayarak 5 Eylül 2018’de yıkım kararını onadı. Otomobil lastikleriyle inşa edilen ve beş farklı Bedevi topluluğuna mensup 170 civarında çocuğa eğitim veren ”tekerlek okul”un da yıkılması planlanıyor.
Mahkeme, köyün gerekli inşaat izinleri alınmadan kurulduğuna hükmetti, ancak İsrail’in Batı Şeria’da kontrol ettiği, C Bölgesi olarak bilinen yerlerde yaşayan Filistinliler için bu izinleri almak mümkün değil.
İsrail’in İsrailli sivilleri İşgal Altındaki Filistin Toprakları’a yerleştirmesi, yerleştirdiği yerdeki mülklere kasten zarar vermesi ve işgal altında yaşayan Filistinlilerin zorla yerini değiştirmesi Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin ihlalidir ve Uluslararası Ceza Mahkemesi statüsünde listelenen savaş suçları arasındadır.
İsrail, 1967’den beri diğer topluluklara mensup bireyleri zorla tahliye ve yerinden etti, Filistinlilere ait 50.000’den fazla ev ve yapıyı yıktı.
UAÖ, Barış İçin Yahudi Sesi (Jewish Voice for Peace) örgütü ile birlikte 30 Eylül’de, yani yıkımın planlandığı 1 Ekim’den bir gün önce, İsrail Savunma Bakanlığı’nın Batı Şeria’nın C Bölgesindeki hükümet politikalarını uygulamakla sorumlu birimi olan Bölgesel Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü’ne (COGAT) yönelik Twitter’da uluslararası bir kampanya başlattı. Kampanyayı takip etmek için #KhanAlAhmar etiketini izleyin.
Haberler
- Türkiye’deki Yüzlerce Eritreli Zorla Geri Gönderilme Riski Altında
- 22. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Eylem Gözlem Raporu
- Hoşgeldin Onur Ayı: Fobilere Karşı Uçurtmalar Havaya
- “Deprem Ne Kadar Sürer?”: Uluslararası Af Örgütü’nden Şubat Depremlerinin yıldönümünde sergi ve söyleşi
- İran: Güvenlik güçleri “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarını cezasızlıkla bastırmak için tecavüz ve diğer türde cinsel şiddete başvurdu
- Rusya: “LGBT hareketini” aşırılık yanlısı olarak tanımlayan karar feci sonuçlar yaratacak
- Birleşik Krallık: Polis hafta sonu planlanan Gazze’de ateşkes yürüyüşünün yasaklanması yönündeki siyasi baskılara boyun eğmemeli
- Türkiye: Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı ‘gecikmiş bir karar’